Hayatın ikileminde olmak garip şeydir. Nereden tutunacağını nereye varacağını bilemezsin bazen. Yollarında bir tıkanıklık sezersin, yüreğini bir belirsizliğe yaslamış gibi hissedersin. O belirsizlik rotasında büyüyen hislerin bir dayanak arar kendine. Güçlü bir dayanak...
Hani bindiğin dalı kırmak denen bir tabir var. En çok neye değer verirseniz onunla imtihan edilirsiniz bazen ve en çok değer verdiğiniz kırar yüreğinizi.
Özgür bırakılmış hislerinle çekişme içinde olduğunu anladığında bir çelişki doğuyor içine. Hayatın zorlukları içinde hep bir serüven akar benliğine..
Duygularına ayrım yapamazsın. Duyguların bereketidir vicdanın ve hoşgörün. İnsan, ne olursa olsun iyi belirlemeli yönünü, yolunu...
Çünkü yolundaki duyguların ruhunun yönüne akar.
Bir seçim yapman gerekiyorsa örneğin, önce duygularına sorarsın.
Zihnin caydırır belki. Ya da sen daha çok duygularına güvenirsin. Hayatinin yol arkadaşı olarak duygularını seçersin kendine.
Zihnin ile en çok duyguların çelişir. Fakat seni iyiye, doğruya hoşnutluğa götürecek olan duyguların ve zihninin harmanlanmış halidir.
Zihninizdeki güzel düşüncelerin yüreğinize huzur kondurmadı dileğiyle.
Sevgilerimle.