GÖNÜL KÂSEMİZE NE DOLARSA, DIŞINA O TAŞACAK

Aysun Arifoğlu Tekin

Hepimiz kitap okumanın öneminden, geleceğimiz ve çocuklarımız için ne kadar kıymetli olduğundan bahsederiz ama bunu hayatımıza bir türlü oturtamayız. Hepimiz biliyoruz ki bazı şeyleri telkin etmekten ziyade, hal diliyle ortaya koymak; çocuklarımızın da uygulayıp, hayatlarına geçirmelerinde daha etkili olacaktır.

Okuma alışkanlığı konusu benim uzman olduğum bir alan olmasa da dert edindiğim, sancısını çektiğim, ne yapılabilir noktasın da araştırıp üzerinde kafa yorduğum bir konudur.

Yüce kitabımızKuran’ ı kerimde de ‘oku ’ilk ayet olarak indirilmiştir. Okumak kendini bilmeyi, karşıdakini bilmeyi, Rabbini tanımayı, hayata farklı açılardan bakıp, kendini geliştirme melekesini kazanmamızı sağlamaz mı?

Aslında ortaya çıkarılan eserler,ister ulusal olsun, ister yabancı kökenli olsun insanlığınortak problemlerine, ışık tutacak özellikler barındırır. Aynı problemleri farklı toplumlardaki insanların dilinden de dinlemek, bizim ufkumuzu açıp,dünya görüşümüzü genişletecektir.

Nihayet gözyaşının rengi kokusu yoktur. Canınız yanar ve gözyaşınız akar.

Farklı yazarları okuyup hepsini bir süzgeçten geçirmek bana göre çok kıymetli olacaktır.Hayat her şeyi tecrübe edip öğrenecek kadar uzun değildir. Bu nedenle okuyarak, kısa sürede bilgiye uluşmak önemli.

Okurken insanın hayatına fayda sağlayacak, ayanlışlarımızı düzeltmemize vesile olacak, ailemiz ve günlük hayatımız için istikametimizi daha doğru yola sevk edecek kitapları tercih etmeliyiz.

Velhasıl gönül kâsemize ne dolarsa,dışına o taşacaktır. Belki öğrendiklerimizle farklı gönüllere derman olma şansı bile yakalayabiliriz. Onedenle gönülkâsemize doğru şeyleri doldurup, faydalı sonuçlar elde etmeliyiz. Neylebesleniyorsak, kalbimiz neyi onaylıyorsa, hangi düşünceleri,hangi duyguları, hangiolayları destekliyorsak,kâseyi neyle doldurmuşsak,dilimizden,bakışımızdan, davranışımızdan bunlar okunacaktır.

Uluslararası Yayıncılar Birliği, 2016 verilerine göre, Türkiye'de kişi başına 8.4 kitap düştüğünü açıkladı. TÜİK verilerine göre, kitap okumak Türk insanının ihtiyaç listesinde 235. sırada.

Yoruma ihtiyaç yok aslında. Zararın neresinden dönersek kardır. Toplum olarak ne yapabiliriz?

Nereden başlamalıyız?

 Herkes bence bu konuda gayret göstermeli ve nasıl yapabiliriminkaygısını yaşamalı.

En azından minik de olsa sık sık dağılan bir kitaplığımız olsun. Kısa da olsa ailemizin kitap saati olsun.

Bir yerden başlamak lazım, ne dersiniz?