Zor günlerden geçtiğimiz gerçeğini bilmem hatırlatmama gerek var mı?

Ancak biz, her zorluğun yanında mutlaka bir kolaylığın, esenliğin, ferahlığın var olduğu ilahi fermanına inanmış insanlarız diyerek sözümü sürdürmek isterim.

Özellikle geçen hafta yüreklerimizi dağlayan, bizleri tarifsiz acılara gark eden 36 vatan evladının şehadetiyle, bu zorluğun boyutları daha da belirgin hale gelmiştir. Millet olmanın aynı duygu ve ideal etrafında kenetlenmek gerektiğinin yeniden farkında varmak zamanıdır. Rahmet diliyorum Şühedamıza ve sabır diliyorum Ailelerine. Milletimizin başı sağ olsun.

Bu duygusal birlikteliği, “toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez” şeklinde tarif eden  merhum Akif, bu gerçeği manevi boyutuyla dile getirmiş kendince..

Ve Akif, İstiklal marşımızın her satırında bunun sürdürebilmesi için ciddi bir şuurlanma içinde olunması gerektiğine dair işaretlerde vermiş.

Ancak ne var ki, Şehit haberlerinin geldiği günün akşamında TV’lerin önemli bir bölümünün yayın akışlarını bile değiştirme gereği duymadan yarışma, eğlence vb. programları servis etmeleri bu anlamda ciddi bir duygusal birlik sorunu yaşadığımız gerçeğini ortaya koyuyor.  Evet, her ne kadar hayat kaldığı yerden devam ediyorsa da(!) bu kadar gamsızlık, duygusuzluk, şuursuzluk biraz fazla değil mi? Kanaatimce asıl derdimiz, meselemiz budur. Ortak değerlerimiz karşısındaki samimiyetsiz tutum ve tavır, bizim kırılma noktamızdır.

Global veya konjonktürel sıkıntılar dünyanın neresinde olursa olsun çok çabuk yankı bulup, bizleri etkileme gücüne sahip olabiliyor.