Belki başka seçenekler de eklenebilir bunlara.
Ama din ve ahlak dışında kalan seçeneklerin tamamı özel kontrol mekanizmalarıyla uygulanabilecek seçeneklerdir. Bu kontrolleri de insan unsuru ile yapabileceğimize göre, bu her zaman istismara açık bir konudur. Ama din ve ahlak, Allah tarafından her saniye için gözetimde olduğunu bilme ve ruhen kişinin ikna olabileceği bir konudur.
Bu nedenledir ki, oto kontrolün iç dünyamızda takip edildiği genel geçer kuralların kabulü ve uygulanması hem en ucuz, hem en uygun olan yöntemdir. Bu vesileyle her toplumda ahlak kurallarıyla ilgili nizamnameler, hatta yapılan yasaların da ahlak ve din temeline dayandırıldığı toplumlarda huzurun daha uzun ve kalıcı olduğu görülür.
Türk tarihinde de Bilge Kaan yazıtları o dönemde de ahlakı en öne çıkartan içeriklerle doludur. Bazılarına göz atacak olursak;
1. Tanrı (yaratan) Tektir.
2. Her kim ki, Tengri'den kut almak dilerse, başkasına yakarmasın.
3. Bir Ülkede bir Kağan, bir de Allah otoritesi olur.
4. Bir kına iki kılıç girmez. Bir hatun iki er alamaz ve bir yerde iki lider olmaz.
5. Dirlik için kimse töreden- ahlak kurallarından üstün değildir.
8. Ana-babaya ve ataya saygı duyulacak. Erkek yalan söylemez.
9. Hısmına sarılacak, komşusunu gözetecek.
11. Hırsızlık yapan, misliyle öder, hesabı ya malıyla ya canıyla öder.
12. Kim ki, bir ırza musallat olursa, canından olur.
13. Kim aldatırsa hesabı hemen sorulur.
14. Savaştan kaçan Cehenneme girer. Eman dileyene kılıç kalkmaz.
16. Baş kaldıranın başı alınacak, hak isteyenin hakkı verilecek.
17. Kimse kimseye üstünlük taslamayacak. Allah’ın kulları eşittir.
18. Kin ve gururdan uzak olunur, mazluma merhamet, zalime öfke duyulur.
20. Zayıfa, yaralıya, çocuğa ve kadına el kaldırılmayacak.
21. Kızı isteyen Kağan da olsa, bey de olsa, kız istediğine verilecek.
22. Gereksiz ağaç kesilmez, su kirletilmez, bilmediğini bilene danış. İşini erteleme, Kusur arama. Güçlüyken affet, zayıfken sabret. Yaptığın iyiliği unut, yapılan iyiliği unutma.
30. Her yaptığın işin bir yargılanması vardır. (Bilge Kağan Yazıtı-730-Orhun Irmağı yakınları, -Ötügen –Moğolistan)
Burada ve diğer bir çok idarelerde idareciler bu anlamda bir çok fermanlar yayınlamışlardır. Bu fermanların çoğu ahlaki kurallara uygun beyannamelerdir. Tarih sürecinde toplumların ahlaki değerleri uyguladıkları dönemlerde yüceldiklerini, tersine hareketlerde ise düşüşe geçtiklerine şahit oluyoruz.
Günümüze geldiğimizde de aynı nedenlerin, aynı sonuçlara bizi ulaştırdığını hepimiz canlı olarak yaşamaktayız.
Son sözüm o dur ki, kim ne derse desin ahlakın olmadığı yerde hiçbir huzur ve rahatlığı yaşayamayız…