Hocam, hep cehennemden bahsetme lütfen ( ki bu ben değilim)
Cennete götür bizi nolursun..
İçimiz Karardı be cehennem vaazlarından…( ki buda ben değilim)
…….
O eskidendi dostum…
Sadece cehennem menkıbeleriyle korkutan vaazlar yada vaziler yok artık
Şimdilerde cennet pazarlayan ‘’mobil vaizler’de’ türedi….
Adam sanki komisyoncu, ona soracaklar, yol onun kapısının önünden geçiyormuş gibi davranmakta.
Dini(!) tv kanalları diye tarif edebileceğim( ki başka bir sıfat bulamadım buda hoş değil ama )
Bakarmısınz hepsi nasılda Pazar yeri gibi.
Tezgah kurulmuş, bize gel , bize gel nutukları ayyuka çıkmış
Beş dakka sohbet yarım saat reklam.
Ağızlarından ‘’ bal’’ damlıyor maşallah.
Hayatta duymadığım öğrenmediğim(!) neler neler çıkmış pazara.
Yok yok yani her derde deva...
Üstelik dini bir referansı varmış gibi yapıpta ikna etmeyi başardınız mı maksat hasıl oldu demektir.
Yuttu yani..
Ne hallerdeyiz görüyor musunuz.
Kim nasıl ve nereden bakıyorsa ..öyle…
Güzel kardeşim..Allah herkesin kalbine göre verecektir merak etme.
Bu Tv ler meselesi ayrı bir mevzu zaten burda keseyim.
Bak şimdi,
Öncelikle , hocam bizi cennete götür diyorsun ya
Sanki hoca gidiyormuş , sende takıl peşime diyormuş gibi konuşuyorsun..
Hocan sanki kendisi gitmiş de sen kalmışsın geride..
Hem götürecek olsa seni mi götürecek .....
……………………
Dostum kimsenin yeri garanti değil önce bunu bil.
Bizim cennet ümidimiz var..
Bu ümiddir bizi yaşatan, sevindiren..
Ama cennetin yanıbaşındaki cehennemi de, görmezden gelerek , unutarak, yok sayarak olmaz.
Cennet ödül,cehennem adalettir.
Herşey zıttıyla bilinirmiş…
Beyazı bilmeden , siyahı tanıyamamak,
Yanlışa düşmeden, doğruyu takdir edememek.
Geceyi yaşamadan, gündüzü görememek gibi.
Cennetin anlaşılması, cehennemin tarifi, birbirinin içindedir
Herşeyden önce bilinmelidir ki,.
Cennet KALİTE nin yeridir.
İşlerinde, düşüncelerinde( niyetlerinde) en güzeli en iyiyi yakalamış insanlığın yüzakı olmuşların mekanı.
Kalite konuşacaktir orda,sadece kalite....
Ratgele beri gele türünden bir ikamet söz konusu bir ikamet değildir bu.
Cennet ahiretin vitrini hüviyetiyle, Allah karşı derin bir bağlılık ve sadakat hissedenler(müttekiler)
İyiliği hayatlarının gayesi haline getirenler( muhsininler)
Verilen nimetlere kör kalmamaş olanlar için(şakirin)
Yeryüzünün ıstırabını yaşamın onulmaz sancılarını çekmiş(mazlum ve mağdurlar)
Maddi manevi varlığını İnsanlığın ve insanların mutluluğu yolunda sarfetmiş olanların (cömertler)
Ebedi mutluluğun tadına varacakları ‘’ özel’’yerin adıdır.
‘’Maç izlemek için bile stadyuma rastgele giremeyenler’’
Cennete ıslık çalarak mı girecekler.?
Bazı korkular,zararlı değildir dostlar
Hatta korkunun kendisi ilahi bir hediyedir aslında.
Korkarsanız tedbir alırsınız.
Kimi korkular korur,tutar,yaşatır faydalıdır yani bazen.
Cennet ümidi için ,cehennemin endişesi olmalıdır.
Cennetin sonsuz huzur ve mutluluğunu tadabilmek ,cehennemden korkma ve ondan uzak kalma isteği üzerine bina edilmiştir.
Hatta yunusun ifa ettiği gibi’’ Allahın kulunu sevmesi ‘’onun cenneti demektir aslında
O Severse, seni ziyan etmez de ondan.
Kuran böyle dengeli bir biçimde tanıtmıştır bize her ikisini
Ve hep yanyana zikredilmişlerdir.
Sevinirken, kaybetme korkusunu de birlikte yaşamak gibi bir şey.
Çok sevdiğiniz birinin hayatınızdan çıkıp gitmesi ,sizi korkutur.
Kaybetme endişesi, tedbirli olmanızı gerektirir ve yüreğinizdeki misafirliğinin
Süresini uzatır….