Op. Dr. Şenol Özay son günlerde genç yaşlardan itibaren ortopedi polikliniklerinin sık görülen hastalık grubu olan Kıkırdak hasarları ve tedavi yöntemleri hakkında açıklamalarda bulundu.

Op. Dr. Şenol Özay, ‘Toplumumuzda kıkırdak ve eklem ile ilgili bozukluklar çok sık görülmektedir. Osteokondrit (kıkırdak bozukluğu) ve osteoartrit (eklem bozukluğu) özellikle obezite sonucu eklemlere aşırı yük binmesi, kalsiyumdan düşük gıdalarla beslenme, asidik beslenme sonucu alkali olan eklemin kıkırdağı yumuşar ve zamanla zedelenir. Mekanik aks problemleri, bazen de genetik faktörler bu konuda sebeptir. Kıkırdaktaki 1 cm’den büyük lezyonlar semptom vermekte ve kireçlenmeye dönüşebilmektedirler’ dedi.

Açıklamalarına devam eden Özay; erişkinlerde hyalin kıkırdağının kendi kendine iyileşme yeteneğinin olmadığından, üç boyutlu yapısını yeniden oluşturmanın mümkün olmadığını, günümüz tedavi yöntemlerinde fibröz kıkırdak ve hyalin benzeri kıkırdak oluşturabildiğini belirtti.

Fibröz kıkırdak oluşturma yöntemleri subkondral kemiği uyararak kemik iliğindeki mezenkimal kök hücrelerinin kıkırdak defektine ulaşması ve fibrokartilaj dokusuna dönüşmesidir. Oluşan tamir dokusu normal hayalin kıkırdaktan farklı ve biyomekanik olarak daha zayıftır.

Op. Dr. Şenol Özay, ’Eklem içine yapılan hyaluronik asit enjeksiyonları, PRP (plateletrich plazma) uygulamaları, skafold dediğimiz ve artroskopik olarak yaptığımız kıkırdak yamaları hyalin benzeri kıkırdak oluşturma yöntemleridir. Kıkırdak hücresinin laboratuar ortamında üretilip hastaya nakledilmesi de önümüzdeki yıllarda yaygınlaşarak pratik kullanıma girecektir. Özel Yalova Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniğimizde bütün bu rahatsızlıklarla ilgili tedaviler yapılmaktadır’ dedi.