Zaman hızla akıp giderken değişim ve dönüşüme ayak uydurabilenlerin ayakta kaldığı, bu dönüşüme direnenlerin de yok olduğu zaman dilimindeyiz. Ne iş yaparsanız yapınız bu böyledir. Aynı mesleğe, iştigal konularına, ya da ticari faaliyete sahip olanlar “Oda” kurumunu oluşturarak bir araya gelirler.

Kurumlar vergisi mükellefleri, Kooperatifler daha ilk kurulum aşamasında Ticaret Odası kaydı ile tescil edilmiş olurlar. Bazı illerde Sanayi ile Ticaret Odası ayrı ayrıdır. Bazı illerde de ilimizde olduğu gibi aynı çatı altındadırlar. İlçelerdeki yapılanma; Esnaf Odası, Ziraat Odası, Şoförler Odası gibi sektörel bazda olabileceği gibi illerde meslek dallarına göre odalar gözümüze çarpmaktadırlar. Örneğin Berberler ve Kuaförler odası, Bakkallar Odası, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası …gibi. Hepsinin üst çatısı vardır ve bu çatı Birlikler’in yanında Konfederasyonlar ve Federasyonlar ile tüm ülkeyi kapsamaktadırlar.

Günümüzde ülke sathına yaygın bu teşekküllerin oluşumu en küçük ilçelerden illere ve genel merkezlerine kadar hep seçim ve temsil ana prensibi ile işlemektedir. Ankara’da üst kurullara seçilenler, en küçük ilçenin de temsil iradesinin sonucu o göreve gelmektedirler. Bazıları o kadar etkindirler ki ülkede temsil ettikleri kesimin haklarını savunmada, kamu kurumları ile birlikte karar mercii konumundadırlar. Çalışma hayatında da işçi ve işveren sendikaları işyeri bazlı örgütlenmeleri, sektörel bazda kurumsallaşmalarının sonucu masada yerlerini almaktalar. En güzel örneği “Asgari Ücret Tespit Komisyonudur.”

Asıl gelmek istediğim konu yerel bazda oda seçimlerinin gündemde olduğu bu günlerde Odaların konumu üzerinde durmak istiyorum. Varoluş amacı sadece vergi kaydı ile birlikte yasal zorunluluğun ötesinde üyelerinin beklentileridir. Oda üyelerinin yıllık ödentileri ile ayakta duran yapıda Odalardan ve bu yönetimlere talip olanlardan beklentiler nelerdir?

Genel bir yaklaşım sergileyeceğim. Bakkalından, kuaförüne, minibüsçülerden şoförlere, ticaret erbabı büyük işletmeden, küçücük bir dükkânda emeği ile terzilik yapan vatandaşımızın beklentileri nelerdir, neler olmalıdır?

Öncelikle mesleki sorunlarının, mesleğin yapılmasında karşısına çıkan sorunların rahatlıkla iletilebileceği mekanizmayı arzulamaktadırlar. Oda üyeleri ile oda yönetimi arasında şeffaf ve kolay ulaşılabilir, etkileşime her zaman açık, interaktif yapının kurumsallaşmada etkin rolü olmalıdır. Periyodik toplantı ve iletişim araçlarının etkin kullanımı ile üye ve odanın hızlı ve sonuç odaklı prensipleri oturtulmalıdır.

Gelişen ve değişen teknolojinin yanında yasal ve reel sektör yapısı içinde üyelere bilgi ve tecrübe aktarımının yapılması ile her üyenin bu yenilenmede bireysel olarak başa çıkamayacağı pek çok konu ortak akılla çözüme ulaşacaktır. Profesyonel destek ile üyelere her gelişme ve değişim için rehber ve yol gösterici odalar, üyenin zaten zaman kısıtlaması içinde güncel işlerini ancak yetiştiriyorken bir de yeni olanı algılaması ve buna nasıl adapte olacağı duruma tek başına üstesinden gelmesi imkansızdır. Burada Odaların devreye girerek aynı problemlerin çözümünde daha kısa zamanda çözümü üretmeleri üyelerce beklenmektedir.

Üyeler arasında da etkileşim çok önemlidir. Eskiden “Lonca” sistemi gayet iyi işlerdi. Çırak, usta, kalfa sisteminin üzerinde Lonca sistemi ile düzen ve koordinasyon sağlanmaktaydı. Günümüzde belki de çok gerilere atılan “İş Ahlakı’’ ve ‘’Etik Değerler” revize edilerek uygulanmalıdır Odalarca. Vatandaşın uygulama ve ticarette çözüm mercii odalar olabilmelidir.

Yenilik ve gelişmelerde, kümelenmelerde yol gösterici, rehber çalışmalar doğal olarak beklenti çıtasını yükseltmektedir. Ekonomik gerçekler yardımlaşma ve dayanışmayı zorunlu kılmaktadır. Rekabet ortamının bu denli güçlü olduğu günümüzde odalar daha makro çapta yaklaşım sergileyerek üyelerinin ufuklarını açabilmeliler. “Birlikten güç doğması’’ odaların yaklaşım ve icraatlarına bağlıdır. Bunun talep edilmesi de üyelerin en doğal hakkıdır.

Zamana yayılan ve rutinleşen sektörel toplantılar ile üyelerin nabzı tutularak beklenti ve istekleri revize edilmeli, çalışma programı buna göre uyarlanmalıdır. Bir şekilde oto kontrol sistemi de uygulanmış olur. Diğer oda ve meslek teşekkülleri ile yapılacak olan geniş kapsamlı çalışmalar ile daha verimli, il genelini içeren görüşler ortaya çıkacak, bu da karar alıcılar üzerinde etkin rol oynayacaktır. Ekonomik hayat o kadar sektörel bazda iç içe girdi ki keskin renkler yerine daha geçişli renkler var. Bir ulaşım her kesimi ilgilendirir, çevre herkesin ortak paydası…

Üst ölçekte yaklaşımlar herkesi ilgilendirirken, kabuğuna kapanıp izleyici olanın kaybedeceği günümüzde, en etkin STK’lar olabilenlerin haklarını aldıkları yapıya ulaşabilmeleri için revizyon kaçınılmazdır.

Genç nüfus yapısı ve kadınların da daha etkin olacağı Oda yönetimleri, farklı vizyon sahibi üyelerle daha iyi yerlere geleceklerine eminim. Hele hele akademik odalar ve mesleki teşekküllerde buna daha fazla ihtiyaç var. Gelişen ve değişen hukuki ve mesleki zeminde bunu tüm üyelerine değişimi ve gelişimi aktarabilen zihniyet devrimine ihtiyaç var. Amaç daha iyi bir Yalova olduktan sonra kimse gocunmayacaktır ve en iyi temsilde kimin öne çıkarılabileceğini ortak akıl zaten gösterecektir. Ötekileştirmeden, ayırım yapmadan herkesin “mesleğini, işini daha iyi nasıl yapabileceği’’ sorusunu sorup bunun cevabını alabileceği üst kurullar olan odalarına sahip çıkması ile gerçekleşecektir.