Çok küçüktüm bilemiyorum kaç yaşlarındaydım.
Hatırladığım ilk küfürdü O ve son oldu.
Komşu fatma teyzenin(Allah rahmet eylesin valla hükümet gibi kadındı)ağzıma tıktığı kırmızı acı biberden sonra(ne acı öylesini hiç tatmadım hiç kaç yemin ettim bilmiyorum.)
Gıcık oldum hatta duyduğumda.
Nasılsa öğrendiğim bu berbat bir kaç kelimelik küfür cümlesi
Ağzıma hiç yakışmamıştı.
Acı biberin acısı gibi zaman zaman aklıma gelir.
Çocukluk döneminin ya huyundan ya suyundan cinsi bir arkadaş ortamında galiba takılmıştı dilime.
Söküp attım.( fatma teyzenin yardımıyla)
Küfürbaz tiplere rastladığımda aklıma gelir fatma teyze.
İkaz ettiklerim olmuştur cesaretimi toplayıp.
Vazifem gereği sohbet konusu yaptıklarımı da sayarsam bu konuda azıcıkta olsa emeğim vardır etrafıma.
Şükürler olsun çocuklarımdanda hiç duymadım.
Tenezzül etmeyin bu kelimelere derdim.
Ayarını kontrol edin dilinizin demişimdir
Bal damlaması gereken dilden ejderha ateşine benzer ateş çıkmasın
Özellikle toplu mekanlarda izlenen futboldan çok bu tatsız konuya takılır sporla ne ilgisi var bu söylediklerinin derdim.
Ancak gün geldi devran döndü tabii gün ışığına çıkmamış küfür cümleleri küçücük çocukların ağzında..
Duyduklarıma inanamadım derken,
Bu durumu sadece erkeklere has bir meseleymiş gibi anlarken,
Genc kızların hatta kız çocukların bile dilini istila ettiğine şahit oldum.
Beden terbiyesi ve spor adı bir zamanlar bürokraside bir kurumu hatırlatır bana
Bedenin terbiye edilmesi yani sporla zenginleştirilmesi düzene sokulması gibi.
Dil terbiyesinde muhatap kimlerdir sizce aile mi okul mu toplum mu kimler.
Dilimize döşenen yada çöreklenen fenalıkların farkına varmayı kimler izah edecek.kimler hatırlatacak.?
Anlamını bile bilmeden ağzına aldığı kelimelerin kalitesizliğinden kimler sorumlu çocuklarımızın.
Günlük dil bu anlamda revize edilmeli.
Hani hikmet sahiplerinden birinin dünyanın en acı ve en tatlı şeyi diye tarif ettiği dilimiz.
Kişiliğimizin aynası
İfademiz kimliğimiz
Bizi biz yapan değerimiz.
Midemize aldıklarımızı seçmek konusundaki hassasiyetimiz
Dilimiz içinde geçerli olmasın mı?
Çöp kutusumu dilimiz ne olsa gider mi
Ne söylesek olur mu?
Seçmeyecek miyiz?
Sonunda vicdanımızı acıtacak pişmanlıkların önüne geçmeyecek miyiz?
Söz söylemenin bir sanat olduğunu anlatırlardı ya
O düşünceye hak vermeyecek miyiz?
Bir ezginin bestesi gibi
Bir fırçanın tabloyu zenginleştirmesi gibi özenerek.
Seçerek bir ömür boyu gençlerimizin yavrularımızın dillerine hediye edeceğimiz güzel berekeletli anlamlı kelimelerimiz olmayacak mı?
Küfürbazlık.. ne düşündük mü
Kimlere denir.
Dil bereketsizleşince ortaya çıkan bir hastaklık mı?
Toplumun farklı katmanlarında hatırı sayılır insanların bile kurtulamadıkları bir acayiplik.
Futbol maçına en son gittiğimde 14 yşındaydım .
Hatırladığım tek şey küfürbazların arasında dakikalarca kaldığımdır.
Bir daha gitmedim.
Sporcusu, teknik adamı.
Seyircisi ( çok saygın ve seviyeli olanları tenzih ederim) hatta üstelik koro halinde küfür seramonisi(!)
Milletimizin seçkin temsilcileri arasında bile diline mahkum olanlarıda eklersek, ciddi travma yaşıyoruz diyebiliriz.
İfadelerimiz anlaştığımız güzel dilimizden sıyrılıp
‘’KÜFÜRCE’’ ye dönüşüyor gibi
------
Dostum mevlüt bey seni alman bundesliga maçlarından birine götüreyim dedi.
Tam homurdanıyorken
Merak etme çok sakin çok seviyeli bir ortam bulacaksın
Laverkusenin sahasında oynanacak olan bir maça gideceğiz ve senin yıllar sonra maçı sahada izlememe perhizini bozacağız dedi.
Kabul etim.
Gidecez bakalım.