Annesine, babasına bakan bir kişinin aldığı maaş, onu geçindirmeye kesinlikle yetmiyor. Her yaşlının da emekli olmadığını düşünürsek bu paranın hiç bir anlamı olmadığını görüyoruz. Kişi, hastasına baktığı için çalışma şansı yok. Aldığı bakım maaşı ile de geçinme sansı yok.
Ne yapacak bu kişi?
Hastaya bakmasın mı?
Ülkede verilen bütün maaşlar, alt sınır olan asgari ücrette birleşmeli. Yani, emeklisi de, yaşlısı da, hasta bakanı da ne kadar maaş alan varsa, hepsi asgari ücret miktarında almalı. Tabi asgari ücret de beklentileri yerine getirmeli.
Mesela Emlakçılar Odasına, il de yoksa dernek yönetimine sorulmalı: ‘En düşük kiralık ev ne kadar?
En uygun ev malum 15.000 TL den başlıyor. 18.000 TL alan bir emeklinin geçinmesine imkan yok. Bir de diğer maaşların bundan çok daha az olduğunu düşünürsek, bırakın geçirmeyi nefes almaları bile zor. Ama maaşlar Avrupa da ki gibi tek kalemde birleşirse, eşitlik olur. Geçim seviyesi artar. İnişli-çıkışlı maaşlar yerine, herkesin bir kalemde buluşması, refah düzeyi getireceği gibi herkesin hakkettiği seviyeye ulaşması, halkı da memnun edecektir.
Ülkenin şu an en büyük sorunu geçim sıkıntısı. Bunu da eşit ve herkesi mutlu edecek bir maaşla çözümlendiği zaman, halkın bir nebze de olsa yüzünü güldürecektir.
Her zaman eşitlik iyidir. Sosyal Devlet olmanın yolu da bundan geçer. Sosyal Devlet olabilmenin birinci şartı da halka adil davranmaktır.
Türk halkı her şeyin en iyisine layıktır. Bir an önce Sosyal Devlet olmamız için gerekenlerin yapılmasını arzu ediyorum.