Tecrübe ,büyük kayıplar ve zararlara sebebiyet veren hatalardan alınan derstir. Ve bu ders muhakkak alınmalı. Bu sebeple büyüklerimiz “ Birincide yapılan hatadır; ama aynı hatanın ikincisi aptallıktır” diye buyurmuşlar.
Ünlü filozof Sokrates , filozofluğunu, yaptığı yanlış bir evliliğe borçlu olduğunu defalarca ifade etmiştir.
YANLIŞ ?
Bir evlilikte yanlış seçim ; karşındakinin kötü bir insan olduğu anlamına gelmez. Evlilikteki yanlış; bir insanın kendini bile tanıyıp sorgulamamasından kaynaklanan ; dolayısı ile seçtiği eşini de tanıyıp sorgulamadan yaptığı seçimden kaynaklanır.
AŞK ?
Bir evlilik öncesinin en büyük handikapıdır. Gözlerde pembe gözlükler bulunur..Eleştiri , gözlem, izleme yapılmaz. Hatalı mı; hatasız mı bir seçim yaptığın ,ancak evlendikten sonra ortaya çıkar.
Doğru mu? ; yoksa hata mı? Sorusunu da insanın tarafsızca cevap vermesi lazım. Çünkü , belki seçim doğrudur da , hata insanın kendisinde de olabilir.
Örneğin bende olduğu gibi.
Kendime göre iyi bir araç sürücüsüyümdür. Allaha şükür, Antalya’ya Marmaris’e Bodrum’a gide-gele bunca yıl belli bir tecrübe kazandım.
Ama diyelim ki param var ve Ferrari hastasıyım. Oysa ben Ferrari kullanamam.
Alırsam hata!
Diyelim ki diyabet hastasıyım..İnsülün kullanmıyorum ama ilaçlar kullanıyorum. Diyelim ki Gaziantep’e bir iş gezisine gittim. Baklavaya bayılırım.” Ulan nasılsa döneceğim. Bir daha bu baklavayı nereden bulacağım”deyip..Bir kereden bir şey olmaz diyerek, bir porsiyon yemem gerekirken, oturup bir kilo yersem, bu hatadır.
Gibi…Gibi….
Hanım okuyucularımdan özür dileyerek bir düşüncemi paylaşmak istiyorum. Bu da benim filozofim. Hanımlar da bu örneğimi kendi seçimleri için uyarlayabilirler. Kendilerini kategorilere ayırıp sınıflandırdığım için lütfen bana kızmasınlar. Çünkü beni okuyup da “Hakkaten yahu” diyenler olursa, en azından başkalarının HATALI seçimlerinin masum kurbanları olmazlar. Çünkü kötü seçimle oluşturulmuş evlilik , her iki taraf içinde tam bir İŞKENCE’dir.
TECRÜBE
Gelelim konuya.
Bana göre hanımlar birkaç kategoriye ayrılırlar:
Ergenlikten itibaren yaşanan platonik aşklarımız…
Gençlik aşklarımız…
Fahişeler….
Cinselliğin önemli olmadığı hepimizin hayatında var olan veya olmuş olan, hemcinsimiz gibi ,arkadaşlık kurduğumuz hanım dostlarımız…
Ve Evlenilecek kadınlar…
Az buçuk kitap yalamış, okumuş vatandaşlardan olduğuma eminim. Tesbitim şu ki ; bu saydığım BEŞ hanım karakteri, insanlık var oldu olalı , asla birbirinin yerini almamıştır.
Platonikler, hayatımızda hep hoş ve mizahi anlatımla ifade edilen harika anılardır. Çok az erkek vardır ki, ilk okul , orta okul sıralarında ki; platonileri ile evlenmiştir.
Gençliğimizin olmazsa olmaz büyük aşkları…
Onlar için deli oluruz…
Şişelerin dibine vurur , kör-kütük zurna oluruz…
Ağlarız onlar için, göz yaşlarımız Manavgat Şelalesi gibi olur…
Gençlik aşklarımız genelde üniversiteye başlama tarihleri ile biter…Bir müddet sonra fakülteden yeni aşklar ediniriz… Bu sefer de mezuniyet ile biterler…
Hayatlarımızda daima var olanlar vardır… En büyük aşklarımızı onlarla paylaşırız…Aldatılmışlıklarımızı ilk onlar öğrenir… “Pelin ile buluşacağım 20 lira verirmisin kanka ?” deriz, sık sık. Erkek arkadaşımız gibi olanlar yani…Üstelik bunlar sapına kadar erkektir.
Bir de hayata tam hazır olduğumuzu hissedip, birazda aile baskısı ile , “Artık evlenme çağımız geldi. Yoksa tohuma kaçacağız” tesbiti ile evlenmeye kalkıştığımız hanımlar vardır.
Bu arada fahişe olan kaderin sillesini yemişleri anlatmak istemiyorum.
EVLİLİK
Evlilikte seçim önemlidir…
Çünkü evleneceğimiz hanımlardan beklentilerimiz oldukça değişiktir.
Örneğin , eğitimci olmalılar. Çünkü zürriyetimizi onlar yetiştirip hayata hazırlayacaklar…
Ekonomist olmalılar…Olmazlarsa, banka soysanız yetmez..
İdareli, kötü gün dostu olmalılar… Çünkü hayat hep başarılar yaşatmaz. Bazen mağlup olursunuz hayata karşı. İşte o zaman arkanızı dayayabileceğiniz bir kaleniz olmalı…
İnsan sevmeli evleneceğiniz hanım…
İnsan sevmek ; çocuk sevmektir…Yaşlı sevmektir….Hatalara katlanıp paylaşmaktır..
Çünkü bilin ki anne ve babanızın hangisinin vefat edeceğini bilemezsiniz…Hangisinin yatalak ve bakıma muhtaç olacağını düşünmezsin bile. Çünkü onlara yakıştıramayız.. Böyle durumlarda sizin OĞUL profiliniz ortaya çıkmalı. Çıkmalı ama ; sizin yanınızda olmayan, sizi desteklemeyen, bir gün kendi ebeveynlerinin de aynı durumda olabileceğini düşünemeyen bir eş seçmişseniz hayatınız tam bir kabusa döner… Bilin ki, böyle bir eş, siz yaşlandığınızda sizi ilk terk eden olur.
AŞK ve EŞ…
İkisini bir arada bulmak zor. Ama imkansızda değil. Mühim olan AŞK’ın ne olduğunu iyi tahlil edebilmek.
AŞK bazen, ihtirastır, tutkudur….Evlilik sürecinde zaman zaman tekdüzelik ortaya çıkar..Dolayısı ile bu hissiyatlar kaybolabilir. Ama unutmayın ki AŞK , saygıdır, sevgidir, değer vermektir..Önemsemektir..Mühim olan bunları evlilik sürecinde kaybetmemektir.
MUKAYESE
Bu hanım kategorilerinin hiç birisi tarih boyunca birbirinin yerine geçmemiştir..Çünkü hepsinin özellikleri farklıdır…Hepsinden beklentilerinizde haliyle farklılıklar yaratır.
Demek istediğim şu: Lütfen kriterleriniz olsun…Bu kriterlerin hepsi doğru temellerden oluşsun… Kendinizi ve aile yapınızı iyi analiz edin…Yetiştiğimiz her aile ortamında edindiğimiz yöresel değişmezlerimiz vardır muhakkak. Bunları tesbit edin. Neticede takıma futbolcu transfer etmiyorsunuz. Öyle sistemimize uymadı deyip değiştirmeye kalkmak çözüm değildir.