Her şehre bir üniversite

Bir hükümet politikası olarak her ile bir üniversite kuruldu. Amaçlanan neydi tam olarak bilmiyorum, eminim ki çok güzel amaçları vardı. Ancak gelin görün ki sonuçlar amaçlara uygun oldu mu bilmiyorum.

Günceldeki durumumuz şudur ki; hemen her sektörde çalışacak eleman bulunamıyor, ancak ellerinde diplomalar ile yüzbinlerce işsiz gencimiz var. Ayrıca hemen herkes haklı olarak diplomasına uygun iş arıyor. Diplomaya uygun iş olmadığı için de hem işsizlik hem de mesleki eleman sorunu çığ gibi büyüyor.

Her şehre bir üniversite açmak ile ilgili birçok şey konuşulabilir fakat açtığımız üniversitelerdeki bölümlerin gerekliliği en önemli konulardan biri değil midir?

Yani üniversitede açtığınız bölüme ihtiyaç var mı, bu bölümden mezun olanlar iş bulacak mı, açtığınız bölüm sanayi için gerekli mi, bu bölümden mezun olanlar için yeterli istihdam alanı var mı gibi konuların düşünülüp iyice değerlendirilip ona göre bölüm açılması gerekli değil midir?

Üniversitelerden mezun olmuş gençler ellerinde diplomayı alınca tüm dünyanın kapıları aşılacak, fırsatları önlerine serilecek sanıyorlar ancak gerçekle yüzleşince hayal kırıklığına uğruyorlar. Çünkü o diplomalara uygun iş yok. Diplomalara uygun iş olsa da hepsini karşılayacak kadar yok.

Üniversitelerde verilen eğitimlerin kalitesini de zaten hiç değerlendirmeye almıyorum. Üniversiteden mezun olmuş, diploma almış birinden o diplomada yazan işi ya da görevi eksiksiz yapmasını beklersiniz değil mi? Beklemeyin sakın, hatta %50 performansla bile iş beklemeyin. Çünkü gerçekten size verimli olmayacaktır. Diplomalı kişiyi işe alacaksınız, ona birkaç yıl iş öğretecek ve üstüne de maaş vereceksiniz. Devletin -okulun yapması gerekeni işveren olarak siz yapacak ve çalışanı eğitecek, verimli iş yapacak hale getireceksiniz, sonra o çalışan yumurtadan çıkmış kabuğunu beğenmemiş misali başka bir yerde, daha kurumsal bir yerde, hatta devlet sektörünce, birkaç yıl tecrübe isteyen holding şirketinde işe gidecek. Sonrasında siz sil baştan aynı şeyleri yaşayacaksınız.

Her şehre bir üniversite kurulurken arzu edilen, amaçlanan şeylerden birisi de insanların kendi şehirlerinde üniversite okumalarıydı sanırım. Evet gerçekten insanların büyük bir kısmı kendi yaşadıkları şehirde üniversite okusaydı şu anki yurt barınma ulaşım vb. birçok sorun daha az olacaktı ya da hiç olmayacaktı diyebiliriz.

Peki neden olmadı?

Gençler, başka yerleri görmek istiyor. Ailesinden ayrılıp özgür yaşamak istiyor. Sonu iyi olmasa da macera istiyor. En önemlisi de aynı ya da benzer puanlar ile başka okullarda başka şehirlerde okumak istiyor. Bunlar herkesin en doğal hakkı ve bu sebeple kimseleri suçlamak niyetimiz olamaz. Eğer biz insanların kendi şehirlerinde üniversite okumalarını istiyorsak bunu daha teşvik edici daha cazip hale getirmeliyiz. Ya da getirmeliydik ki bu daha öncelikli bir seçenek olarak gençlerin önünde dursun.

Mesela büyük metropol şehirler hariç (İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa vb.) diğer şehirlerde yaşayan ve o şehirde üniversite okumak isteyen gençlere ek puan verilmeli mesela sıralamada 8.000-10.000 kişi öncelik tanınmalıdır ki o genç başka şehirde üniversite tercihi yapmak yerine kendi yaşadığı şehirde tercih yapsın ve yurt derdinden, yeme içme ulaşım vb. dertlerden de kurtulmuş olsun.

Şehir üniversiteleri kurulurken oradaki sanayi, ticaret ve tarım gibi konulara bakılmalı ve ona göre mesleki bölümler açılmalı değil midir ki mezunlar daha kolay iş bulabilsinler, yani mezunlara diploma değil, meslek ve hayata atılma fırsatı verebilecek bir üniversite olmalı değil midir?

Eğitim kafayı geliştirmek demektir, belleği doldurmak değil. (Mark Twain)

Öğretmenler! Cumhuriyet sizden; fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister."

Mustafa Kemal ATATÜRK