2022 dünyasında en çok gündemde olan iki kelime AR-GE ve değişim. AR-GE gibi bir sihirli söylemin değerini ve önemini bilip buna göre tüm çalışmalarını yapanlar geleceği belirleyecek. Zaten ister istemez çağa ayak uydurmak için ve özellikle de rekabet edebilir bir konumda kalabilmenin temeli değişim ve AR-GE… İsterseniz ayak uydurmayın, tuşlu telefon teknolojisinde kalıp dijital telefona dönüşüm yapamayanlar gibi silinip gidersiniz. Bu kadar net… Özellikle gençlerimiz için meslek seçimi konusunda tavsiyem AR-GE’si olan ya da bu konuda gelişim sağlayabilecekleri bir işi hedeflemeleridir. Çok iddialı bir söylem değil. Bu yüzyılın başında bilginin yenilenmesi için 50 yıl gibi bir süre gerekiyordu. Şimdi ise bu süre 10 saate kadar inmiş durumda. Yani tüm veriler birleşip yeni bir oluşum için gereken bilgi 10 saat gibi kısa bir sürede yenilenip değerlendirilip yeni bir ürün ya da seviyeye çıkılabiliyor. Her şey değişiyor. Öğrenmenin ve uygulamanın versiyonu da değişti. Siz 10 traktör buğday üretirsiniz ama karşınızdaki bir chip üretir, sizin malınızdan daha yüksek katma değer ortaya koyar. Bence Yalova’nın 25 yıllık, 50 yıllık projeksiyonları ve hedefi katma değeri yüksek ürünlere odaklanmalıdır. Elbette tarımsal ürünler olmalı ama lokomotif hedefler ileri teknoloji ürünleri olmalıdır. Yazılım ve donanım teknolojisi konusunda Yalova’nın yetişmiş beyinleri var. Öncelikle onlara uygun ve tercih edilebilir ortamların sağlanması gerekiyor.  Özellikle ilimizde Bilişim üzerine yapılabilecek yeni oluşumun adı ne olursa olsun geç kalınmış değil. Robotik kodlama ile çocuklarımız maharetlerini gösterirlerken biz eğitimde sanki bir şeyleri daha kısa sürede değiştirmemizin gerekliliğini yeterince öne alamıyoruz. Vizyon değişirken esnek ortamlı ve zamanlı öğrenmenin üzerinde durulması gerekiyor. Mekâna dayalı öğrenme yerini kişisel yetenek ve beceriye göre daha fazla imkân vererek gençlerimizin ufku açılmalı. Her şey avucumuzun içindeki akıllı telefonlara sığmış iken gençlerimizin eğitime olan yaklaşımlarında eğitim öğretim mantalitesinde değişim şart. Bugün değişimin en iyi seviyesinde olsanız bile yarın geride kalmış bir pozisyonunuz olabilir yenilenmezseniz. Evet, çağa değil, daha güncel kapsamlı olarak güne ayak uydurmak için ana sınıfından üniversitelerimize kadar eğitimin her aşamasındaki tüm tarafların hızla gelişen çağımıza ayak uydurmada pek çok görev düşüyor. İşverenlerimiz de elbette konunu tarafı. Eğitim ve istihdamın olduğu her alanda müteşebbis ruh kendisini göstermelidir. Burada üniversitemiz teknokent konusunda önayak olarak bilimsel öncülük ediyor...  Dolayısıyla diğer sektörleri de beraberinde getirecektir. Şirketlere ve girimcilere sağlanan vergisel teşvikler, 5746 sayılı ARGE Teşviklerini düzenleyen yasa ile daha rekabet edebilir yapıya sahip olacak girişimciler, TÜBİTAK’la yapacakları çalışmalarda ciddi karşılıksız yardımlar ve vergisel indirimler alabilirler. İstanbul ve Kocaeli bunu yapıyorsa, biz de yapabiliriz. Tanınan SGK ve vergi indirimleri ile gerek maliyet düşürücü etkisi gerek uluslararası arenada edineceği yer önemli bence.    Avrupa Birliği’ne proje bazında yapılacak başvurular ile ciddi düzeyde hibe elde etmek mümkün. İlimizde KOSGEB, MARKA gibi kuruluşlar bu konuda dinamizm kazandırmada etkin rol üstlenmekteler. Yalova kendi içinde rekabet etmek yerine uluslararası arenada yer edinmesi lazım diye düşünüyorum. Üreten, istihdam eden, katma değer kazandıran Yalova ’lı iş adamlarımız elbette ilimizin ekonomisinin merkezi. Pandeminin ve Rusya-Ukrayna savaşının olumsuz etkilerini yaşadığımız günümüzde daha fazla rekabet edebilir ve sürdürülebilir ticari yaşamda bir adım daha ileri gitmek için AR-GE yatırımlarımızı daha fazla arttırmanın gerekliliği kendisini her alanda gösteriyor. Ulaşılamaz, zor hedefler değil. Siyasi iktidarın ve yerel temsilcilerin bürokrasiyi de yanlarına alarak üniversitemizin değerli bilim adamları ile öncelik tanınarak teknokent çalışmalarında süreç daha da hızlandırılabilir. Bilimin teknolojinin sonu yok. İlimizin iyi eğitim almış üniversite bitirmiş gençleri var. Onlara neden daha fazla imkân ve ortam sağlayamıyoruz da başka illere gidip o illerdeki katma değeri yükseltiyorlar? Kendi içimizden çıkmış hemşerilerimizi tersine beyin göçü ile kendimizin olanı geri almalıyız değil mi? Diğer iller nasıl bilişimi, teknokenti, Ar-Ge organizasyonlarını ve enerjisini bu çerçevede gerçekleştirmişlerse bizde yapabiliriz diye düşünüyorum. Bunun farkındalığı gerekiyor başta.  Bizim gençlerimize tanıyacağımız avantajlar ile Yalova daha fazla cazibe merkezi olacaktır.  Gelişen ve büyüyen Türkiye ekonomisinin 2023 hedeflerine göre bence Yalova’mızın hedefleri revize edilmelidir. Yalova’ya bu elbise dar geliyor. Elbisenin nano teknoloji ürünü olması gerekiyor. Bence yüksek teknolojik ürünleri hedefleyerek Yalova pazarı hedefi kısır döngüsünden kurtularak sınırlarımızı aşan hedefler konulmalıdır. Bunun için de yasal cazip ekonomik düzenlemeler ile Yalova daha fazla cazip il haline getirilmelidir. Yalova’ya sağlanan teşvik kalemleri tekrar değerlendirilmeli, ileri teknoloji ürünleri çerçevesinde hedefler belirlenmelidir. İnanın zor değil. Yalova’nın bu arzı global talebi getirecektir. Avantajlarımızın ne denli yüksek olduğunun aslında farkında olsak bana katılacaksınız. Yalova’nın değerlerini, kıymetli bilim adamlarını, değişik kademelerde görev alan bürokratlarını, siyasileri, STK’ları, OSB’leri ve Yalova ‘lı, kendisini Yalova ‘lı sayan herkesi daha fazla katkı yapmaya davet ediyorum. Başka bir yazımda buluşana kadar kalın sağlıcakla…