Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, İl Özel İdaresi ve Marka iş birliği ile Yalova'nın 25 Yıllık

Gelecek Perspektif raporu yayınlanmış, okunması ve değerlendirilmesi gereken bir rapor.

Çok geniş ve kapsamlı bir rapor değil tabi ki. Bu perspektif raporu bilerek ya da bilmeyerek ciddi eksikleri olan bir rapor. Birçok anlamda da sahadan alınan bilgiler sadece satır arasında detay olarak kalmış gibi gözüküyor. Bazı konularda da sahaya inilmeden masa başında yazılmış izlenimi veriyor.

Aslında rapor bir ön risk analizi ya da çerçeve belirleme ön raporu gibi de değerlendirilebilir. Rapor bize bir genel fotoğraf ya da bakış açısı verebilecek nitelikte.

Yalova ili ile ilgili çok önemli bazı konular hemen hızlıca geçilmiş ve üzerinde çokça durulmadan yüzeysel geçiştirilmiş. Mesela Yalova ili Göç Alma ve Göç Verme Oranları ile ilgili bölümde Geçici göçmen statüsündeki Suriye, Afgan ve Irak göçmenlerinden çokça ya da hiç bahsedilmiyor. Geçici göçmenlerin şehre kattığı yarar ve zararlardan hiç söz edilmiyor, gelecekte ne tür sıkıntılara problemlere yol açabileceği konusu hiç araştırılmamış.

Mesela göç alan nüfustan bahsedilirken kimden bahsedildiği pek anlaşılmıyor, sanıyorum ki Türkiye içinde göçten bahsediyor, çünkü raporda, “kente göç eden bireylerin eğitim durumları (2009-2019) lise ve meslek lisesi mezunları ile yüksekokul ve üniversite mezunlarından oluşmaktadır. Bu iki grup göç nüfusu için kentte sektörlerin hem nitelikli iş gücüne hem de rutin işlerde istihdam edilme olanaklarının olduğuna işaret etmektedir.” ki bu çok reel bir bilgi değil. Çünkü Yalova’ya gelen bu göçler genelde tersane bölgesinde çalışmak amaçlı gelmiş olan kişileri yansıtıyor. Çünkü Yalova’da halen en büyük problemlerden birisi nitelikli çalışan, mesleki yeterlilik sahibi ara elemandır.

Ayrıca göç başlığı altında vurgulanması gereken çok önemli bir durum da Yalova’dan dışarıya verdiğimiz yüksek eğitimli gençlerimizin göç meselesidir. Yeterli istihdam, iş imkânı olmadığından Yalova’da üniversite eğitimini tamamlamış birçok genç çevre illerde çalışmaya gitmektedir.

Rapordan okuduğumuza göre: Rapor araştırmasına katılımcılar Yalova gerçeklikleri ile ilgili birçok konuyu açıkça ifade etmişler. Ancak bu görüşler ve bilgiler raporda sadece katılımcı görüşü biçiminde yer almıştır. Belki de olması gereken raporda Yalova’nın geleceği için ciddi biçimde irdelenmesi gereken bu konuların gelecekte ne tür sonuçlar doğuracağının bilimsel temeller ile değerlendirilmesi olmalıydı. Bununla birlikte, bazı katılımcılar da olumsuz görüşler bildirmişlerdir. Bu olumsuz görüşlerin odağını özetlemek gerekirse, Yalova il olduktan sonra hak ettiği yere hiçbir zaman gelemediği, gerekli devlet ve özel sektör yatırımlarını çekemediği ve küçük bir köy olarak kaldığı yönündedir.

Bu raporu Yalova için yapılmış güzel ama eksik bir çalışma olarak değerlendirilebilir ya da bu bir başlangıç raporu olmalıdır bu çerçeve rapor temel alınarak özellikle Yalova’daki zayıf yönler ve zayıf yönlerin nasıl rehabilite edileceği üzerine daha kapsamlı öneriler ve çözüm yöntemleri içeren kapsamlı çalışmalar yapılmalıdır.

Rapordaki bulgulara göre zayıf yönlerimiz güçlü yönlerimize göre oldukça fazla. Dolayısı ile zayıf yönlerimizin daha anlaşılabilir biçimde değerlendirilmesi ve problemlere çözüm bulunması amacı ile çalışmalar yapılması ciddi bir ihtiyaç haline gelmiştir. 2045’lerin Yalova’sı için şimdiden el ele verip çalışmak, geleceğimizi daha iyi hale getirmek için hepimiz çalışmalıyız.

Gelecek; güçsüzler için ulaşılmaz, korkaklar için bilinmezlik, cesurlar için ise şanstır.

-Victor Hugo