Hayatın tüm alanlarında marka olmazsa olmaz bir parametredir. Gençler için idealist olmanın nihai sonucudur markalaşmak. Katma değeri yüksek ürünler ve hizmeti elde etmeye çalışmayı hedeflemek lazım. On traktör ürün yüz gram teknoloji ürünü etmiyorsa bunu sorgulamak lazım.

Eğitimde, sağlıkta, hizmetin her alanında da marka değeri olmak gerekiyor. Amaç markalaşmak olmalı bence. Yaptığınız işin en iyi yapanı olmayı hedeflemek lazım. Günümüz gençleri için hem avantajların lehlerine olduğu hem de bu avantaja erişimdeki kolaylığı dikkate almak lazım. Kolay değil. Sebatkar olmak, sabır göstermek gerekiyor. Gençlerle buluşmalarımda söylerim. Mesleğinde çıraklığının yapılmadığı ne olursa olsun başarı elde edilemiyor. Merdivenin basamaklarının teker teker çıkıldığı teknolojide gerçekten fedakârca çalışmak gerekiyor. Hedefe odaklanarak yapılacak çalışmaları planlayarak inanıyorum ki kısa zamanda hedefler aşılacaktır.

İlimiz bu yönüyle pek çok marka değerini bünyesinde taşıyor. İlkleri ve başarıları ile dünya çapında etki alanı olmuş markalara sahip çıkmak gerekiyor. Genç girişimciler için ilimiz aslında avantajlarla dolu. İşini kuracak gençler için ciddi teşvik ve indirimlerden yararlanabilecekleri ekonomik avantajlar bekliyor. Yeter ki prosedüre uygun yol alınsın. Yalova’mız OSB’leri ile ileri teknoloji ürünleri üretebilecek alanlar önümüzdeki süreçte il ekonomimizde belirleyici olacaktır. Yapılmakta olan yerli otomobil fabrikasına bu denli yakın ilimiz bu katma değerden daha fazla pay alma imkanına sahip. Yeter ki bu potansiyel iyi değerlendirilsin.

Markalaşmış kurumlarımıza da sahip çıkılması lazım. Hazırlık aşaması ile birlikte yoğun emek ve çaba gösterilmiş, adeta bir bebek hassasiyeti ile geliştirilmiş olan değerlerimizin kıymetini bilmek lazım. Tüketimde ve hizmet sektöründe marka olabilmek yılları alıyor. Eğitimde ise bu daha zor. Çünkü direkt insanla muhatap olunan alanlarda kalite seviyesini yakalayabilmek, sonrasında da bunu sürdürülebilir kılmak zordur…

Yalova ilimizde yeni teknolojilere, yenilikçi yaklaşımlara, velhasıl çağın önünde giden gençlerimize her alanda destek verilmeli, her alanda desteklenmelidir. Kişisel olarak bana ulaşan gençlerimize destek olmaya çalışıyorum. Bu destek her zaman da devam edecek… Köylerimizden öyle fikir sahibi gençlerimiz çıkıyor ki şaşırırsınız. Yaptıkları ile geleceğe daha umutla bakıyoruz. Ülkesi için düşünen, çalışan bu gençler bizim için iftihar tablosu. Onlara her türlü imkânı vermek de boynumuzun borcu olduğu bilincindeyim. Aslında pandemi sürecinde daha fazla araştırma yapmaya, düşünmeye fırsat bulunan zaman dilimindeyiz. Teknik deyimi ile fizibilite aşaması daha fazla yoğun geçiyor…

OSB’lere yaklaşım aslında bir il için fırsatlar ve avantajlar yönüyle değerlendirilmesi gerekiyor. Bardağın dolu tarafının da olduğu bilinmelidir. Bardağın dolu tarafı iş demek, aş demek, yeni teknolojiler demek, çağı yakalamak demek… Bardağın elbette boş tarafı var, bu tarafta herkes zaten hemfikir. Havaya, suya, toprağa gelebilecek en küçük bir tehdit herkes için aynı hassasiyetin gösterildiği alandır. Kimse diğerinin çevre konusundaki hassasiyeti ne ölçebilir ne de önyargı ile karar verebilir. Kaldı ki OSB’ler ayrı bir yasaya tabi olup her aşamasında hem planlamalarında hem de yatırımlarında devamlı denetim ve gözetim altında olmalarının yanında üretim aşamasında da bu gözetim devam etmektedir. Özetle daha fazla göz önünde ve daha sıkı yasal düzenlemelere tabi oluşumlardır

Pandemiye karşı tedbirlerin daha da sıkılaştırıldığı ve tam kapanma dönemi içerisindeki zaman dilimindeyiz. Kişisel olarak her birimizin şakası olmayan bu virüse karşı topyekûn mücadelede hiçbir şeyi hafife almadan kurallara uymamız ile inanıyorum ki Ramazan Bayramından sonra çıkacak olan tablo daha iyi olacaktır.

Herkese sağlıklı günler diliyorum. Başka bir yazımda buluşana kadar kalın sağlıcakla…