TDP İl Başkanlığı açılışı için Yalova’ya gelen Mustafa Sarıgül, Yalova esnaflarına ve esnaf odaları birliğine de ziyaretlerde bulundu. Açılış ve ziyaretlerin ardından basın toplantısı yapan Sarıgül, ülke gündemine dair çarpıcı açıklamalar yaptı.

“Yalova’nın ışığını biraz daha yakmamız gerekiyor.”

Yalova’nın karşılaştığı sorunların, şehrin yeteri kadar tanıtılmadığını vurgulayan Sarıgül şunları söyledi:

“Basınımızın değerli temsilcileri, sevgili dava arkadaşlarım, Yalova’da bulunuyor olmaktan son derece mutluyum. Allah’ın bana verdiği güçle hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Yalova, İstanbul-İzmir-Bursa üçgeninde butik bir ilimizden bir tanesi. Yalova il yapılırken Yalova’nın 25 yıl sonrası ve 50 yıl sonrası da planlanmalıydı. Maalesef bu yapılmadı ve il olduğundan itibaren Yalova’nın sesinin biraz daha güçlü çıkmasını arz etmekteyiz. Yalova’nın sesi İstanbul Ankara gibi illerden ziyade biraz daha az geliyor. Yalova’nın ışığını biraz daha yakmamız gerekiyor.  Yalova’nın bugün karşı karşıya olduğu sorunların kökeni Yalova’nın yeteri kadar tanıtılmamasından kaynaklı.

Türkiye Değişim Partisi (TDP) olarak Allah izin verirse, yurttaşlarımızın desteği ile örnek bir şehir haline getireceğiz. Yalova denizleriyle çevreli olan Türkiye’nin çok önemli illerinden bir tanesi ve Yalova’yla ilgili yapacağımız çalışmalarla Yalova’nın sesini inşallah yükselteceğiz.”

“Çok kısa bir süre içinde seçime girme yetkisi alan bir siyasi parti olduk.”

Pandemi koşullarına rağmen çalışmalarına devam ettiklerini söyleyen Sarıgül,

“Değerli basın mensupları, değerli dava arkadaşlarım yeni bir yıla giriyoruz. Geçtiğimiz 2021 yılında neleri konuştuğumuza şöyle bir bakmak isterim. Pandemi ile ilgili alınan tedbirlerle birlikte, TDP olarak neredeyse 240.000 km yol yaptık. Türkiye’yi 4 defa dolaştım. Pandemi koşullarına rağmen o 1 yıllık süre içerisinde 70’e yakın ilde teşkilatlandık. 26 Eylül de kurultayımızı yaptık. Allah’a hamt olsun ki karşınızda, çok kısa bir süre içerisinde seçime girme yetkisi alan bir siyasi parti olarak bulunmaktayız. Bayrağımız Karadeniz, İç Anadolu, Doğu Anadolu, Akdeniz, Ege Bölgesinde Türkiye’nin her noktasında dalgalanıyor.” diye konuştu.

“Türkiye 2022 yılına üşüyerek giriyor.”

2022 yılına gireceğimiz şu süreçte geçtiğimiz yıla bir bakış atmak gerektiğini söyleyen Sarıgül, ülke gündemine dair bazı sarsıcı açıklamalarda bulundu ve

“Sel felaketi, orman yangınları, kadına şiddet, yolsuzluklar, usulsüzlükler, haksız atamalar, üç beş yerden maaş alan bürokratlar, ittifak tartışmaları, döviz kurları her dakika her saniye konuşuluyor. İşsizlik, ardı ardına gelen zamlar, geçim sıkıntısı ve hayat pahalılığı geçtiğimiz yılda en çok konuştuğumuz konular oldu.

Türkiye 2022 yılına üşüyerek giriyor. Çünkü kombilerimizi, doğalgazımızı açamıyoruz ve kömür alamayan birçok vatandaşımız bulunmakta. Emekli büyüklerimiz ne yazık ki 2022 yılına ekmek kuyruklarında giriyor. Gençler, üniversiteyi kazanıyor yurtsuz, üniversiteyi bitiriyor ne yazık ki işsiz. Birçok öğretmen adayımız 98 alıp atanmıyor ve biz bu haksızlığı sürdürmeyeceğiz. TDP İktidar olur olmaz ilk yapacağı iş mülakatı kaldırmak olacak.” dedi.

“Sayın cumhurbaşkanı, madem 1 saatte önleyebiliyordunuz da niye bir ay önce önlemediniz?”

Geçtiğimiz yıl meydana gelen çeşitli sorunları ele alan Sarıgül, yaşanan kur gelişmeleri hakkında da birtakım yorumlarda bulundu. Bu yorumlar ve tespitlerin ardından,

“Çocuklar, 2022 yılına iyi beslenemeden giriyor. Esnaf siftah yapamıyor. TDP olarak esnaf bakanlığının kurulmasını şart olarak görüyorum. Çiftçiler, yeni yıla borç içinde giriyor traktörlerine mazot bulamıyorlar. Gübre pahalı olduğu için gübreyi alıp da topraklarını besleyemiyorlar. Böyle giderse ileriki yıllarda ekmek sıkıntısı çekeceğiz. Kadınlar, bu yıla eşitsizlik ve şiddet içinde giriyor ki bu bizi oldukça üzüyor. Engelli kadrolarına atamalar yapılmadan giriyor. 3600 ek gösterge çıkmadan giriyor. EYT’liler hakkını alamadan giriyor. Meslektaşlarımın, emniyet görevlilerin, öğretmenlerin hakkının verilmesi şart olarak görüyoruz. Değerli arkadaşlarım Kısaca Türkiye’miz 2022 yılına haksızlık, adaletsizlik ve eşitsizlik içerisinde giriyor. Ülkemiz yeni yıla huzursuzluk, güvensizlik ve yoksulluk içinde giriyor. Türkiye 2022 yılına umutsuzluk ve endişe içinde giriyor.

Eskiden yıl başlarında evlerimizde “Nasıl masa hazırlayacağız, nasıl misafir davet edeceğiz?” diye düşünürdük. Artık bunları ekonomik sıkıntılar yüzünden düşünemez olduğunu da görüyoruz. Değerli basın mensupları, son aylarda dolarla yatıyor, dolarla kalkıyoruz. Gözümüz kulağımız döviz kurlarında. Kur yükseliyor panik oluyoruz, düşüyor bayram ediyoruz. Ama asıl sorunlarımız inanın ki yerinde duruyor. Ekmek kuyrukları devam ediyor. Pahalılık, işsizlik devam ediyor. Yoksulluk devam ediyor. Yapılan zamlar yerinde duruyor. Dolar yükseliyor, olan fakire fukaraya oluyor. Dolar düşüyor, olan yine fakire fukaraya oluyor. Sayın Erdoğan, kur atağını bir saatte önledik diyor. Sayın cumhurbaşkanı, madem 1 saatte önleyebiliyordunuz da niye bir ay önce önlemediniz? Niye dolar 6 TL’den 18 TL ye çıkarken önlemediniz?” diye sordu.

Nilüfer Yakıcı