“Kentsel dönüşüm, mevcut nüfusla bölgenin yeşil alanlarını arttırmaktır”

Mimarlar Odası Yalova Temsilciliği’nin kentsel dönüşüm açıklamasında şu bilgilere yer verildi; “Kentsel dönüşüm; kentin yenilenmesi demektir. Yalnızca bina yenilemek değil, kentin tamamının kamusal rant kazanması demektir. Kişilerin veya kurumların değil, kentin tamamında optimum nüfus dengesini gözeten bütünsel çalışmayı üretmektir. Bölgesel kat artışlarıyla bölgeye nüfus yığmak değil. Mevcut nüfusla bölgenin yeşil alanlarını arttırmaktır. Kat artışı verebilmek için yeşil alan arttırmak değil.

Topoğrafya, İklim vb. kriterlere göre bölgesel kat artışı kararlarını doğru verebilmektir. Mevcut yapı stokuna kat artışıyla rant sağlayarak müteahhitleri iştahlandırmak değil, mevcut planda yaşanan kent problemlerini (Ulaşım vb.) ortadan kaldırmaktır. Nüfus artışıyla yeni bir problem eklemek değil.

“Sanayileşme ile beraber yeni yaşam şekilleri türedi”

Teşvik edici programlarla, vatandaşa artı sunmaktır; vatandaşın mülkiyetine müteahhidi ortak etmek değil. Bu bağlamda kentsel dönüşüm çözüm üretmektir; sorun üretmek değil.

Her toplumda olduğu gibi yaşayış biçimleri, bölgenin sosyokültürel etkileri sonucunda şekillenir.

Toplumumuz geçmişten bu yana günlük yaşamını, avlulu ev plan şemasına sahip Türk evlerinde sürdürmüştür. Ancak sanayileşme ile beraber yeni yaşam şekilleri türemiş ve yeni tip konut ihtiyaçları doğmuştur.  Konutlarda sanayileşme ile birlikte gerçekleşen mimari ve tasarımsal etkiler, kent kimliğimizi gün geçtikçe kontrol altına alınması zor hale getirmektedir.

“Tasarım gün geçtikçe dar alanlara hapsedildi”

Eskiden büyük avlulu Türk evlerinde düzenlenen sofralar, yerini günümüzde usulsüz balkon kapamalarıyla sağlanan geniş mutfaklara taşınmış; büyükçe avlular doğa ihtiyacını karşılama amaçlı bitki örtülü teras çatılara evirilmiştir.

Kent üzerinde rant hedefli birçok proje sebebiyle bütünsel kent hareketleri engellenmiş ve tasarım gün geçtikçe dar alanlara hapsedilmiştir.

Cumhuriyet döneminde oluşturulan kent planlarımız yatay ve düşeyde uzanan ana akslar üzerinde inşa edilmiş; ancak korunması ve geliştirilmesi mümkün olamamıştır.

Doğu-Batı aksı üniversite alanları ile, kuzey ve güney aksı ise sanayii alanları ile sınırlandırılmıştır. Kentin deniz seyir planlaması fatih caddesi üzerinde yapılan usulsüz kat artışları ile baltalanmış plan topal bırakılmıştır. Kısacası kentimizin ana planı meri kanunlar çiğnenmek suretiyle usulsüzce pansuman uygulamalar ile uzun süreçte yok edilmeye terkedilmiştir.

“Müteahhitleri zengin etme çabası olduğu açıkça ortadadır”

Yalova’da günümüze kadar düşünülen kentsel dönüşümün, şehircilik literatüründeki kentsel dönüşüm tanımında olmadığı anlaşılmakta ve uygulanmak istenen pansuman projelerin, vatandaşın tapulu arazilerine ortak bulunarak müteahhitleri zengin etme çabası olduğu açıkça ortadadır. Oysa ki kentsel dönüşüm ancak ve ancak rantların kamusal kullanımıyla gerçekleşmelidir.

1999 Depreminde yaşadığımız acıların neredeyse tamamı kentleşme problemi kaynaklı olduğu bilimsel çalışmalarla ispatlanmıştır.1999 Marmara Depremi sonrası yorulmuş Yapı stokları imar barışı adı altında kullanıma kazandırılarak vicdan barışına dönüşmüştür. Ada bazında kentsel dönüşüm ifadesi kullanılarak sempatik hale getirilmeye çalışılan, aslında teknik açıdan bir karşılığı olmayan bu söylem, epey zamandır yerel gündemi meşgul etmektedir.

“Kentsel dönüşümün mesleki uzmanlara danışılarak yürütülmesi gerek”

Mimarlar odası her daim olduğu gibi kamuyu doğru bilinçlendirmeyi kendine görev edinmiştir. Siyasi söylemden uzak yalnızca bilimsel duruşu ile toplumun birçok kesiminin takdirini gururla taşımaktadır.

Bu bağlamda kentsel dönüşümün muhakkak mesleki uzmanlarına danışılarak yürütülmesi gerektiğini savunmaktayız. Aksi takdirde Kentsel dönüşüm adı altında yapılan pansuman çalışmalarla Yalova’mızın, önümüzdeki 50 yılına dönüşü imkânsız problemler oluşturmak kaçınılmaz hal alacaktır.

“Tüm yöneticilerimizi, kentsel dönüşüm çalıştayları düzenlemeye davet ediyoruz”

Bu konuda kentimizdeki tüm yöneticilerimizi, siyasi görüşten uzak yalnızca bilimsel verinin hâkim olacağı tarafsız Kentsel dönüşüm çalıştayları düzenlemeye davet ediyoruz.

‘Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir’ sözüyle, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ilime verdiği önemi bir kez daha hatırlatıyoruz.

Nitekim unutmayalım ki karanlıklardan yalnızca ilim ile kurtulacağız.”