Sarpa saran düşüncelerimizin gölgesinde, yüreğimiz de aydınlığa yürür. Her zaman bir göstergesi olmaz sol yanının. Bazı şeyler vardır ki sadece sen bilirsin, sadece sen hissedersin. Hani yaşama karşı sıkı tutunursun ya… En derinlerinde sakladığın kilitli sandıkların vardır o duygularını gün yüzüne çıkarmazsın. Kavuştuğu duygulara nankördür insan. Bu yüzden en yüreğinin en büyük varlığı, hiç kavuşamadığın duygulardır. Bu hislerin dergahına yerleşen yüreğin, savunmasızca kılıcını kuşanır gelecek her savaşa. Yüreğinle savaşamazsın çünkü. O söyler sen dinlersin o gider sen izlersin o kalır sen eşlik edersin. Kısacası yüreğinden geçiyor hayatın ta kendisi. Yüreğinle aynı ölçüde yaşıyorsun.

Sevdiğin renklere boyuyorsun hislerini, sevmediğin ne varsa duvar örüyorsun. Ne hissedersen onu yaşıyorsun. Zamana yaslanıyorsun. Zaman neyi gösteriyorsa ona sürüklüyorsun gönlünü de.

Gönlündekileri yaşıyorsun istesen de istemesen de.