KÜFÜRCE.......(!)

Çok küçüktüm bilemiyorum kaç yaşlarındaydım.

Hatırladığım  ilk küfürdü O ve son oldu.

Komşu fatma  teyzenin(Allah rahmet eylesin  valla hükümet gibi kadındı)ağzıma  tıktığı kırmızı acı  biberden sonra(ne acı  öylesini hiç tatmadım hiç kaç yemin ettim bilmiyorum.)

Gıcık oldum hatta duyduğumda.

Nasılsa öğrendiğim bu berbat bir kaç kelimelik küfür cümlesi

Ağzıma  hiç yakışmamıştı.

Acı biberin acısı gibi zaman zaman aklıma  gelir.

Çocukluk döneminin ya huyundan  ya suyundan  cinsi bir arkadaş ortamında  galiba takılmıştı dilime.

Söküp attım.( fatma teyzenin yardımıyla)

Küfürbaz tiplere rastladığımda  aklıma  gelir fatma  teyze.

İkaz ettiklerim olmuştur cesaretimi  toplayıp.

Vazifem gereği  sohbet  konusu yaptıklarımı da  sayarsam bu konuda azıcıkta  olsa  emeğim vardır etrafıma.

Şükürler  olsun  çocuklarımdanda  hiç duymadım.

Tenezzül etmeyin bu kelimelere derdim.

Ayarını kontrol edin dilinizin demişimdir

Bal damlaması gereken  dilden  ejderha ateşine  benzer ateş çıkmasın

Özellikle  toplu mekanlarda izlenen futboldan çok  bu tatsız konuya  takılır sporla  ne  ilgisi var  bu  söylediklerinin derdim.

Ancak  gün geldi  devran  döndü tabii gün  ışığına  çıkmamış küfür cümleleri küçücük çocukların ağzında..

Duyduklarıma  inanamadım  derken,

Bu durumu  sadece  erkeklere  has bir meseleymiş gibi anlarken,

Genc kızların hatta  kız çocukların bile dilini istila  ettiğine  şahit oldum.

Beden terbiyesi ve spor adı  bir  zamanlar bürokraside bir kurumu hatırlatır bana

Bedenin terbiye edilmesi yani sporla  zenginleştirilmesi düzene  sokulması gibi.

Dil terbiyesinde  muhatap kimlerdir sizce  aile mi okul mu toplum mu kimler.

Dilimize döşenen  yada  çöreklenen fenalıkların  farkına  varmayı kimler izah  edecek.kimler  hatırlatacak.?

Anlamını bile  bilmeden ağzına aldığı kelimelerin kalitesizliğinden  kimler  sorumlu çocuklarımızın.

Günlük dil bu anlamda  revize edilmeli.

Hani hikmet sahiplerinden birinin dünyanın en  acı  ve  en tatlı şeyi diye  tarif ettiği dilimiz.

Kişiliğimizin  aynası

İfademiz kimliğimiz

Bizi biz yapan  değerimiz.

Midemize  aldıklarımızı seçmek konusundaki hassasiyetimiz

Dilimiz içinde  geçerli olmasın mı?

Çöp kutusumu dilimiz ne  olsa  gider mi

Ne söylesek  olur mu?

Seçmeyecek miyiz?

Sonunda vicdanımızı acıtacak  pişmanlıkların önüne geçmeyecek miyiz?

Söz söylemenin bir sanat olduğunu anlatırlardı ya

O düşünceye  hak vermeyecek miyiz?

Bir ezginin bestesi gibi

Bir fırçanın  tabloyu zenginleştirmesi gibi  özenerek.

Seçerek  bir ömür boyu gençlerimizin yavrularımızın dillerine hediye  edeceğimiz güzel berekeletli anlamlı kelimelerimiz olmayacak mı?

 

 

 

Küfürbazlık.. ne düşündük mü

Kimlere denir.

Dil bereketsizleşince ortaya çıkan bir hastaklık mı?

Toplumun farklı katmanlarında  hatırı sayılır insanların bile kurtulamadıkları bir acayiplik.

Futbol maçına en son gittiğimde 14 yşındaydım .

Hatırladığım tek şey küfürbazların arasında  dakikalarca kaldığımdır.

Bir daha  gitmedim.

 

Sporcusu,  teknik  adamı.

Seyircisi ( çok  saygın  ve seviyeli olanları tenzih ederim) hatta üstelik koro halinde küfür seramonisi(!)

Milletimizin  seçkin temsilcileri arasında bile  diline  mahkum olanlarıda eklersek, ciddi travma yaşıyoruz diyebiliriz.

İfadelerimiz anlaştığımız güzel dilimizden sıyrılıp

‘’KÜFÜRCE’’ ye dönüşüyor gibi

------

Dostum  mevlüt bey  seni  alman bundesliga maçlarından birine  götüreyim dedi.

Tam homurdanıyorken

Merak etme  çok sakin çok seviyeli bir ortam bulacaksın

Laverkusenin sahasında oynanacak olan  bir maça  gideceğiz ve senin  yıllar  sonra maçı sahada izlememe perhizini  bozacağız dedi.

Kabul etim.

Gidecez bakalım.

 

< type="adsense" data-ad-client="ca-pub-3844663626812831">