Süt ürünlerinin arkasındaki gerçek


Genel yaygın inanışın aksine süt ve süt ürünleri düşündüğümüz kadar masum değiller. Süt proteini kazeini sindiren enzimimiz biz 2 yaşımıza geldiğimizde çalışmaz oluyor. Doğanın bile bize mesajı ‘anne sütünü emmeyi bırak, git yemek ye’ olurken, biz neden başka canlıların sütlerini içmeye devam ediyoruz?

Çünkü süt ve süt ürünlerinin en iyi kalsiyum kaynağı olduğu ve kemik gelişimi için mutlaka gerekli olduğu bize öğretildi.

İnandığımız ve bize öğretilenin aksine süt ve süt ürünleri en yoğun kalsiyum kaynağı değillerdir. Yeşil yapraklı sebzelerde kalori başına kalsiyum miktarı süt ve süt ürünlerinden daha fazladır. Et ve yumurta gibi hayvansal ürünler ise süt ve süt ürünlerinden çok daha az kalsiyum içerir.

Bir besin maddesinin içinde istenilen vitamin ve mineralin fazla miktarda yer alması, o vitamin ve mineralin ince bağırsaklardan yeterli miktarda emileceği anlamına gelmez. Süt bu özelliği açısından dikkat çekicidir. Süt içinde yer alan, buzağın hızlı büyümesi için gerekli olan büyüme faktörlerinin, insanlarda da hızlı bir olgunlaşmaya yol açabileceği ve hatta kanserojen olabileceği ileri sürülmektedir. Süt içindeki süt şekeri laktozun yapılan çalışmalarda koroner kalp hastalığı ve yumurtalık kanseri ile de ilgili olabileceği görülmüş. Hem yağlı, hem de yağ oranı azaltılmış sütlerin içindeki laktoz oranı fazla olduğundan kalsiyum açısından sağlıklı bir besin olmadığı gerçeği de ortadadır.

İncelediğimizde sütün içinde bulunun kalsiyumun bağırsaklardan emilimi %32 civarındadır. Süt içindeki var olan fosfor, kalsiyumun bağırsaklardan emilimini ciddi biçimde azaltmaktadır. Anne sütünde kalsiyum fosfor oranı 2 iken, süt içindeki bu oran 1’dir.

Yeşil yapraklı sebzelerde de kalsiyum/fosfor oranı anne sütünde olduğu gibi 2’dir. Süt ve süt ürünlerinde fosfor fazlalığı, gazlı içeceklerdeki fosforik asit, hazır gıdalara giderek daha fazla konulan fosfor kemik erimesi için önemli bir etkendir.

İnek sütünde litre başına yaklaşık 1200 mg kalsiyum, anne sütünde ise litre başına 300 mg kalsiyum olmasına rağmen bebek anne sütünden daha fazla kalsiyum almaktadır. İşte tam da bu sebeplerden dolayı o besinin içindeki vitamin ve minarelin fazla olması, bizim bağırsaklarımızın o kadar fazla emebileceği anlamına gelmiyor.

Bu sebeplerden dolayı hiçbir canlının sütünü tüketmeyin. Her canlının sütü kendi yavrusunu büyütmek üzere tasarlanmıştır. Biz insanlar için değildir.

Yeterli kalsiyumu vücuda almak için yeşil yapraklı sebzeler tam bir mucize kaynağı. Süt içinde bulunan kalsiyumun ancak sınırlı bir kısmı vücuda alınırken, yeşil sebze ve meyvelerdeki kalsiyumun %50’sinden fazlası emilmektedir. Hayvansal proteinler böbrekler yoluyla kalsiyum atılmasına neden olurken, sebze ve meyveler kalsiyum tutucu etkiye sahiptirler. Sebze ve meyveler ayrıca kemik sağlığı için gerekli olan kalsiyum, potasyum, magnezyum, K vitamini ve C vitamini gibi mineral ve vitaminler açısından son derece zengindirler.

Kalsiyum alımı ve kemik sağlığı için süt ve süt ürünleri yerine sebze ve meyvelerden yararlanmayı unutmayın. Sağlıkla kalın…