Türkiye’nin gündemini değerlendiren İnce, “Eylül ayına geri döndüğümüzde Erdoğan hiçbir şey yapmamış olsaydı, bugün dolar 8 buçuk liraydı. Türk Milleti’nin üzerinde deney yapan bir cumhurbaşkanı var” dedi.

Türkiye’nin ekonomi gündemiyle toplantıya başlayan İnce, “Eylül ayında dolar 8,20’ydi. CDS’ler, yani kredi risk birimleri 290’lardaydı, faiz 18’di. Sonra Recep Tayyip Erdoğan birden nasıl hatırladı. Bağımsız olması gereken Merkez Bankası’na talimat vermeye başladı. Merkez Bankası faizlerini toplam 5 puan düşürdü. Bu iktisat bilimine aykırı bir işlemdi. Enflasyon, artış sürecindeydi. Enflasyon artarken faizi düşürmek yanlıştı. Bunu bile bile milleti kandırma pahasına talimatla gereğini yaptı.

Enflasyon artarken faizi düşürdüğünde doları 18 lirada gördük. Bir, bu planı kaç gün öncesinde yapmışlardı. Bunu kimler biliyordu?”

İnce, ‘’Dolar bugün 8.5 TL de olurdu’’

Genel Başkan İnce, ‘’Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine rağmen, bankalardaki faiz oranlarının düşmediğini vurgulayan İnce, “Şimdi bankalara gidin faiz 28’lere 30’lara çıktı. Şirketlerin borçlanma maliyeti %60 arttı. Kurlar arttı, CDS’ler arttı, faiz arttı. Eylül ayına geri döndüğümüzde Erdoğan hiçbir şey yapmamış olsaydı bugün dolar 8 buçuk liraydı. CDS’ler 300’lerdeydi. Faiz de 18’lerde olacaktı. Türk milletinin üzerinde deney yapan bir cumhurbaşkanı var. Bu yaptıkları işlemi geçmişte Meksika, Türkiye yaptı, Arjantin yaptı. Hiç kimse başarılı olamadı”

İnce, ‘’135 bin kişi için 85 milyonu ateşe attı’’

Erdoğan’ın 85 milyon Türkiye’yi ateşe attığını dile getiren İnce, “Köprüye, yola, hastaneye dolar garantisi şimdi de mevduata dolar garantisi. 1 milyon liranın üzerinde bankalarda mevduatı olan yaklaşık 130 bin kişi var. 130 bin kişi için, 85 milyonu ateşe atıyor. Dolar son olarak 18’e çıktıktan sonra da Merkez Bankası’nın 10 milyar doları gitti. Geçmişte 6,80’lerde doları tutmak için 128 milyar dolarımız gitmişti.”

İnce, ‘’Bu durum Türkiye’nin beka problemidir’’

İnce sözlerine şöyle devam etti: “Şuna aklım ermiyor. Dolar 8.20’lerdeydi 18’e çıkardı. Şimdi 11’e düşürdü. 11’e düşürdü diye halay çekenler, sevinenler var. Bu Türkiye’nin beka problemidir.

Eylül ayında benzin, gıda fiyatları kaç paraydı? Şimdi kaç para! 8,20’den 18 liraya doları çıkarıp, 11 liraya düşürdüğüne nasıl sevinebilir bir insan? Bunu nasıl büyük bir başarı diye yuttururlar. 130 bin TL parası olan insanı desteklemek üzere 85 milyonu yola çıkardılar. Bu gelip geçici süreçte Allah milletimizi korusun.”


BİRİLERİNİ Mİ ZENGİN ETMEK İSTİYORLAR

İktidarın Türk lirasını değerli kılmak için yola çıktığını hatırlatan İnce, “Başlarken TL değerli olacak’’ dediler. ‘’Türk lirasının değeri, devletin itibarıdır’’ dediler.

Sonra vazgeçtiler. ‘’Yüksek kur olabilir, yüksek kurla ihracat yapacağız, üretimi arttıracağız, cari açık kapanır’’ dediler.

Sonra garantiye geçtiler. Akılları mı karışık? Bilerek yapıp birilerini mi, zengin etmek istiyorlar. Zaman içinde bunların hepsi ortaya çıkacak.”

İnce, ‘’Millete en ucuz yumurta ve ekmeği ben yediririm’’

Gıda fiyatlarındaki artışa dikkat çeken İnce, “Gıda fiyatları almış başını gitmiş. Doktorlarımız, hemşirelerimi, pilotlarımız memleketi terk ediyor. Böyle bir ortamda iddia ediyorum Türkiye’deki siyasetçilerin içinde bu millete en ucuz yumurtayı, en ucuz ekmeği ben yediririm. Bu konuda çok iddialıyım. Çünkü iktidar da muhalefet de sorunu kavrayamamış. Erdoğan suçlu olarak marketleri gösteriyor, muhalefet de marketlere mektup yazıyor. Marketler bu işin sonu. Başına bakacaksın.”

İnce, ‘’Tarım alanları azaldı verim düştü’’

Tarım alanlarındaki azalmaya ve düşen verim oranlarına dikkat çeken İnce, “Bakın 2000 yılında 9 milyon 4 bin hektar buğday ekmişiz. 2019 yılında 6 milyon 800 bin hektara düşmüş. Verimimiz artmamış. 2015 yılında dekar başına 287 kilogram, 2017’de 280 kilogram, 2019’da 278 kilogram. Verim artmamış, ekilen alan düşmüş. Mazot, gübre, otoyol, ilaç, köprü pahalıysa ekmek de pahalı olur, peynir de pahalı olur. Euroyla civciv alırsan, yemini de euroyla alırsan yumurta da pahalı olur.”

İnce, ‘’Seferberliği başlatalım’’

İktidara ve muhalefete seslenen İnce, “Ülkeyi yönetenlere de muhalefete de sesleniyorum. Marketlerden başlamayın üretimden, tarladan başlayın. Önce bir üretim seferberliği yapalım. Bütün tarlaları ekelim. Balkonlarımızdaki saksıları dahi ekelim. Hazine arazilerinden para istemesin devlet. Eksin millet, köylü, çiftçi eksin. İthalat sopasıyla çiftçiyi hizaya çekmeye çalışmasınlar. Havza bazlı üretim yapalım. Nerede su varsa oraya mısır ekelim. Su olmayan yere mısır ektirmeyelim.

‘’GSMH %1’i tarımı desteklemeye verilir’’ diye kanun çıkmasına rağmen % yarımı bile verilmiyor. Bunu verelim.

Hayvancılığı geliştirmek istiyorsak, çobanlarımızın sigortasını devlet ödesin. Tarımda çalışan kadınlara prim desteği verelim. Acilen bir su kanunu çıkarılmalı. Topraklarımızın %75’ini hala vahşi sulamayla yapılıyor. Su kaybımız var. Topraklarımız tuzlanıyor. Mera Kanununu yeniden gözden geçirmeliyiz. Kaba yem ihtiyacımızı meralardan karşılayacağız. Onun için meralar acilen yeniden düzenlenmelidir. Gıda israfını önlememiz lazım. Tüm bunları yaparsak, önümüzdeki dönemde güvenli ve ucuz gıdaya ulaşabiliriz.”

İnce, ‘’Tarımda ki vergileri azaltalım’’

İnce konuşmasına şöyle sözlerle noktaladı; “Herkesin bilmesi gereken bir konu var. Örümcek ağı teorisi. Tarımda örümcek ağı teorisi vardır. Verim %10 azalırsa, fiyatlar 2 katına çıkar. %10 arttırırsan verimi, fiyatlar yarı yarıya düşer. Onun için % 10 düşürmek tehlikelidir. % 10 artırmak acayip karlı bir iştir. Verimi artırmak için ilaçta, gübrede, mazotta mutlaka ve mutlaka vergileri azaltmamız gerek. Türkiye ne yazık ki buzağıyı, ilacı, yemi euroyla alıyor. Çoban Afgan, sonra da yerli ve milliyim diye geçiniyor” Şeklinde eleştirilerde bulundu.