Yalova Platformu’nun basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi; “Geçtiğimiz yıl boyunca birçok kötü çevre haberleri aldık ama hiçbiri Marmara Denizi’nin ölümü kadar bizleri üzmedi. Başın sağ olsun Türkiye, Marmara Denizi sizlere ömür… Yalovalı bir grup çevreye duyarlı fertler olarak Yalova Platformu adı altında, sağlıklı bir çevrede insanca yaşam hakkımızı korumak için çok mücadele verdik ve veriyoruz. Geçtiğimiz yıl boyunca, bizler ve bizim gibi düşünen kişi ve kuruluşlarla birlikte Yalova’da neler başardık:

Taa 2014 yılından beri süren DowAKSA kapasite artış ÇED davasını kazandık.

Daha önce 3 kez iptal ettirdiğimiz Yalova Kimya Sanayi Islah OSB projesi tekrar gündeme geldi ve buna karşı da hukuk mücadelimizi başlattık.

DowAKSA firması büyüme planı çerçevesinde yeni bir ÇED süreci başlattılar. Bu proje kapsamında son derece değerli tarım alanları devlet tarafından çiftçilerin elinden alınıp bu firmaya tahsis edildi ve üzerindeki ağaçlar ve ürünler yok edildi. Bu süreci durdurmak için, basın açıklamaları, imza kampanyaları ve benzer etkinliklerde bulunduk ama sonunda ÇED raporu kabul edildi. Buna karşı hukuk mücadelesi başlattık.

Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü arazisinin bir bölümünün Millet Bahçesine çevrilmesine karşı hukuk süreci başlattık.

Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü arazisinin diğer ucundan bir parça da camii inşaatı için koparıldı. Buna karşı da mücadelimizi sürdürüyoruz.

Sahildeki meteoroloji alanına okul yapılmasına karşı mücadelemiz devam ediyor Gürer Madenciliğin Güneyköy’deki faaliyetlerini büyütmek için başlattığı ÇED sürecine karşı dava açtık ve kazandık. Süreç şimdilik durmuş gözüküyor.

Sugören köyü Höyük Tepe SIT alanı bitişiğinde, tarım alanları üzerinde ve su kaynakları yakında sahte evraklara dayandırılarak başlatılan yapılaşmaya karşı mücadele başlattık. Yapılaşma süreci durduruldu ve hukuk süreci devam ediyor.

Gene Sugören köyü ile Ortaköy arasında faaliyete geçen taşocakları sürdürülen mücadeleler sonucu faaliyetini durdurdu.

“Bu mükemmel coğrafyada yaşamanın bedeli ve boynumuzun borcu”

Bunlar ve benzeri birçok alanlarda gücümüz yettiğince sağlıklı bir çevrede yaşama hakkımızı korumak için mücadelede ettik ve ediyoruz. Şehrimiz; sayıları ve kapasiteleri devamlı artan tersaneler, çevreyi kirleten yeni OSB’ler, ormanlarımızın en yeşil olduğu tepelere kurulan rüzgar enerji santralleri, sahile yakın alanın sürekli betonlaşması ve benzeri birçok nedenlerle her gün yaşanılması daha zor bir coğrafya haline dönüşmektedir. Bu mücadeleler ve hukuk süreçleri hem zaman hem de mali açıdan ağır bir yük getirse de sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını savunan gönüllü ordusu tarafından yakından ilgiyle takip edilmektedir.

Son bir yılda açılan davalardan sadece üçü (YALKIM Islah OSB, DowAKSA ve Millet Bahçesi) için 10 000 sayfayı geçen ÇED raporları okundu, değerlendirildi, eksik ve yanlışlar tespit edilip mahkemeye sunuldu. Bu üç davanın mali boyutu ise (bilirkişi ve mahkeme masrafları) 30 000 TL’yi buldu. Yalova halkı olarak tepkimizi daha etkili bir şekilde göstermek ve süreçlere aktif bir şekilde katkı vermek bu mükemmel coğrafyada yaşamanın bedeli ve boynumuzun borcumuzdur.

“Güzel işleri memnuniyetle karşılıyoruz”

Şehrimizde yapılmakta olan güzel işleri memnuniyetle karşılıyoruz. Örneğin, Yalova adliyesi ve askeri alan önündeki sahil şeridinin halka açılması, Çiftlikköy’den başlayarak Yürüyen Köşk, şehir merkezi ve üniversitemiz, oradan planlanan Teknokente uzanan bisiklet yolu gibi güzel projelerin artmasını diliyoruz. Şehrimiz için günümüzün ve geleceğin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde bu örneklerde olduğu gibi akıllı planlama yapılmasından yanayız. Önümüzdeki yıllarda çeşitli düşünce kuruluşlarınca dile getirilen kuraklık ve açlığa bağlı olarak devam edecek göç dalgası, beklenen Marmara Depremi ve diğer çevre felaketlerine karşı şehrimizin akıllı yapılanmasında birlikte güzel politikalar üretmeye devam etmekten yanayız. Yalova Platformu üyesi olarak bizler, tüm imkansızlıklara ve engellere rağmen, sağlıklı bir ekosistemde yaşama hakkımızı korumak için mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz.”