Hijyen, temizlik derken suyu bolca kullandığımız günlerdeyiz. Sıklıkla ellerimizi 20 saniye boyunca yıkarken musluk maalesef açık kalıyor. Psikolojik olarak çocuklarımızın evin içinde bile dış temas olmamasına rağmen sık yıkanmadan dolayı elleri bembeyaz oldu. Cilt problemlerini de beraber getiriyor elbette. Adeta her eşyaya dokundukça el yıkama fobisi başladı çocuklarda. Sabun belli aşamadan sonra cildi tahriş ediyor. Evlerde de dezenfektan ve kimyasalların aşırı kullanılması zamanla solunum yollarında tahribata neden oluyor. Ölçülü olmak lazım ama biz ölçüyü maalesef kaçırır olduk doğal olarak. Bir problemden kurtulmayı hedeflerken başka problemlere neden olmamak lazım.

Evet, su kullanımı ciddi ölçüde arttı. Sokaklarımız, caddelerimiz, ev içi temizliğimiz, kişisel temizliğimiz derken önümüz yaz. Yaz aylarında susuz kalmamak için şimdiden suda tasarrufu her birimizin ve kurumların önemle ve öncelikle uygulamamız gerekiyor. Psikolojik olarak daha fazla harcanan su yaz aylarında susuz kalınmasına neden olmamalıdır. Şimdiden gerekli önlemler alınmalı ve tasarruf tedbirleri uygulanmaya konulmalıdır. Alternatif su kaynakları, tarımsal sulamada daha verimli ve etkili sulama yöntemleri, suyun kullanımının herkesçe daha yerinde olması için bu konu ötelenmeden eylem planı kararı alınarak uygulamaya sokulmalıdır her şehirde. Temmuz, ağustos ayının kavurucu sıcağında su sıkıntısını çekmemek için şimdiden toplumsal refleks geliştirilerek hiç yağmur yağmayacağı varsayımı ile kaynaklarımızı tasarruflu kullanmalıyız. Sokak ve caddelerin dezenfektanında ve temizlenmesinde kullanılan suyun alternatif kaynaklardan temin edilmesine daha fazla ağırlık verilmeli. Irmaklardan boşa akıp giden su belki de yazın tarımsal sulama ve park bahçelerde kullanacağımız suya ikame edilebilir düzeyde. Ya da kullanılabilecek olan arıtılmış suyun kullanımı gerçekleştirilebilir. Pek çok yapılabilecek şey aklınıza gelip sıralayabilirsiniz. Bireysel olarak evimizde tasarruf adına öncelikle kendimizden başlamak üzere ve çocuklarımıza örnek olmalıyız. Duşta geçirdiğimiz süre ve kullandığımız su miktarı, araba ve bahçe sulama yapılmaması, rezervuarlarda küçük pet şişe dolu su konulması ile daha az su kullanımı, musluğun açık bırakılmaması…. Sonuçta bireylerin tüketimlerinin azalması ile yüzbinlerin, milyonların birleşmesi ile karşımıza ciddi miktarlar çıkacaktır.

Koronavirüs ile etkin mücadele devam ederken temizliğimiz için su gelecek aylarda daha da fazla gerekecek ve önemi artacak. Dolayısıyla virüs ile topyekun mücadelede su başrolde iken suyun hoyratça kullanımının önüne geçilmesi, sudaki kayıp kaçağın en aza indirilmesi konuları gündemimizde olmalı. Kimse de “parasını ben ödüyorsam istediğim gibi kullanırım “ deme lüksüne sahip değil. Küçücük bir virüs nasıl dünyayı etkisi altına aldı ve zengin-fakir demeden herkes aynı riskler ile karşı karşıya ise, ortak soluduğumuz havanın ve kullandığımız suyun da artık bireysel düşüncesi olmamalı, olamaz da artık.

Korona ile etkin mücadele devam ediyor. Kaynağı belli olmayan sosyal medya paylaşımlarına da itibar edilmemesi gereğini yinelemek istiyorum. Kimse toplumun psikolojisi üzerinde reyting ve okunurluk amacıyla olumsuzluk sergilememeli. Hele hele böyle paylaşımları beğeni ve yorumlar ile görünürlüğüne istemeden katkı sağlanmamalıdır. İlgili bakanlık ve yetkililerin açıklamalarının kaynak olarak alındığı bilgilerin dışında itibar edilecek mercii yoktur. Sokağa çıkma yasağı ne zaman uygulanırsa uygulansın devletimiz tüm birimleri ile vatandaşımızın yanındadır, yanında olmaya devam edecektir. Lütfen maske takmaktan yüzünde adeta kesik izleri oluşan sağlık çalışanlarımıza daha fazla iş düşmesin. Kişisel tedbirlerimizi alarak bu virüsü izole ederek yenelim. Ben başarılı çalışmalarda bulunan herkese teşekkür ediyorum. Sağlık ordumuz virüs cephesinde var gücü ile kendi sağlıklarını hiçe sayarak mücadele ederken elbette aksayan konular olabilir, oluyor. Yapıcı katkılar ile her şeyi devletten beklemeden biz de bireysel olarak yapabilecek kabiliyet ve imkanlarda olduğumuz konularda imkanımızı seferber etmeliyiz. Daha sağlıklı günlerin geleceği dileği ile kalın sağlıcakla.