Olcay, ‘Biyolojik çeşitlilik, ya da kısaca "biyoçeşitlilik", bir bölgedeki genlerin, türleri, ekosistemlerin ve ekolojik olayların oluşturduğu bir bütündür. Biyolojik çeşitlilik bakımından Avrupa ve Ortadoğu'nun en zengin ülkelerinden olan Türkiye, dünyadaki sekiz büyük gen merkezinden biri olarak bilinir. Türkiye 120 memeli, 400’ü aşkın kuş türü, 130 kadar sürüngen, 400’e varan balık türü ile biyolojik çeşitlilikte tür çeşitliliği açısından çok zengindir. Ülkenin 7 coğrafi bölgesinin her biri ayrı iklim, flora ve fauna özellikleri gösterir ve dünyanın en önemli üç ekolojik bölgesine sahiptir. Canlıların yaşadıkları ortamlar, olaylar ve etkileşim halinde bulundukları diğer canlı ve cansızlar biyolojik çeşitliliğin birer parçasıdır. İnsanoğlunun günümüzde ve gelecekte biyolojik çeşitliliğe olan gereksinimi kaçınılmazdır. Çünkü insanlar barınma, giyinme, ilaç ve beslenme gibi çeşitli kullanım amaçları olan bitkiler ve bu bitkilerden beslenen hayvanlar sayesinde yaşamlarını sürdürmektedir. İnsanoğlunun parçası olduğu ve varlığını sürdürebilmesi için temel desteği sağlayan ekosistemlerle uyumlu ve denge içinde, yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve geliştirilmesi için yani sürdürülebilir kalkınma için, biyolojik çeşitliliğin de sürdürülebilir kullanımının sağlanması gereklidir. Biyolojik çeşitlilik, sadece doğal kaynakların bozulmasından değil, sosyal ve ekonomik şartlar neticesinde belirli insan faaliyetleri yüzünden gün geçtikçe daha fazla oranda tahrip ve hatta yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır’dedi.

Olcay, ‘Yalova da yer aldığı coğrafi konumu, ılıman iklim şartları ve orman varlığı ile önemli bir ekolojik zenginlik bölgesi içinde bulunmaktadır. Yalova İli’nin Akdeniz Floristik Bölge’sinin etkisi altında kaldığı kabul edilmektedir. Yapılan çalışmalarda 40 endemik türün Yalova ilinde yayılış gösterdiği saptanmıştır. Çok fazla bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yapan Yalova bulunduğu konum itibariyle yüksek bir biyolojik çeşitliliğe sahiptir.

Biyolojik çeşitlilik insanlığın refahına büyük katkıda bulunmaktadır. Gelecekte karşılaşılabilecek olağanüstü durumlara karşı bir güvence olan biyolojik çeşitlilik dünya mirasının istisnai öneme sahip bir parçasıdır. Biyolojik çeşitliliğin korunması insanlığın geleceğini de muhafaza altına alacaktır’dedi.