‘’Bir şehrin geleceğini ilgilendiren tüm yatırımlar defolu olur mu?’’ Cümlesiyle açıklamasına başlayan Özsümer; ‘’Şehrin cazibe merkezi olması planlanan dere ağzındaki günübirlik tesis alanına yaptırılan okul binası mahkemelik.

Otel ve Kongre Merkezi yatırımlarının yapılması beklenirken, park alanına çevrilen Turizm Tesis Alanı Planına, mal sahipleri itiraz ediyor.

Şehir Hastanesi çevresi ve yılan hikayesine dönen Armutlu Yolu çevresindeki toprak kaymaları önlenemiyor.

Mahkemelik olan 1/50 binlik planlara, Yürütmeyi Durdurma kararı çıktı. İptal aşamasında olan ve yine davası devam eden Millet Bahçesi ve diğerlerinde de durum hep aynı. Hangisine bakarsak bakalım, ya davalık, ya da defolu.

İnternet medyası ilan gelirleriyle daha güçlü İnternet medyası ilan gelirleriyle daha güçlü

Özsümer, ‘’Vali Erol, Bölge Müdürlerine sitemde bulunuyor’’

Kısa bir süre önce basında yer alan açıklamalarından da gördük ki;  iktidar temsilcilerinin suskunluğuna, Sayın Vali bile dayanamadı. Bu şehrin menfaatlerini korumak için seçilenlerin, bölge müdürleri üzerinde etkisiz olduğunu düşündüren ifadeleri ile Sayın Vali, en ufak bir problemi çözmek için Ankara’ya gidildiğini, İl Koordinasyon Kurulu toplantısında dile getirdi ve bölge müdürlerine sitemde bulundu.

Özsümer, ‘’Yalova Umurlarında değil’’

Günlerdir kamuoyu soruyor, ‘İktidarı ve muhalefeti temsil eden siyasiler neden susuyor?’ diye.  Ankara’dan izin almadan nefes bile alamıyorlar da o yüzden. Ankara, önlerine hangi projeyi koyarsa, onun önünde resim çektirip icraat diye pazarlamaya çalışıyorlar.

Yalova özelinde hazırlanıp, Ankara’ya giden tek bir proje yok. Yalova halkının öncelikli sorunlarını unuttular, özel sektörün dertleri ile dertleniyorlar. Bu şehirde yaşayan insanların sağlığı, çevre problemleri, tarım toprakları, deprem, ulaşım, sığınmacı sorunu, bitmeyen yatırımlar, heyelanlar; hiçbiri bu arkadaşların umurunda değil.

Ancak gelin görün ki; konu bir sanayi kuruluşunun fabrika inşaatı oldu mu akan sular duruyor. Yerleşim alanının dibindeki tarım toprağına yeni fabrikalar kurup kapasite arttırarak, ‘500 kişiye daha istihdam sağlanacak diye’ ÇED raporu davası ile ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda yer almasına rağmen, binlerce insanın sağlığı, çevresel etkileri, tarım toprakları, havamız, suyumuz, deprem ve tsunami riski hiçe sayılıyor.

Özsümer, ‘’Olan-biten ‘bürokratik engel’ olarak tanımlanıyor’’

Olan-biten ‘bürokratik engel’ olarak tanımlanıyor ve Sayın Cumhurbaşkanı’na kadar ulaşılıyor. Bir sanayi kuruluşu, yıllar öncesinden 1. sınıf tarım toprağını devletten neden alır?

Demek ki ileride sanayi alanına döneceğini biliyorlarmış. Bir belediye, sattığı veya kiraladığı bir yerin imar durumunu değiştirse, ya ihaleye fesat karıştırma ya da imar rantı deler.

‘Kul hakkı’ diye naralar atanlara sormak lazım; orası milletin arazisi değil miydi? Köylünün tarım yaptığı topraklar değil miydi? Tarım yapan köylümüzden kira aldılar, ama şimdi sanayi alanına çevirtip, işlerini büyütsünler diye yabancı ortaklı bir şirkete bedavaya veriyorlar.

Yalova için havaalanı daha stratejik öneme sahiptir. ‘Yerli ve milli parça üretimi açısından savunma sanayii için stratejik önem taşıyor’ bahanesinin arkasına sığınıyorlar, ancak dibindeki hava alanının stratejik önemini, uçuş koridorunu ve genişleme ihtimalinin yok olmasını önemsemiyorlar.

Özsümer, ‘’1999 Marmara Depremini unuttular’’

Ne çabuk unuttular; 1999 depreminde, yurt içi ve yurt dışından hava alanı üzerinden gelen lojistik yardımları, arama kurtarma ekiplerini? Ne çabuk unuttular; 1999 depreminde, kimyasal sızıntı yüzünden kaçtıkları dağları? Bir fabrika büyüyecek diye, sağlığımızdan, havamızdan, suyumuzdan, tarım topraklarımızdan, hava alanımızdan vazgeçemeyiz.

Bunun neresi milliyetçilik? Yalova halkının sağlığı, tarım toprakları, havası, suyu göz ardı edildiği gibi, stratejik öneme sahip, yerli, milli ve askeri havaalanımız Amerikan ortaklı bir şirketin kapasite artırımı için ziyan ediliyor.

Ülkenin neredeyse her şehrinde, gerekiyorsa deniz doldurulup havaalanı yapılıyor; Yalova’da ise işlevsiz hale getiriliyor. Siz en iyisi mi Taşköprü Hava Alanına da bir Millet Bahçesi yapın ve rahatlayın. Bir de mahkemesi devam eder ve olumsuz bilirkişi raporu kamuoyunda tartışılırken inşaatı devam eden tesise, Bakan katılımlı temel atma töreni yapmaya hazırlanıyorlar. Tarım alanıyken tahsisi yapılıp nasıl oluyor da sonrasında sanayi alanına çevriliyor? Mahkemesi devam ederken, nasıl oluyor da üzerinde inşaat yükseliyor? Dava bitti de bizim mi haberimiz yok? Hakikaten merak ediyor ve soruyorum: Bu şehre edilen bunca zulüm, bunca eziyet ne zaman bitecek?’’ Şeklinde cevaplanmasını istediği onlarca soru sordu.