Aras yazılı olarak yaptığı bilgilendirmede; “Parkinson hastalığı veya kısaltılmış şekliyle PH, ilerleyen tipte nörolojik bir hastalıktır. Esasen ‘motor semptomlar’ olarak bilinen vücut hareketleriyle ilgili sorunlarla nitelendirilir. Ortaya çıkma yaşı ortalama 60 olsa da belirtileri her yaşta görülebilir. Hastalık her hastada farklı semptomlarla ortaya çıkar ve farklı seyreder. Genelde ortaya çıkan ilk belirti elin hareketindeki yavaşlamadır. Bununla birlikte birçok kişide genelde elde başlayarak ilerleyen zamanla kolları ve bacakları da etkileyebilen  titremeler baş gösterir. Titreme yaşayan ve semptomların vücudun baskın tarafını etkilediği kişilerde, erken teşhis ve tedaviyle hastalığın ilerlemesi yavaşlatılmış olur. Hafif düzeyde ortaya çıksa bile vücudun baskın olmayan tarafını etkileyen semptomları da değerlendirmek çok önemlidir. Parkinson hastaları, dengeyle de ilgili sorunlar yaşamakla birlikte genelde daha az yüz ifadesi kullanır ve yumuşak ses tonuyla konuşur.

Parkinson hastalığı günlük yaşamı çeşitli şekillerde etkiler. Tedavi edilmediğinde bilgisayar kullanmak, makineleri vb. aletleri çalıştırmayı güçleştireceğinden çalışan hastaların işini yapmasını engeller. Parkinson hastalarının bir kısmı hastalığa bağlı olarak depresyona girer. Depresyon üzerinde hastanın parkinson ile baş etme kabiliyeti, özsaygısı ve sahip olduğu sosyal destek etkilidir. Hastalığa bağlı olarak uyku kalitesinin azalması da hastanın yaşam kalitesi ve faaliyetlerini etkileyebilir. Doğru tedavi yaklaşımı ile tüm bu semptomlar kontrol altına alınabilir ve hasta normal yaşantısını uzun yıllar sürdürebilir.

Hastalığı tam anlamıyla iyileştirmek mümkün olmamakla birlikte, erken teşhis ile belirtileri hafifletilebilir. Bu nedenle kişileri hastalık hakkında bilinçli olması önemlidir. İlaç tedavisi ile kasılma, titreme ve yavaşlama gibi belirtiler hafifletilerek hastalığın seyri boyunca tedaviye devam edildiğinde uzun bir süre hastanın yaşam kalitesini korumaya yardımcı olur.”