Yaya geçitlerindeki işleyiş istenen anlamını kazanamamış maalesef. Zaman içerisinde farkındalık oluşturmak için çeşitli organizasyonlar yapılıyor olsa da bu alanların hala yayalara ait olduğunun bilinci oluşmamış durumda. Üşenmedim, Yalova’mızın 5 yaya geçidinde on dakikamı alsa da bu sorunun cevabını aradım. Bir tanesinde bir minibüsün altında kalmaktan son anda kurtuldum. Diğerinde ticari taksinin aynası koluma çarptı. Bir diğerinde bayan sürücü yaya geçidindekilere yol verdiğinden problemsiz geçtim. Bir diğerinde trafik polisi olduğundan kararsız kalan sürücüler yol verdiler(!). Trafik dersinin ilk konularındadır. Geçiş üstünlüğü konusu. Maalesef bizim trafiğimizde sürücüler adeta gücü yettiğine diş geçiriyorlar. İsterseniz bir deneyin.

Günün değişik periyotlarında, özellikle okul çıkışlarında öğrencilerin yoğun şekilde kullandıkları yaya geçitlerini bir gözlemleyin. Kelle koltukta çocuklarımız karşıdan karşıya geçmeye çalışıyorlar. Kural tanımaz bazı kesimler maalesef trafiği altüst ediyorlar. Açıkça söylüyorum toplu taşıma yapan bir minibüsün arkasına aracınızla takıldıysanız vay halinize. Durakların dışında aniden yolun ortasında durmaları, arkalarından gelen trafik akışını hiçe saymaları ve adeta yolların kralı gibi olmaları hepimizin gözünden kaçmıyordur. Yalova Minibüsçüler Oda başkanına sesleniyorum. Yalova şehir içi minibüslerine lütfen kanunların çerçevesinde eğitim çalışması yaparak bilgilerini tazeleyiniz. Kurallardan başlamak üzere müşteriye davranış şekilleri öncelikli olmak üzere medeni bir şehrin toplu taşımacılığına yaraşır düzenlemeleri bir an önce alınız lütfen. Ayrıntıya şimdilik inmeyeceğim ama okurlarım sanıyorum yorumlarıyla ne aksaklıkların olduğunu dile getireceklerdir.

İşin odak noktası yaya geçitleri yayalar için geçiş güvenliği olan yerlerdir. Nasıl kırmızı ışıkta yayaların geçişi için sürücüler bekliyorsa yaya geçidi olan yerlerde de kırmızı ışık araçlara yanmış gibi yayalara yol verilmelidir. Yayalarda zor değil, 20-30 metre yürüseler bir geçit ille de bulacaklardır. Yolun ortasına aniden fırlamadan ezilme tehlikesi geçirmeden yaya geçitlerini kullanmak herkes için daha güvenli olacaktır. Bilemiyorum, yaya geçitlerini şehir merkezindeki bazı yaya geçitleri gibi daha belirgin hale getirilmesi göze daha çarpar olmasını sağlayacaktır. Belki sarı kırmızı, belki yeşil, kırmızı ne olursa olsun daha belirgin hale getirilmelidir ya da cezai yaptırım uygulamaları ile yayalar rahatlatılabilir. Yaya geçitlerinde polis memurları ihlal yapan araçlara karşı ceza keserek çok değil 3 haftada yaya geçitleri gerçek anlamına kavuşur. Medeniyetin zorunluluğu birlikte yaşama kurallarına riayet edildikçe medeniyet gelişir. Yoksa her gün haberlerde trafik canavarı haberlerine ah vah etmekle sorun çözümlenmez.

Gözlemlerim maalesef üzücü. Belki basit bulacaksınız bu konuyu ama defalarca karşıdan karşıya geçerken ezilme tehlikesi atlatan çocuklara şahit oldum. Hayat bu kadar ucuz değil. O çocuklar hepimizin. Yaşlı ve hasta olup da trafik canavarından kaçabilecek çeviklikte değilseniz o yine sizi yakalar. Şehir içi hız sınırına riayet etmeyen, hele hele okullar bölgesinde adeta ralli yapan sürücülere de sözüm olacak. Bir gün sizin çocuğunuz aniden karşınıza çıkar ve sizin de yüreğiniz yanar. Bence vicdanlara bu işi bırakmadan teknik altyapı oluşturularak MOBESE sisteminden bilemiyorum ne ölçüde yararlanılabilir ama denetleme yapılabilir diye düşünüyorum. En azından şehir merkezinde bu çalışmalara başlanarak il geneline yaygınlaştırılabilir. Cezai yaptırımlarda zamanla hata yapanın yanına kalmayacağını, elektronik olarak izlendiğini bilen sürücüler daha dikkatli olacaklardır.

Şehir dışına çıkıldıkça hız limitlerine riayette sıkıntılar var. Yolların duble olması nedeniyle özellikle üst geçitleri kullanma zahmetinde bulunmayan yayalar ölümlü kazalara neden oluyorlar. Yolun karanlık olduğu kesimlerde yayalar için ölüm kaçınılmaz.

Özetle trafik canavarının Yalova’da barınmaması için vatandaşlık görevini her birimizin daha hassasiyetle yerine getirmesi lazım. Başka bir yazımda buluşana kadar kalın sağlıcakla.