Güncel

Toç- Bir- Sen sözleşmelilere kadro istedi!

Memur-Sen konfederasyonuna bağlı Tarım-Ormancılık ile Bayındır Çevre İnşaat Hizmet Kollarının Yetkili Sendikaları; Toç Bir-Sen ve Bayındır Memur-Sen yaptıkları basın açıklamasıyla TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen torba yasa ile Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nda görev yapan sözleşmeli personelin, 4+2 diye bilinen ve dört yıl çalışmaları sonucu 657 Sayılı DMK’nın 4/A maddesine göre kadrolu istihdamını öngören kuruluş kanunlarında düzenleme yapılarak, kadroya geçiş süreleri üç yıla düşürülerek 3+1 modelinin kabul edilmesini protesto ettiler.

Merkez Postanesi önünde toplanan sendikalılar adına Tarım ve Orman Çalışanları Birliği (Toç Bir-Sen) Yalova İl Başkanı Necdet Tuncer yaptığı basın açıklamasında Memur-Sen konfederasyonuna bağlı Tarım-Ormancılık ile Bayındır Çevre İnşaat Hizmet Kollarının Yetkili Sendikaları; Toç Bir-Sen ve Bayındır Memur-Sen olarak; TBMM de kabul edilen ve Sözleşmeli Personeli: öz ve üvey evlat olarak ayrıştıran yasa teklifindeki adaletsizliğin biran önce düzeltilmesi için tepkilerini göstermek üzere bir araya geldiklerini ifade ederek, “Toç Bir-Sen ve Bayındır Memur-Sen İl ve Şube Başkanlıklarımızca; 81 ilde eş zamanlı olarak Milletvekillerimize mektup gönderiyor ve bir kez daha ‘Hakkımız olanı istiyor, kadro mücadelemize destek bekliyoruz’ diye tüm Türkiye’de haykırıyoruz.

Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Sözleşmeli Personelin kadroya geçiş sürelerinin 4+2’den 3+1’e düşürülmesine yönelik içinde pek çok eksikliğin ve haksızlığın olduğu yasa genel kurulda kabul edildi.

Sözleşmeli olarak görev yapan; öğretmen, sağlık çalışanı ve din görevlilerinden bir kısmına yönelik yapılan söz konusu iyileştirmede; diğer kamu kurumlarında 657 sayılı kanun 4/b maddesi kapsamında farklı unvanlarda görev yapan personelin yer almaması hiç kuşkusuz çalışma barışını derinden sarsacak, çalışanların moral ve motivasyonunu düşürecektir.

Sorun çözmekten ziyade sorunları çoğaltıp çalışma barışını ve adalet mekanizmasını yerle bir eden bu düzenleme bu haliyle asla adil değildir. Ve kamu çalışanlarının vicdanında yargılanmıştır.

Yıllardır, ‘İş Güvencesi Kırmızı Çizgimiz’ diyerek her platformda kadrolu istihdamın hayati bir gereklilik olduğu bilinciyle 4/B’li (sözleşmeli) kardeşlerimizin 4/A kadrosuna geçirilmesi için mücadele ederken, mecliste yapılan bu düzenleme ile sözleşmeli personelin haksızca ayrıştırılmasını kabul etmiyoruz.

Düzenleme ile bazı kamu çalışanlarını sevindirilirken diğerlerine üvey evlat muamelesi reva görülmüştür. Bu durum çalışma barışını bozmakla beraber Anayasamızın eşitlik ilkesiyle de asla bağdaşmamaktadır.

Ayrıca; uygulama birlikteliğini sağlamak üzere geçmiş olduğumuz ve milletimizin büyük umutla bağlandığı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bu tip yaklaşımlarla bizzat hükümet yetkilileri tarafından yıpratılmaktadır.

Biran önce sözleşmeli istihdamı sona erdirecek ve ayrım yapmaksızın tüm sözleşmelileri kapsayacak şekilde, yeni bir adımın atılması için ilgilileri; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modeline yakışır bir şekilde aklıselim davranmaya davet ediyoruz. Hükümet yetkilileri; çalışanların oyalanmayı sineye çekmediğini ve beklentilere duyarsız kalmanın nelere mal olabileceğini artık görmeliler.

Kamu çalışanları bu konularla ilgili Millet Meclisinde geliştirilen yaklaşımları an be an takip etmekte ve haksızlık yapanlara karşı demokratik tepkilerini her vesile ile hissettirmektedirler.

Ayrıca, geçtiğimiz gün meclisteki bazı kanun ve KHK'larda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifinin görüşüldüğü genel kurulda, Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Emrullah İşler’in 'Personel rejimine ilişkin farklı talepler olduğunu biliyoruz ve önümüzdeki dönemde AK Parti olarak bunları ilgili paydaşlar ve kurumlarla görüşerek kapsamlı bir şekilde ele alacağız’ sözlerinin de takipçisi olacağız” dedi.

81 ilde eşzamanlı yapılan basın açıklamasının ardından sendikalılar hazırladıkları konu ile ilgili itiraz dilekçelerini PTT den Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde gurubu bulunan siyasi partilerin grup başkanlıklarına gönderdiler.