Nereden çıktı bu akıllı şehir ya da Akıllı OSB?

Akıllı şehirlere – Akıllı Yaşam – Akıllı OSB neden ihtiyacımız var?

Her iyi – yeni şey beraberinde sorunlar da getirir. Her şey sanayileşme ve endüstri devrimi ile başladı. Endüstriyel devrim süreci geçmişten günümüze 4’e ayrılıyor.

Endüstri 1,0 olarak da adlandırılan birinci süreçte, su ve buhar gücü kullanımı ile çalışan mekanik sistemler vardı. (1750 – 1830 yılları arasında İngiltere’de çıkmıştır.)

Endüstri 2,0 olarak isimlendirilen ikinci süreçte ise elektrik enerjisinin kullanılmaya başlaması ile seri üretime geçiş oldu. (1870 İlk hareketli band sistemi kullanımı)

Üçüncü ve şu an genel olarak yaşanan endüstri 3.0 süreci ise, elektronik ve bilişim teknolojilerinin entegre kullanılması ile başladı. (1969 İlk programlanabilir yönetim sistemi SPS).

Yeni başlayan dördüncü süreçte ise sanal ve fiziksel sistemler entegre olarak kullanılacak. İnternete bağlı her nesnenin üretim alanında daha fazla kullanımını içeren bu trend ile birlikte endüstriyel alanda köklü değişimler oldu.

Kısaca özetleyecek olursak; Sanayi devrimi yani Endüstri 1.0’ı üretimin makineleşmesi,

Sanayi Devrimi yani Endüstri 2.0’ı üretimin serileşmesi, 3. Sanayi Devrimi yani Endüstri 3.0’ı üretimin otomasyonu ve sayısallaşması olarak tanımlayabiliriz.

4. Sanayi Devrimi olan günümüz trendi Endüstri 4.0 genel olarak 3 yapıdan oluşmaktadır. Bunlar;

Nesnelerin İnterneti, Hizmetlerin İnterneti, Siber – Fiziksel Sistemler.

Sanayi Devrimi ve sonuçları insan soyu için bir felaket oldu. Bu sonuçlar, “gelişmiş” ülkelerde yaşayan bizlerin yaşamdan beklentilerimizi oldukça arttırırken toplumun dengesini bozdu, yaşamı anlamsızlaştırdı, insanları aşağılamalara maruz bıraktı, yaygın psikolojik acılara (Üçüncü Dünya’da Fiziksel acılara da) yol açtı ve doğal dünyayı şiddetli zararlara uğrattı. Teknolojik ilerleyişin devamı durumu daha da kötüleştirecek; insanları daha büyük aşağılamalara maruz bırakıp, doğal yaşamda daha fazla zarara sebep olacak; büyük olasılıkla daha fazla sosyal bozulmaya ve psikolojik acılara yol açacak; belki de “gelişmiş” ülkelerde bile fiziksel acıların artmasına neden olacak.

Günümüzde ise bizi daha iyiye götürecek bir yol arıyoruz. Endüstriyel-teknolojik sistem devam edebilir veya yıkılabilir. Eğer devam ederse, sonunda psikolojik ve fiziksel acılar daha düşük seviyelere inebilir; ancak uzun ve acı dolu bir alışma döneminden sonra ve insanlarla diğer pek çok yaşayan organizmayı işlenmiş birer ürün ve çark dişlilerine indirgemek pahasına. Üstelik, sistem devam ederse, sonuçları kaçınılmaz olacak. Sistemi, insanların saygınlığını ve bağımsızlığını elinden almayacak bir şekilde yenilemenin veya değiştirmenin bir yolu yok.

Belkide yollardan biri akıllı şehirler- akıllı endüstri-akıllı yaşam yoludur. İnsana dayalı; insanı ve insanlığı daha iyiye götürmeyi yol – amaç edinmeyen hiçbir şey akıllı olamaz!

“Paydaşlar arası iş birliği ile hayata geçirilen, yeni teknolojileri ve yenilikçi yaklaşımları kullanan, veri ve uzmanlığa dayalı olarak gerekçelendirilen ve gelecekteki problem ve ihtiyaçları öngörerek hayata değer katan, çözümler üreten daha yaşanabilir ve sürdürülebilir şehirler” için akıllı şehirler deniyor.

Akıllı yaşam, akıllı şehirler endüstri 4.0 da üzerinde bir kavram. Endüstri 4.0 da IOT nesnelerin interneti vardı. Ancak Akıllı Yaşam konseptinde ise IOB- Davranışların interneti var. Endüstri 4.0 da fabrikanın içindeki haberleşme varken artık fabrikalar arası, şehirler arası hatta ülkeler arası bir internetten etkileşimden söz etmek zorundayız.