Samanlı Dağları Çevre ve Kültür Derneği Başkanı Hakim Menteş, TEMA Yalova İl Temsilcisi Faruk Tezcan ve Yalova Platformu Sözcüsü Avukat Zeki Öçal bir araya gelerek, Yalova Tavşanlı beldesi açıklarında denizde, yıllık 6 Milyar m³ kapasiteli yüzer sıvı doğalgaz (LNG) depolama ve gazlaştırma tesisi kurulması durumunda ortaya çıkabilecek olası tehlikeleri değerlendirdi.
Samanlı Dağları Çevre ve Kültür Derneği Başkanı Hakim Menteş Yalova Manşet Gazetesi’ne yaptığı açıklamada; ‘Tanker gemilerle gelmesi planlanan -162°C soğukluktaki sıvı LNG, iskeleye bağlı bir yüzer tesiste deniz suyu ile ısıtılarak gaz haline getirilmesi durumunda, planlanan tesisin kurulmasının çevre açısından büyük bir tehlike oluşturur.
BİMER’e başvurduk, ancak bir cevap alamadık. Normalde BİMER, 15 gün içinde yanıt verirdi. Şu anki durumu bir üst kurula şikayet edeceğiz’ şeklinde konuştu.
Menteş, ‘Deniz etkilenecek’
Aynı zamanda Makine Yüksek Mühendis olan Hakim Menteş, “Çevreye etkisi yok diyecekler. Bu yalan ve de yanlış.Doğalgaz buraya -162 derecede sıvı olarak gelecek.Bunu gaz hale çevirmek için ısıtmak lazım. Isıtmak için deniz suyu kullanılacak ve deniz suyunun ısısı düşecek. Orada müthiş bir ısı kaybı olacak. Sonuçta denizin ısısı düşecek ve etkileri ne olacak bizde bilmiyoruz. Deniz canlılarının bu durumdan etkilenmesi muhtemel bir durum” dedi.
Menteş, ‘Yerleşim alanları tehlikede...’
Yalova Platformu Basın Sözcüsü AV. Zeki Öçal yaptığı açıklamada;‘Bu tesisin çok yakınında; yerleşim yerleri (Tavşanlı kasabası ve çeşitli siteler), Eskihisar-Topçular arabalıvapur iskeleleri, Yalova-İzmit Karayolunun yanı sıra kimya sanayi tesisleri ve bir termik santralin bulunması;olası kaza veya doğal afet durumunda olayın vahametini katlayarak arttıracaktır.
Birbirine yakın mesafede olan bu tesislerden birinde meydana gelen bir kazanın diğer tesisler ile etkileşme olasılığının yüksek olması dolayısıyla, tehdit altındaki yerleşim yerlerinin, hastane, vb. gibi noktaları da kapsayacak şekilde toplu etki altındaki nüfus miktarı da artacaktır.
1999 depreminde AKSA’dan sızan tehlikeli kimyasallardan dolayı bölgenin boşaltıldığı sanki dün olmuş gibi aklımızdan çıkmamaktadır. Bir mucize eseri, bu kimyasalların alev almaması sayesinde olayın çok ucuz atlatıldığı bilinirken, şimdi hemen dibine çok yanıcı bir madde olan LNG tesisin kurulmasındaki mantığı anlamak mümkün değildir.
Kurulacak olan tesisteki olası bir kaza, bölgedeki bir doğal afet ve bunun gibi nedenlerden dolayı oluşacak bir sızıntının sebep olacağı yangın ve patlamanın etkisi ile;3.2 km çapa ulaşan bir alanda yanma,7 km çapına ulaşan bir alanda ise tahribat oluşma riski bulunmaktadır.
Bunun yanı sıra körfezdeki tanker trafiğinin artması deniz kazası olasılığını arttırmakta ve böyle bir kaza sonucunda tankerlerin sürüklenmesiyle tahribat sadece yüzer tesis alanıyla sınırlı kalmayıp Yalova ve İzmit Körfezi’ndeki diğer yerleşim yerleri ve endüstriyel tesisleri de tehdit altında bırakacaktır” dedi.
Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz
Konuyla ilgili olarak 24.02.2017 tarihinde yayınlanan basın bildirisine 10 STK’nın imza attığını söyleyen çevre sevdalıları, kurulması planlanan tesisin görünürde doğayı kirletmiyor gibi durduğunu, ama büyük bir tehlike oluşturduğunu belirterek, civardaki tesisler için oluşturabileceği telafisi imkânsız zararlardan dolayısıyla tesisin kurulmasına karşı olduklarını ve gereken mücadeleyi vereceklerini ifade ettiler. Haber-Fotoğraf: Sezgin Altınel
