KENTİN YAPAY DÜNYASINDA İNSANİ OLANA DOĞRU-III

Kente yön verenler olarak, sanatın değişik alanlarının boy verdiği ve onun yanı sıra kültürel çalışmaların teorik derinlik oluşturduğu bir kenti var etme yükümlülüğümüz olduğunu, böyle bir kentin, benzerleri arasında, etrafına ışık saçan yüzüyle öne çıkacağını; iç yüzünde ise kendini gerçekleştiren ve aşma eğilimi gösteren insanın mutlu dünyasının, sorunlar karşısında güçlü bireylerin varlığının karşımıza çıkacağını ve böyle bir ortamda şiddetin ve suçun en aza inmesinin, sosyolojik bir gerçek olduğunu bir önceki yazımızda dile getirmiş, insanın iç dünyasının ahenge evrildiği böyle bir ortamın, kaosa değil, medeniyete kapı aralayacağı vurgusunu yapmıştık.

 

Her bir köşesinde şiir dinletileri, tiyatro gösterileri, resim sergileri, kütüphaneler, müzeler, sinemalar, sportif etkinlikler, müziğin ve güzel seslerin boy verdiği bir kentin, gerçek anlamda yaşayan bir kent olacağına kimsenin itirazı olmayacaktır.

 

Bu bağlamda İlimize göz atacak olursak, Yalova'nın kültür sanat etkinlikleri için var olan mekanlarının, ihtiyaca cevap verecek nitelik ve yeterlilikte olmadığı görülecektir.

 

Yalova'da önemli bir kültür sanat izleyicisi kitlenin varlığı, nüfusunun kültürel düzeyinin ülke ortalamasının üzerinde olduğu, her durumda dile getirilir! Ancak arzın gerçekleşmesi için ilimizde yeterli mekanların bulunmaması kentin kültürel dinamizmini dumura uğratıyor. Zira, tiyatro için elverişli tek bir salonun mevcut olduğu, onun da izleyici kapasitesinin yaklaşık 450 kişi civarında olduğu biliniyor. Aynı salonun, başka bir dizi etkinlik için de kullanıldığı dikkate alınacak olursa işin ne kadar vahim olduğu daha iyi anşaşılır.

 

Oysa hali hazırda kentimizin, zikrettiğimiz salon gibi irili ufaklı bir kaç salonuna daha ihtiyacının olduğu işin erbabı nezdinde bilinen bir gerçektir. Ayrıca bunların yanı sıra, sergi salonları, konser - konferans salonları, söyleşi yerleri, geniş çaplı kütüphane, eğitim ve kurs merkezleri gibi çok sayıda etkinliğe ev sahipliği yapacak yapılara ihtiyaç vardır. Bunların olmadığı bir kent nefes alamaz, boğulur.

 

Her şeyden önce, Yalova'nın, içinde tiyatro ve konferans salonlarıyla, kütüphane, prova, eğitim ve kurs yerlerini içeren ciddi bir 'Kültür Merkezi'ne ihtiyacı vardır.

 

Yalova'yı geleceğe, profili yüksek bir kent olarak taşımak istiyorsak, bu yapıları kent hayatına mutlaka kazandırmalı ve içini doldurarak yürümeliyiz. Aksi halde düşünemeyeceğimiz kadar büyük ve karmaşık sorunlarla boğuşmak zorunda kalacağız.

 

Bunları bugünden söylememiz, kahin olmamızı gerektirmiyor; aksine, görmek için biraz sosyolojik perspekiften hareket etmek ve biraz da örnekler üzerinde kafa yormak yeterli.

 

 Sevgiyle kalın.

< type="adsense" data-ad-client="ca-pub-3844663626812831">