Hayat, hepimiz için farklı bir döngüdür. İnsan, yaşam döngüsüne uygun davranabiliyor mu dersiniz? Ufka biriktirdiğimiz anılar hepimizin can damarıdır aslında. Nereden neyle seni karşılayacakları bilinmez. Sen ömür defterine hep bir şeyler kaydedersin. Kaybettiklerinin gölgesinde yüreğin daha çok güçleniyor aslında. Tam olarak anlatılmaz belki ama ya bir bitmişlik ya da bir gitmişlik serüveninin hüznünde ömür defterinin yapraklarına her bir anın asılı kalır. Bir fotoğraf karesi misali gözlerinin önünden geçerken ömür defterinin hatırası olmuştur geride bıraktığın her günün. Kimilerimiz yazarız, kimilerimiz çizeriz, kimilerimiz içimizde saklı tutarız kimilerimiz dostlarımıza anlatırız kimilerimiz de yüreğimize. Hepimiz farklı yaşarız hayatın anı defterini. Hayatın zorlu aşamalarında her birimiz için farklı köprüler kurulmuştur. Hepimiz aynı güçte geçemeyiz o köprüyü. Kimilerimiz daha sağlam adımlar atarız mesela...

Kimilerimiz biraz daha sığ güçteyizdir. Kimilerimizse güçsüz hissederiz kendimizi. Dilimiz susar mesela, yüreğimiz umutlardan biraz daha vazgeçmiştir. Ama dilimiz susar, yüreğimiz umutlarından vazgeçse de yüreğimizin hayata güzel akışı hiç bitmez. Umutlar bitti zannederiz, hiç ummadık anda güzellikler kucaklar bizi. Tükendik zannederiz, yeniden diriliriz, bütün gücümüzün liderliğini kuşanıp. Hayat, bitti dediğin anda bir bakmışsın yeniden başlıyor. Hayatın sana getirdiği güzellikler ümitlerine can suyu oluyor. Ne olursa olsun demek istediğim şu ki; hayatın rotası bizim elimizde. İster umutsuzluğa çeviririz ister güzelliklere...

Yolumuz güzelliklere çıksın istiyorsak biraz azim biraz istikrar biraz umutlarla kendi doğamızı güzelliklerle buluşturabiliriz. Güzel günlerde buluşmak dileğiyle…