Futbolun zirvesi mahalle maçları

Benim gibi 60’na yaklaşmış erkeklere “mahalle maçı” dendiğinde yüzler ışıldar, gözlerin içi güler, akan sular durur.

Ömrü hayatında semt sahasında hasbelkader ayağına bir-iki top değmiş, üç şöhretli futbolcu adı sayamayan, meşin yuvarlakla basketbol topunu zor ayıran bile, ballandıra ballandıra öyle şeyler anlatır ki şaşkınlıktan küçük dilinizi ısırırsınız.

Elbette futbolun en keyifli yeridir taşla yahut okul çantasıyla kale direğinin belirlendiği sokaklar...

Yerleşik kuralların fazla anlam ifade etmediği, kendine özgü kuralların hâkim olduğu yerdir arsalar, asfaltlar...

Kazanmanın, kaybetmenin önemli olsa da asla oyun zevkinin önüne geçmediği, geçemediği yerdir gazozuna maçlar...

Münakaşaların, kavgaların saniyeler içinde çözümlendiği, çabucak unutulduğu yerdir Sokak Arası Şampiyonlar Ligileri...

İnsana 'ah ne tatlı günlerdi, iyi ki yaşanmış!' diye iç çektirten yerdir semt müsabakaları, köyler arası kaymakamlık kupası maçları...

Kolayına sarsılmayacak, topla-tüfekle yıkılmayacak dostlukların temelinin atıldığı yerdir, Gayrı Federe Ligler.

Boş arsalarda oynanan maçlarda yara bere haricinde, tek talihsiz an vardı; o vakitler çok değerli olan topun yola kaçıp araba tekerleri altında can verdiği an!

Patlayan top plastikse neyse de hakiki futbol topuysa gerçekten yıkım olurdu. Sahibi zengin çocuğu değilse “tamam üzülme, para toplayıp alırız” sözü verilir ve asla tutulmazdı! Nasıl tutulsun, cep delik cepken delik!

Ve nasıl oluyorsa her sokakta “top bahçesine yahut balkonuna kaçtığında geri vermeyen zalimler yaşardı!”

Keşke günümüz çocukları bilgisayardan, internetten, ardı arkası kesilmeyen sınavlardan kafasını kaldırıp o coşkuyu, o güzelliği tatsa, tadabilse…

Onlara yeterli oyun alanı bırakmayanlar, pervasızca koşturacağı devasa parkları inşa etmeyenler, yeşilin amansız düşmanı betonun yakın dostu olanlar, arabaların sokak işgaline ses çıkarmayanlar, beden derslerini önemsemeyenler, spor müsabakalarını seyretmekle yetinenler, aktif yaşamı özendirmede ciddi adım atmayanlar, yerel idarelerin yahut güçlü şirketlerin amatörlüğü değil profesyonelliği desteklemesine onay verenler; gün yüzü görmeyesiniz.

Kısacası Sokak futbolu, hem futbolu geliştirmesini yanında, GENÇLERİMİZİN DE EN BÜYÜK KURTARICISI OLACAKTIR.

Saygılarımla...