Gürel, 'Elhamdülillah', 'Şükürler olsun’, Allah’a şükretmek demek. Söylenildiği anki durumun pozitifliğini belirtmek demek.

Şaşırdık mı?

Tabi ki hayır.

Peki neye şükrediyor gözleri ışıl ışıl bakanımız

Dolar geçen sene 7 TL iken bugün 15 TL, yani henüz 20 TL’nin üstüne çıkaramadılar.

Merkez bankamızın döviz rezervi – 50 milyar dolar civarında, hala- 100 milyar dolar yapamadılar,

Hala işi olan insanlar var. Türkiye’nin tamamını işsiz hale getiremediler henüz.

. Enflasyon reel anlamda %150’liler civarında. Hala enflasyonu %300’e çıkaramadılar.

Ekonomi bakanımız bu ekonomik durumumuza şükrediyor işte. Kurtardıkları bir ekonomi olarak tanımlıyor güncel durumumuzu. Bir başarı vurgusuyla açıklama yapıyor. Yani ciddi anlamda psikolojik sorunları var. Her uygulamada millete ölümü gösterip, sıtmaya razı etmeye çalışan AK Parti iktidarının ışıltılı gözlü bakanından başka ne demesi beklenebilir ki?

Ne desin bakancağız?

Bizi bu hale getiren 20 yıldır tek başına iktidar olan AK Parti ve onun her dediğini yapan MHP’dir mi desin?

Türk Lirası’nı dünyanın en değersiz parası haline getirdik mi desin?

Ekonomi yönetiminde liyakati kaldırdık. Cemaatçiliği ve Erdoğan’a biati geçerli hale getirdik mi desin?

Tüm devlet ihalelerini beşli çeteye dolar garantili verdiğimiz için henüz doğmamış çocuklarımızı bile şimdiden borçlandırdık mı desin?

Dünyada işgücünün en ucuz olduğu ülke olmamıza rağmen hukuk tanımazlığımızdan dolayı kimse ülkemize yatırım yapmıyor mu desin?

Tabi ki diyemiyor bunları. Böyle ışıl ışıl bakışlarla muhafazakâr, dindar görüntüsü verip şükreden ekonomi bakanının Kur Korumalı Mevduat sistemiyle tüm toplumu mecburen faizci hale getirmesi de işin en traji-komik hali.

Elhamdülillah demek şükretmek demek. İnşallah seçimlerin sonuçlandığı gün ben de şükredeceğim. Diyeceğim ki o akşam;

“Cumhuriyet Halk Partisi olarak, vatanımızı, milletimizi, evlatlarımızın geleceğini bu saray iktidarından kurtardık elhamdülillah” şeklinde konuştu.