Genel bir tanımlama olarak siyaset veya politika, devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış şeklinde ifade edilebilir. Ancak siyaset veya politika deyince çevremizdeki, ülkemizdeki insanlar ne anlıyor, daha çok bu önemli değil mi? Siyaset veya politika deyince çoğunlukla olumsuz şeyler söyleniyor. Hatta siyasete gireceğim, politikayla ilgileneceğim dediğiniz zaman ailenizden, çevrenizden hiçbir olumlu tepki de almazsınız neredeyse. Binlerce karikatür içinden bir tane iyi yönde bulabilirisiniz. Hatta bir sürü hizmet yaptığını iddia eden siyasetçinin arkasından “kim bilir ne çıkarı var yoksa bunları yapar mıydı?” demezler mi?

Hatta hırsızlık, yani zimmetine para geçirme biraz daha yumuşatırsak makam ve mevkiini kullanarak menfaat elde etmek gayet normal karşılanan bir durum değil mi günümüzde? Hatta ve hatta çok meşhur bir deyim bile var; ‘’Çalıyor ama yapıyor’’ Siyasetçi tribüne oynayan adam değil midir bir de? Yani maç sonucu ile beraber seyircinin desteğini de almak ister. Aslında seyirciye oynamak diye bir kavram siyaset için de çokça konuşulup dillendiriliyor. Genelde iş yapmayıp, karşılıklı atışmalar ile medya meydan muharebesi yapıyorlar. Genel siyasette etkileri, yerel siyasette ise icraatları yok. Peki, nedir bu, siyasetçilik oyunu değil mi?

Siyaset aslında hayata karşı bir duruş sergilemek, güncel olaylar ve gelecek için bir vaziyet almak değil midir? Yani siyaset -politika sadece bir siyasi parti yapısı içine sığdırılamaz. Yerel anlamdaki görevlendirmeler, yetkilendirmeler, bir kurum başına getirilmelerde aranan şart nedir? Liyakat mi? İş yapabilirlik mi? Vizyon mu? Doğruluk mu? Dürüstlük mü? Yoksa başka kriterler mi? Bence bu şartların hiçbirine gerek yok. Zaten aran şartlar da bunlar değil, en azından bugüne kadar aranmadı. Şu an hali hazırdaki seçilmiş yerel temsilcilere bir bakın hangi kriterlere göre seçilmiş olduklarını anlayacaksınız. Bu durumda olmamızın temel sebeplerinden birisi de ahbap – çavuş ilişkileri ile seçilmiş ve atanmışlar tarafından yönetilmemizdir.

Ne derseniz deyin siyaset – politika geçmişten bugüne toplumlara yön vermiştir ve vermeye devam edecektir. Yani yapılacak güzel şeyler varsa ya da daha güzel şeyler yapacaksak bunun için mücadele etmenin temel yollarından biri ve belki de en vazgeçilmezi siyaset-politikadır. Öyleyse siyaseti-politikayı daha anlamlı daha onurlu bir noktaya taşımak gerekli değil mi? Yani siyasete ve siyasetçilerin bulundukları konumu kontrol edip kendilerine çeki düzen vermesi gerekli. Yine siyasete ve siyasetçiye itibar kazandırmak belki de hak ettiği itibarını yerine koymak için yapılması gerekenleri yeniden gözden geçirip doğruyu yapmak için kolları sıvamaları gerekli.

Bizi yok edecekler şunlardır: İlkesiz siyaset; vicdanı sollayan eğlence; çalışmadan zenginlik; bilgili ama karaktersiz insanlar; ahlâktan yoksun bir iş dünyası; insan sevgisini alt plana itmiş bilim; özveriden yoksun bir din anlayışı.

Mahatma Gandhi