Belediyeler, belediye sınırları içinde yaşayan insanların mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisi olarak tanımlanır.

Belediye, yöneticileri veya çalışanlarının kendi menfaatleri doğrultusunda hareket etmeden, kâr amacı gütmeden, kamu yararını sağlamak amacıyla kanunla kurulmuşlardır. Bir şehir veya ilçenin temizlik, aydınlatma, su ve elektrik gibi ortak ihtiyaçlarını ve hizmetlerini gören örgüt olan belediyenin hizmetlerini yerine getirmesi ise "belediyecilik" olarak tanımlanıyor.

5393 sayılı belediye kanunu ile belediyelerin görev ve sorumluluklarının sınırları çizilmiştir. Ancak Türkiye'deki belediyecilik anlayışı kanun maddesinde yer alan şeklini koruyamamıştır. Belediyeler siyasetin yönlendirdiği odaklara kaynak aktaran, yandaşlarına pozitif ayrımcılık sağlayan kamu tüzel kişiliklerine dönüştürülmüştür.

Anayasada yer almasına rağmen uygulamada büyük problemlerin yaşandığı alan ise istihdamdır. Belediyeler kamu hizmeti üretiminde liyakat esasının yerine siyasi yandaşlık üzerinden istihdam sağlayan kuruluşlar haline gelmiştir. Anayasa’nın 70. maddesi açıktır: “Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir.” Maddenin ikinci fıkrası idarenin bu hakkı kamu hizmeti için gerekli özelliklerin dışında sınırlandırılamayacağını, “Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez” hükmüyle net olarak ifade etmiştir.

Belediye başkanı yürüttüğü faaliyetlerden dolayı belediye meclisine hesap vermekle yükümlüdür. Belediyelerde mali işlemlerdeki görevlilerin iş ve işlemlerin hukuka uygun olarak yürütülmesinden, kamu kaynaklarının etkili ve verimli kullanılmasından dolayı belediye başkanına karşı sorumlulukları olduğu gibi belediye başkanının da bu görevlilerin izlenmesinden ve denetiminden belediye meclisine karşı sorumluluğu söz konusudur.

Belediye yöneticileri kamu gücünü kullanarak şahsi menfaat sağlayarak yaptıkları haksızlık ve hukuksuzluktan dolayı sorumludur. Şeffaf bir belediyecilik anlayışının oluşabilmesi için hakkaniyet gözetilerek ihaleler yapılmalı, ekonomik ve kaliteli hizmet sunulmalı, istihdamda liyakat esas alınmalı, bireylere ayrımcılık yapılmadan her vatandaşa eşit hizmet sunulmalıdır