Yanma hayatın kaynağıdır İnsanoğlu ateşi keşfedince medeniyete doğru büyük bir yol atmış. İnsanlık kontrollü kullanılan yanma ile makinalar icat etti.  Gemiler, arabalar, uçakları uçurdu ve nerdeyse tüm enerji kaynaklarımızı aslında kontrollü bir yanma sonucunda elde ediyoruz. Konuşabilmek, yürüyebilmek için bile yanma enerjisine ihtiyacımız var. Yaşayabiliyorsak enerji sayesindedir. Hayat enerjisidir bu hatta yaşlanmakta bir çeşit yanmadır. Her şey özünde enerjidir ve enerjinin bir frekansıdır diyebiliriz. Biz görmesek te her maddenin, her şeyin atomlarında bir yanma reaksiyonu var ve bu reaksiyon süreklilik halinde devam ediyor. Çünkü “Yanma Hayatın Kaynağıdır’’  yanma olmasaydı hayat olmazdı.

Yangın ise yemek pişirirken, aydınlanırken, yolculuk ederken ya da enerji ile yaptığımız herhangi bir sırada “Kontrol dışına çıkmış yanma reaksiyonudur.’’ Kontrolsüz yanma reaksiyonuna yangın denir. Kontrolü olduğunda hayatın kaynağı olan yanma, kontrol dışına çıktığında çok büyük felaketlere yol açmaktadır.

Yangın bilinci insanlara daha küçük yaşlarda yanmayı ve yangın riskini çok iyi öğreterek özümseterek gerçekleştirilebilir. Yangın tehlikesinin önemini ciddiyetini ne kadar iyi öğretirseniz insanları bu tehlikeye karşı daha çok önlem almaya yönlendirebilirsiniz. Aslında yangın bilinci daha ilkokul çağlarında verilecek eğitimler ile başlamalıdır. Hatta Almanya gibi bazı ülkelerde okul öncesi eğitimlerde yangın, trafik, kaza ve diğer tüm afetler ile ilgili bir eğitim verilmeye başlanmıştır. Ancak bizim gibi yangın biliminin daha çok yeni olduğu ülkeler için hem ilkokul çağından başlayan eğitimler verilmeli hem de en tepeden başlayarak yöneticilerimize yangın bilinci kazandırmak için eğitim ve seminerler verilmelidir. Toplumun genelini bilinçlendirmek için ise kamu spotları, televizyon programları ve hatta çizgi filimler gibi medya araçları kullanılmalıdır. Uzun soluklu ve süreklilik ile devam ettirilecek bir çabanın sonucunda verim alınabilir. Yangından korunma sürekli, kararlı ve sürdürülebilir bir disiplin çerçevesinde gerçekleştirilir ise verimli olabilir.

Teknik olarak yangın bilinci; herhangi bir yangın riskine karşı, temel yangın kavramlarını öğrenerek, yangını algılama, önleme ve müdahalede kullanılacak ekipman, malzeme ve sistem kullanımı ile ilgili farkındalığın oluşmasını sağlamak ile gerçekleşir. Yangın bilinci ancak yanma ve yangını bilmek ve ciddiye almak ile mümkün olabilir. Ülkemizde yangın denildiğinde ilk akla gelen şey itfaiye ve yangın söndürme cihazı, halk dilinde yangın tüpüdür herhalde. Üstelik yangın çıkmadan yangın diye bir kavram akla gelmez. Yangın sadece ruhsat alma aşamasındaki bazı prosedürlerden ibarettir. Yangın söndürme tedbirleri ve cihazları prosedürler yerine gelsin de işletme ruhsatı alınsın diyerek yapılır. Zaten bir kere ruhsat alındımı da alınan tüm malzemeler veya yaptırılan tüm sistemler öylece durur. Periyodik bakımları ya da çalışıp çalışmadığı ya da nasıl çalışacağı gibi detayların hiç önemi kalmaz. Ruhsat aşaması geçildikten sonra tüm yangın güvenlik ve yağından koruma tedbirleri bir yangın çıkana kadar kimsenin aklına gelmez.

Neden yangın bilinci önemlidir derseniz. Yangın doğal bir felaket değil ve kontrol edilebilir bir risk olmasına rağmen ülkemiz ölçeğinde en çok maddi ve can kaybına yol açan felaketler arasında ilk sıralarda geliyor. Yangın ülke ekonomisine en çok zarar veren felaketlerden birisi. Yanan ve sonucunda üretim yapamaz hale gelen işletmeler birçok yönden ülke ekonomisi için zarar teşkil ediyor. Üstelik bu yangınların büyük bir kısmı küçük tedbirler, eğitim ve yangın bilinci ile engellenebilir bir durumdadır. Yangın hayatın her noktasında karşılaşabileceğimiz bir risktir ancak risk yönetilmediği zaman ciddi bir ‘’tehdit’’ haline gelmektedir. Biliniyor, tanımlanıyor ve kontrol altına alınarak yönetiliyor ise tehdit olmaktan çıkar. Burada önemli nokta ‘’bilmek’’ ve ‘’kontrol altında yönetmektir.’’

Yangından korunma bilinci çerçevesinde en temel bilinmesi gereken şey şudur ki; dünyada emniyet,  güvenlik ve özellikle yangından korunma ile ilgili kurallar masa başında yazılmamıştır. Tüm kurallar çok ciddi can ve mal kaybı oluşturmuş felaketler sonrasında ders alınarak yazılmıştır. Yangından korunmak yangın riskini yönetmek kulaktan dolma bilgiler ile böyle gelmiş böyle gider söylemi ile ya da bize bir şey olmaz mantığı ile gerçekleştirilemez. Yangın riskinden korunmak ve bu riski yönetmek; bilim, mühendislik ve teknolojik bir disiplin ile gerçekleşebilir. Bilimsel teknik disiplini olmayan bir anlayış ile yangın riskini yönetmek mümkün değildir. Yangın mühendisliğini geliştirmeden, yangın riskini ciddiye alarak akredite kişi-kurum ve kuruluşlardan destek almadan yangın riskinin yönetilemeyeceği açıktır.

Yangın felaketlerini minimuma indirmiş gelişmiş ülkelerdeki örneklikler iyi incelenmeli ülke ölçeğinde yangın mühendisliği konusunda ciddi atılımlar yapmalıyız. Bilim ve teknolojiyi kullanmadan, bilimim gereklerini yangın risklerini azaltmakta kullanamadan modern bir teknoloji geliştirmek, ekonomik kalkınmayı sürekli bir biçimde sağlamak imkansızdır. Yangın güvenlik mühendisliği ya da yangın güvenlik yönetimi dendiğinde itfaiye ve yangın tüpünün dışında bir algı gelişmediği güne kadar yeterli bilinç sağlanmamış demektir.

Ülkemiz için yangın bilinci oluşturmak ciddi bir ülke politikası, ciddi bir eğitim ile gerçekleşebilir. Bu sebeple daha ilkokuldan başlayarak tüm eğitim – öğretim süreci botunca yangın riski ve yangından korunma ile ilgili bir bilgilendirme- bilinçlendirme yapılmalıdır. Ağaç yaşken eğilir sözüne ithafen gelecek nesillerimizi yangın felaketine karşı bilgili ve bilinçli yetiştirmeliyiz.