31 Mart Mahalli Seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi’nin belediye ve il genel meclis aday sıralamalarının gün ışığına çıkmasıyla, kendilerini listelerde göremeyenler, ‘DAVAM’ dedikleri partilerinden, gemiyi terk eden fareler misali kaçarcasına rakip partilerde yer almaya başladıklarını görüyoruz.

  Her dönem, ‘HEP BİZ’ düşüncesiyle hareket eden bu zihniyet, makam ve rant hırslarının aklın önüne geçtiğine bir defa daha tanıklık ediyoruz.

  Siyaset yaptıkları partilerinden menfaatleri kesildiğinde, her türlü duruşu sergilemekten kaçınmayan bu tür politikacılara sadece ve sadece acıyor ve üzülüyorum.

  Yıllarca nimetlerinden her dönem faydalandıkları partilerinde, bayrak yarışını içlerine sindiremeyen sözde uyanıklar, aslında siyaset sahnesinde ki saygınlıklarını da bu hırs ve ihtiraslar uğruna bitirdiklerini de görmüş oluyoruz.

  Siyasi parti yönetimlerinin koltukları, hiç kimsenin çakılı malı, rant kapısı değildir. Siyasi partilerde siyaset yapmak gönül işi, hizmet ve dava aşkıdır.

  Siyaset arenasında miladını doldurmuş, kirlikler içine girmiş, yıpranmış ve eskimiş isimlerin partilerine, getirilerinden çok götürüleri olduğu gerçeği ise asla unutulmamalıdır.

  Seçmen, yeni yüz ve liyakat sahibi kişilerin yönetimlerde olmasını ister. Kaşarlanmış, kirlenmiş, dün ak dediğine, bugün kara diyenlere sandıkta okkalı bir tokat, yaşamları boyunca ise saygınlıklarını kaybetmiş kişiler olacaklardır.

  Bu tür kişilere Türk Siyaset tarihinde çokça rastlanmaktadır. Bu tür davranışlar içinde olanları tarih de, millet de, asla unutmayacak ve affetmeyecektir.