Son günlerde toplumun adeta sinir uçları ile oynanmak isteniyor. Provokasyon ya da ne ise sonucuna bakıyorum da inanın canını vatanı için hiç düşünmeden veren yiğitlerimiz ve onların yakınlarına en küçük bir sözü bile kaldırmayız. Terör nereden gelirse gelsin, rengi, ideolojisi, menşei neresi olursa olsun, bu vatana, millete, kutsallarımızı hedef alan ne var ise inanıyorum ki hiç düşünmeden   hepimizin karşı duruşu, söylemi net.

Terör ininden çıkamıyor, çıkarsa da tepeliyor Mehmetçiğimiz. 10 büyükelçinin söylemi öyle sıradan bir söylem değildi. Büyükelçiler ülkelerinin onayı olmadan bu tür işlere girişemezler. Ne oldu, çelik gibi duruş sergileyen Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti karşısında çil yavrusu gibi dağıldılar. Bizim en ufak bir duraksamamız ya da bir adım bile geri adım atmamız, inanıyorum ki onları hedeflerine ulaştıracaktı.

İçinde bulunduğumuz coğrafya bizim kaderimiz…Bizi hiçbir zaman bırakmayacaklar, lakin biz de tüm dünyaya adaleti, sevgiyi, hoşgörüyü sergileyerek gerekeni de yapmaktan geri durmayacağız.

Ne zaman bir şehit haberi alsam, hep gözümün önüne gelir. “Baban nerede?“ sorusuna hiç düşünmeden, “Cennette” diye cevap veren 3 yaşındaki yavrumuzun bakışları… Kız çocukları babaya düşkündür. Bir akşam eve geç gitseniz sizi beklerler. Muhabire “Babamı çok özlüyorum“ diye mırıldandıktan sonra gözleri donuyor ve başı öne eğiliyor… Bunu hissetmek ve yaşamak onlar için çok zor. Düşünebiliyor musunuz? Ablası biraz daha olayların farkında ve şunları söylüyor: “ Babam vatanımız için şehit oldu…” Sonrasında derin bir sessizlik.

Ömür boyu babasız-annesiz kalmanın ne demek olduğunu düşününce yüreğim yanar o yavrularımız için. Kelimeler düğümleniyor yazımı yazarken. Allah Şehitlik mertebesine eriştirdi o yavrularımızın babalarını, annelerini. Cennette bekliyor yavrularını, eşini. Onları görüyor, hissediyor ve onlarla her zaman manevi olarak birlikte.  

Allah sizlerden, sizlerin ailelerinden razı olsun. 15 Temmuz gecesi demokrasimize, milletimize yapılmak istenen kalkışma girişimine karşı evinden sokağa çıkıp meydanlara giden tüm vatandaşlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum. Şehitlerimize, Gazilerimize sonsuz şükranlarımı sunuyorum. İsimlerini bilmediğim ama yüreğimde her zaman taşıyacağım onurlu ve cesur vatan evlatları…

Bu millet Şehitlerine ve Gazilere olduğu gibi onların ailelerini de el üstünde tutmuştur. Onlara söylenen her kem söz bize de söylenmiş demektir. Hukuk sisteminde gereken zaten yapılıyor, yapılacak. Lakin kişisel olarak bu sözü söyleyenin de Milletin Meclisinde yer almasına bir vatandaş gönlüm razı değil… Hakkımı helal etmiyorum.

Şimdi bu vatanı daha çok sevip, daha büyük görevleri üstlenme zamanı. Vatan için canını veren kardeşlerimiz, ablalarımız, büyüklerimiz. Sizin uğruna şehit olduğunuz bu vatanı en iyi şekilde koruyup daha ilerilere götürmek boynumuzun borcu. Emanetiniz emanetimizdir.

Vatan hainleri, hangi algı yönetimine tevessül ederlerse etsinler dikiş tutturamayacaklardır. Çünkü 15 Temmuz’dan sonra çok şey değişti. Tarihe bu millet bir kez daha not düştü:   ”Bağımsızlığımıza ve demokrasimize kim yan gözle bakarsa o gözler kör olur”.  Üst aklı dışarıda olan terör odakları belini doğrultamıyor, doğrultamayacak… Böylece biline…