SEVGİLİ OLAN GÜZELDİR

           Meclis üyesi Zeki COŞKUN’un nalbur dükkanı CHP nin ikinci karargahı gibi,dertleşmek,haber almak birbirlerini özleyenlerin otağı hergün uğrak yerim.Gündem orada belli oluyor geçen günde öyleydi,tam kadro oradaydık.Metin DAĞ,Nedim GÜLER,Selami DOĞANCI,Zeki COŞKUN ve ben,Metin  DAĞ gündemin ana maddesini belirledi “deprem ve dayanıklı-dayanıksız binalar”konusunda ufak bir sunum yaptı içtenlikle tüm kusurları,olması lazım gelenleri tek tek anlattı,sunum sonunda hepimiz mutlu olduk ve ayrıldık,teşekkürler Sayın DAĞ.

            Dünya tersmi dönüyor diye düşünüyorum.Ankara’da Ak parti ve MHP ülkem için çırpınıyor Başbakan bakanlara uyku haram tavan yapıyorlar,gel görki Çiftlikköy’de Ak parti ve MHP kış uykusunda uyanacakları da yok gibi.CHP Başkentte umutsuz , mutsuz,Çiftlikköy’de deparda sevecen,ışıltılı ,umut veriyor.Biyerlerde hata ediliyor ama nerede,bulmuş değilim.

            Mutlu bir haber vereyim sizleri sevindireyim yüzünüz gülsün istiyor çırpınıyorum.Sıradan laf olsun diye haber olmaz, “köpeğin bir adamı ısırması” haber değeri olmayan sevimsiz bir sunuştur.Ama “bir adam köpeği ısırdı diye manşet atarsan”haber olur.

            Gazetecilik mesleğinde “haber muhabirliği”bitti,genç gazeteciler duyarsız ilerilerini hiç düşünmüyorlar,bir “haber yakalayayım ortalığı ayağa kaldırayım” diyen yok. 1950-60 yıllarda TV icat edilmeden önce,gazeteciler haberden habere koşardı ,şimdi köşe yazısı ile geçiştiriyorlar oturduğu yerden ahkam kesiyorlar.Böyle gazetecilik olmaz.Temel’in fıkrası tam bugünlere göre,Temel hergün okula giden ve çalışan oğlunun defterinde tek bir yazı göremeyince nedenini sormuş;Temel’cik öğretmenim tahtaya ne yazarsa aynen deftere geçiyorum o tahtayı silince bende defterimi siliyorum.Ne demişler Karadeniz’li çift beyinlidir,zeka ve nükte küpüdür.

            Cumhuriyet tarihinde 24 bakan 3 başbakan ve bir Cumhurbaşkanının bayrağını dalgalandırmıştır.Can yoldaşım çocukluk arkadaşım Mete AKYOL’u kaybettim toprağı bol mekanı Cennet olsun,Rahmetli İnönü onun kulağını çektikçe gülerdim,Osman Bölükbaşı’nın enseme tokatında onun gülüşünü dün gibi hatırlıyorum.