Tedirgin duygular birikir yüreğimize bazen. Hadi hadi diye gönlümüzü çağıran hissiyatlar, bir bakmışız ki yerinde sayıyor. İçten hasbihal ettiğimiz hislerimizde, içtenliğimizi yitirir olmuşuz. Elinden tutup da sol yanımızı, sürüklemişiz bilinmezliğe.

Kaybettiğimiz hislerin aynasını buluruz ya belki yüreğimizin tozlu raflarında. Saklı kalmış duygulara yön gösteren bir pusula misali. Yüreğin bilinmezliğin uçurumuna takılır bazen. Yönün terse gider, ruhun haddini aşar. Alışılagelmiş buhranlarından köşe bucak kaçmaya çalışırsın da yine de gözlerinin etrafında birikir yürek sızının ıslaklığı. Kalbin uyanık kalır buram buram hüzünlere…

Sırdaşın gecenin sessizliği belki içindeki derinliklere, ikilem köprüsünde gezinip duran zihnini sarar cevapsız sorular. Aslında birçok zorluğun çözüm anahtarı sadece yüreğimiz. Yüreğimizdeki güç ve yüreğimizdeki istikrar. İstikrarlı davranmak konusunda biraz üşengeç davranıyoruz bazı şeylere. Sabrımızla ölçülen çok duygular var neticede.

Sabrımız doğrultusunda kazandığımız, sabırsızlığımız doğrultusunda ise kaybettiğimiz.

Kazanmak istiyorsan, sabretmelisin. Bir sınavı kazanmak istiyorsan, kaybettiğini düşündüğün duyguları kazanmak istiyorsan, kaybettiğin ne varsa… Hepsi sabır çemberinden ibaret. Sen kazanmazsan, başkaları kazanacak. Kaybeden yine sen olacaksın. Yüreğine hırs ver demiyorum. Kanaat gücü ve istikrar seni kazanmaya mecbur kılar...