Hafta sonu, Teşvikiye Belediye Meclis Üyesi ve iş insanı Mustafa Küçükalran’ın daveti ile haber amaçlı olarak, kameramanımız Abdullah Bozkurt ve haber editörümüz Rukiye Polat ile beraber Teşvikiye beldesi Delmece Yaylasına, yolun çok bozuk olmasından dolayı bir hayli sıkıntılı bir yolculuktan sonra vardık.   

Daha Delmece Yayla yolunun girişinde; yol genişletme çalışmaları, ormanların içinde değişik yönlere doğru yeni açıldığı kesilen ağaçlardan belli olan uzun ve geniş bir cadde şeklinde açılan alanlar ve bu yolların arasında beliren onlarca rüzgâr gülleri...

Kendimi tam manasıyla orman katliamı içinde buldum. Az sonra, Delmece Yaylasının girişine geldiğimizde gözlerime inanamadım. 30’a yakın rüzgâr gülünü, o güzelim Delmece Yaylası’nın tepesine birer ucube şeklinde konulmuş halde gördüm. Bu dehşet manzara karşısında bir an için irkildim. “Olmaz” dedim. “Bu kadarına da pes” derken, canımın acıdığını hissettim.

“Doğaya karşı insanoğlu bu kadar mı acımasız olur” diye haykırasım oldu. Bağırsan da çağırsan da olanlar olmuş, yapılanlar yapılmış, Delmece Yaylası o bildiğimiz doğallığını birkaç yıl içinde göz göre göre kaybetmişti artık...

Yalova’nın en güzel turizm noktalarından biri olan Delmece Yaylasından, Selimiye köyüne giden Yeşil-Mavi Yolun perişan hali, ormanlık alanların talanı, bitki örtüsünün gördüğü zararlarla adete irkildim.

Şok üstünü şok yaşadım

Teşvikiye Belediye Meclis Üyesi ve iş insanı Mustafa Küçükalran, Teşvikiye beldesinin Fatih Mahallesi Muhtarı Mustafa Keskin ve Delmece Yaylası Et Mangal işletmecileri Akın-Ahenk Büyükturan çiftinin verdikleri bilgiler, bu bölgede yapılan doğa katliamı ile adete şok üstüne şoklar yaşattı bana.

Bir cennet düşünün, bizlere hayat veren su, soluduğumuz oksijenin kaynağı hava, ekmeğimizi tedarik ettiğimiz toprak...

Bir insanın anca “DELİ” olması durumunda yapabileceği bir yağma ve talanı, Teşvikiye Delmece Yaylası ve Selimiye yayla yolu üzerindeki ormanlık alanlarda gördüm.

Ne uğruna?

Bu bölgenin yeşil ormanları, yaylaları, şelaleleri, dereleri, toprağı, suyu çeşit çeşit bitkileri ve yüzlerce yabani hayvan türünün yaşadığı alanlar, RES’ler uğruna bu kadar tahrip edilir mi?

Yalova’nın Teşvikiyeli Milletvekili Ahmet Büyükgümüş, doğduğu beldesi, hazinlerden de kıymetli olan bu bölgeye, neden sahip çıkamadığını lütfen tüm Yalovalılara anlatsın?

İl Başkanlığı yaptığı 2 yıldan bu yana başarılı hizmetleriyle sıkça gündeme getirdiğimiz AK Parti Yalova İl Başkanı Muğlim Bağatar, nasıl bu yağma ve talan karşısında sesiz kalır?

Yıllar önce, Mavi-Yeşil Yollar ile Yalova’nın köylerini birbiriyle bütünleştirmiş bir Yalova Valiliği, kentin batısında yer alan turizm değerlerimize yönelik bu hunharca yağmaya neden göz yummuştur?

Yalova’da kendi rantları söz konusu olunca, önlerine gelenlere çevrecilik dersi verenler nerelerdesiniz? Ciğerlerimiz sökülmüş, sizler kış uykusunda mısınız? 

Ey bu beldenin birkaç duyarlı insanı dışında bu dağlardan, bu yaylalardan, bu ormanlardan ekmek yiyenler, sizler neredesiniz?  

Elin şirketleri, havanı, suyunu, toprağını, ağacını talan etmiş sen tribünlerde maç izler gibi olanı biteni izliyorsun. Ekmeğine, aşına kan doğranmış, sadece seyredip iç geçiriyorsun...

Yazık olsun...

RES’leri bu alanlara dikenlere, diktirenlere, göz yumanlara, sessiz kalanlara...

YAZIKLAR OLSUN...