Çooook eskiden gerçek gündemlerimiz olurdu. Ülkede, şehirde ve hayatımızın her noktasında ve bu gündemler ciddi konulardı hep. Meseleler çözülene kadar o gündem hiiiç eskimez devam eder bir şekilde sonuca ulaşılana kadar hep karşımızda olur bizi meşgul ederdi. Artık gündem yok. Artık her şey her an değişebiliyor. Hayatımız spekülatif sanal bir gerçeklikte yaşanıyor. Eskiden ölçülerimiz vardı. Hatta kırmızı çizgilerimiz vardı. Artık ölçülerimiz günlük çıkarlara, anlık menfaatlere göre değişiyor. Şimdilerde hemen her şey herhangi bir sosyal medya uygulaması ile değişip duruyor. Doğrular ve yanlışlar güne göre, kimin yapıp kimin yapmadığına göre, menfaatlere çıkarlara göre değişiyor artık. Dün doğru diye söylenenler bir an içinde değişiyor. Birkaç hafta önce vazgeçilmez söylemler ve gündemler bir anda buhar olup uçuyor...

Helenlilerin çok tanrılı dönemlerinde bile bu kadar çok tapılan güç, bu kadar çok korkulan merci, hatta bu kadar çok çabuk her gün yenilenen doğrular-yasaklar, her gün yeni kanunlar koyan tanrıların habercileri yoktu sanırım. Yaradılıştan bu yana insanlık bugününü, hayatını, geleceğini bu kadar pamuk ipliğine bağlı değişken hissedip yaşamamıştır sanırım. Günümüz 21 yüzyılın modernliği içinde, lafta kalan insana saygı, hoşgörü, erdem, demokrasi ve adalet söylemleri içinde bilinmezliğe giden bir insanlık portresi artık daha çarpıcı bir biçimde aksettiriyor yüzünü.

Globalleşen aynı zamanda sanallaşan dünyada insanlar kendi küçük dünyalarını oluşturup mutlu-mutsuz yaşamaya başladılar. Modernizmin yükseldiği bu dönemde insanlığı medeniyeti ise yükselen teknoloji seviyesi kadar kaybettiler bence. Aynı ortak dili konuştuğumuz halde birbirimizi anlamıyoruz, anlayamıyoruz. Çünkü anlamak sadece kelimelerin ne manaya geldiğini bilmek ile başarılamıyor. Aynı zamanda iyi-kötü niyet ve sahip olduğunuz ahlak ile ilgili bir sonuca bağlı olarak değişkenlik arzediyor. Büyük şair Sezai Karakoç “Anlamak masraflı iştir; Emek ister, gayret ister, samimiyet ister. Yanlış anlamak kolaydır oysa. Biraz kötü niyet, birazda yetersizlik kâfidir.’’ Diyerek ne güzel tanımlamış.

Okumak düşünmek artık demode şimdilerde, moda üç sahibi olmak için her yolu mübah kılmak.  İnsanlığın kalite ölçme seviyesi tamamen güç odaklı haline gelmiş ve ne yazık ki. Akıl, bilgi, onur, ahlak, adalet, dürüstlük, tevazu gibi yüzlerce erdem sadece geçmişte kalmış çok hoş hatıra haline gelmiş.

Küçük bir şehirde bile aynı anda birden çok gündemcikler ve yüzbinlerce farklı izole hayatlar yaşanıyor. Dün güç elineyken her şeyi yapar ederken kimseye hesap vermeyeceğini bildiği için şehrin kaynaklarını talan edenler, bugün bir anda şehrin kurtarıcısı olmaya namzet olmuşlar.

Dün onları alkışlayanlar bugün aynı şevkle hatta daha fazla ses çıkaracak biçimde başkalarını alkışlıyorlar ve onları yadsıyorlar. Biraz eleştirsen, biraz itiraz etsen hemen sana küsüp tavır alıyorlar. Peki neden mi; küçük menfaatler, minik ihaleler ve çok küçük kazançlar için hepsi bu. Kimse geçmişte yaptığı yanlış, hatalı ve kötü şeylerin hesabını vermiyor ve zaten vermeyeceği için de unuttuğumuzu sanarak kendilerini sütten çıkmış ak kaşık gibi gösteriyorlar. Yeniden başka başka kostümleri giyip karşımıza sürekli yeni gelinler olarak çıkıyorlar. Beyler bayanlar bir çoğumuz yüzünüze söylemesek de (ki söylemek için herkesin kendine has özel sebepler var muhakkak) en azında sizler kendinizi biliyorsunuz. Bizlerde biliyoruz sizleri o süslü kostümlerinizin o süslü püslü büyük sözlerinizin ardındaki gerçekleri. İstediğiniz kadar gizlemeye çalışın güzel makyajlar ile kendinizi hiç bir şey aslından öte gidemez.

Özelde Yalova’nın genelde tüm ülkenin bu günkü durumu gerçekten iyi değil. İnsanın-insanlığın ve toplumun ihtiyaçları aslında binlerce yıldır hep aynı değişmedi. Değişen sadece görüntüler ve şekiller. Bu sıralar gerçek bir gündemimiz var en azından. Benim ve benim gibi düşünen birkaç insanın var diyelim. Diplomalı ama mesleksiz bir gençlik yetiştirmiş olmanın kaygısı üzüntüsü içinde, belki birkaç iyi iş yapılır umudu ile çıkılan güzel bir yol Genç Rota. Gençlere gidecekleri, hatta gittikleri hayat yolunda bir rota çizmeleri, kendi rotalarını çizebilecekleri bilincini vermek için yapılan bir çalışma. Meslek sahibi olmamış, olamayan, hatta olmayı da düşünmeyen gençleri meslek sahibi yapmanın yollarını arayan, bu yolda tanıtım ve bilgilendirme yapmayı hedef alan bir proje.

Gelecek gençler ile yükselecek, gelecek yetişmiş meslek sahibi gideceği yolu kendi rotasını çizebilen bir nesil ile daha iyi olacak bilinci ile yapılan, Yalova’nın geleceğinde eğitimli, meslek sahibi liyakatlı bir gençliği olmazsa olmaz gören bir proje. Niyet hayra akıbet hayır olur inşallah.

Gençliğe üç öğüdüm var: Çalış çalış çalış! Bismark