İşte Mehmet Akif, dev duruşuyla, sadece coğrafyamızın değil; ezilen, hor görülen, ötelenen, asimilasyona uğrayan tüm insanların dilinde kah İstiklal Marşı, kah Bülbül, kah Ordunun Duası'dır...
O bir şair, bir yazar, bir hafız, bir müfessir, bir muallim, bir halk önderi, mandacıya karşı bükülmez bir bilek, sarsılmaz bir yürek, bir cesaret, iman ve aşk adamı...
Çağını iyi okumuş, sezgisi güçlü, ilmi irfanı yüksek gerçek bir aydındır, Mehmet Akif.
Osmanlı'nın parçalanışı, Arnavut asıllı şairi derinden yaralar:
"Arnavutlar size ibret olacakken hala
Ne bu şuride siyaset, ne bu fasid dava?
Görmüyor, gittiği yanlış yolu zannım çoğunuz
Size rehberlik eden haydudu artık kovunuz!
Bunu benden duyunuz... Ben ki evet, Arnavudum
Başka bir şey diyemem, işte perişan yurdum"
Teşkilat-ı Mahsusa, Akif'i Almanya'ya gönderir. Görevi, İslam Birliğinin temellerini Almanya'da, Avrupa'nın ta merkezinde atmaktır.
T
Tasarım
Bileşenler
Metin
Galeri