Bir toplumu kalkındıracak olan gelecek kuşakları nasıl ve ne şekilde yetiştirdiğimizdir. Eğitim ve öğretim bir toplumun geleceği için önemli etkendir. İyi bir eğitim veremediğiniz bir toplumun geleceği ise hiç de parlak olmayacaktır. Yıllardır kangren olmuş problemlerimizden en önemlisi eğitim sistemi değil mi? Mesela son 20 yılda eğitim sisteminde kaç kez köklü reformlar değişikliler yapıldı ? Yapılan değişikliler neye göre nasıl yapıldı ? Ve bizler çocuklarımızın geleceği için yapılan bu değişiklere ne kadar dahil olduk ? Ya da bizim geleceğimizi değiştirecek olan bu değişiklikler yapılırken bizlerin fikrine kim değer verdi ? Ne dersek diyelim en sonunda açık gerçek şu ki başarısız bir eğitim sistemimiz var.Bu eğitim öğretim sistemi başarılı , ahlaklı , erdemli nesiller yetiştiremiyor ve bu şekilde devam ederse geleceğimizin teminatı olmayacak. Çünkü gençlerimiz geleceğimizin teminatıdır.

2013-2015 yıllarında Ortadoğu ülkelerinde büyükelçilik yapmış olan , Jane Marriot'un, İngiliz avam kamarasına sunduğu Arap dünyasında eğitim konulu meşhur bir rapor var. Bu raporda ;"En zeki öğrenciler tıp ve mühendisliğe gidiyorlar.İkinci derece mezunlar ise iş idaresi ve iktisat gibi bölümlere giderek birinci derece mezunların yöneticisi oluyorlar.Üçüncü derece mezunlar ise siyasete yöneliyorlar ve ülkenin siyasetçileri olarak birinci ve ikinci derece mezunlara hükmediyorlar. Fakat eğitimde tamamen başarısız olanlar ise ordu ve emniyete katılarak siyaset ve iktisata tahakküm ederek, onları mevkilerinden indirip, isterlerse öldürüyorlar.Gerçekten dehşet verici olansa asla hiçbir okula gitmeyenler parlamentoya seçiliyor, kabile şeyhlerini kullanarak herkesin onlara itaat etmesini sağlıyorlar."

Çok şükür ki ; Ülkemizde durum tıpatıp aynı değil ancak üzücü olan kısım 21. yüzyılda ülkemizdeki durum yukarıdaki rapora %80-90 benzerlik gösteriyor.En zekilerimiz yine tıp ve mühendislik okuyor. İkinci derece mezunlar ise kamu yönetimi okuyor. Ancak daha üzücü olna kısım yetişmiş doktor mühendis ve yöneticilerimiz daha iyi şartlarda yaşamak adına yurtdışına göçüyorlar.Artık beyin göçü bizi daha da çok etkileyecek seviyelere ulaştı. Bununla birlikte ara eleman sıkıntısı da çığ gibi büyüyen bir sorun olarak karşımızda duruyor.

Geleceğimiz doğru planlanmış uzun vadeli düşünülmüş bir eğitim öğretim modeli geliştirmek içn neler yapabileceğimize bağlı. Hemen şimdiden gelecek 50 yıl için modellenmiş bir eğitim öğretim sistemi üzerine çalışmalıyız. Meslek ve teknik eğitim veren liseler güçlendirilmeli ve kalkınmanın temeli olan meslek sahibi nesil yetiştirme görevi aksatılmadan sürüdürülmelidir.Mesleki eğitim önce aileler tarafından özendirilmeli , sanayiciler tarafında desteklenmeli , deflet tarafında da daha itibarlı hale getirilmelidir.Meslek liselerini başarısız çocukların gittiği okullar mantığından derhal çıkartmalıyız. Bu çocuk zaten matematik ,fizik , kimya vb derslerde başarılı değil bari meslek lisesine gitsin de meslek sahibi olsun anlayışını derhal kırmamız gereklidir. Temel bilimler olmadan meslek te olmaz başarılı meslek erbabı da yetişmez. Meslek liselerinden yetişen çocuklarımızı daha da geliştirmek adına kendi bölümlerine uygun Meslek Yüksek Okullarına yerleştirmek için gerekli kolaylıkları ve düzenlemeleri de yapmalıyız. Kısaca mühendisler kadar önemli olan Teknisyenlik ve Teknikerliği değerli hale getirip ara eleman ile ilgili sıkıntıları çözmemiz gerekir.Yine tıp ve mühendislik okuyan çocukalarımızı da gerektiği gibi değerlendirmek için doğru politikalar geliştirmeliyiz. Ara eleman gibi görev yapan mühendislerimizi gerçek işlerini yapabilecek öğretim ve istihdam planlamalarını yapmalıyız. En önemlisi ile beyin göçünü durdurmak için çok acil doğru politikalar geliştirmeliyiz.Hepimiz üstümüze düşeni yapmalıyız , birileri bizim yerimize yapsın diye bekleyip görmek günleri 21. yüzyıl dünyasında geride kalmıştır.

Eğitim, meyvenin kendisi değil, bilgi ağacından meyve toplamaya yarayan bir merdivendir. -Bernard Shaw