Bilindiği üzere ülkemizde ve dünyada binalardaki- yapılı çevrelerdeki en önemli otomatik yangın söndürme sistemi yağmurlama (sprinkler) sistemidir.Binadaki temel yangın söndürme sistemi olan sprinkler sistemi tasarımında mühendislerimizin hesap ve uygulamalarına güvenip  komple tüm sistem için UL, FM, VDS onayı istenmemektedir,  ancak çok daha küçük lokal oda ,IT server odaları v.b. yerlerde kullanılan gazlı söndürme sistemlerinde  ise mühendislerimize güvenmeyip komple UL, FM, VDS onayı istenmektedir.

Bunun nedeni ne olabilir diye biraz beyin jimnastiği yaptığımızda ise altında teknik olmaktan çok ticari kaygılar olduğunu da söylemek mümkün. Bir zamanlar yangın sektöründeki bazı firmalar , aldıkları yurtdışı temsilciliklerinin kotalarını doldurmak için yada piyasada fark algısı yaratarak daha çok Pazar payı elde etmek için gazlı sistemlerde komple UL, FM, VDS onayı olmalıdır söylemini yapmış olabilirler. Hatta bir dönem devlet ihale şartnamelerine bile bu maddeler ne yazık ki girmiş bulunmaktadır. Bu algı ne yazıkki  halen devam etmekte ve kanunlarda , yönetmeliklerde mecburi olmadığı teknik ve mühendisliğe de yakışmadığı halde komple UL, FM, VDS onayı diye diretilmektedir.

Geçmişte bu algıyı yaratmış olan sektör firmalarının de bir çoğu aslında bu görüşlerini terketmişlerdir. Firmaların websitelerine bakıldığında temsilci oldukları ürünlerin yanında kendilerinin tasarladığı patent aldıkları komple sistem onayı olmayan ürünleri de sattıkları açıkça görülecektir. Çünkü komple sistem onayı olan dünyada birkaç marka var ve bu markalar ürünlerini çok fahiş fiyatlara satmaktadırlar. Yani komple UL, FM, VDS onayı olmadan sistem olmaz algısı yaratan firmalar da bu piyasa şartlarında yaptıklarının yanlış olduğu geç te olsa anlamış olabilirler.

Çünkü komple UL, FM, VDS onayı var diye bildiğimiz çelikten imalat yüksek basınçlı tüpler gümüş fiyatına satılmaktadır. Sonuçta otomatik gazlı söndürme sistemi değimiz şey bir uzay gemisi değil ; gaz dolu tüpten , borulardan , valflerden  , nozullardan , algılama sisteminden oluşan bir yapıya sahip. Mühendislik olarak gereken gaz ve akış miktarı yoğunluk zamanı  ,nozul tipi v.b. gerek el il gerekse onaylı bilgisayar programları ile hesaplanabiliyor. Gerekli ekipman ve komponentlerin bir kısmı ülke içi imalatlardan diğer bir kısmı da ithal edilen ürünlerden sağlandıktan sonrasında iş bu sistemi tasarlandığı biçimde montaj yapıp çalışır hale getirmeye kalıyor. Tüm bu işleri yaparken TS EN 15004 (eski ISO14520) yada NFPA 2001 standartlarına da uyulmuş ise sistem doğru çalışır ve iş görür bir sistem olarak yapılmış demektir.Dünyada ve ülkemizde bu şekilde tasarlanmış ve başarılı şekilde çalışan binlerce sistemin var olduğu da bir gerçektir.

Son yıllardaki milli ve yerli üretim yapmaya yönelik bir politikamız var. Devletimiz sanayi ve üretimin her kolunda yerli üretimi teşvik etmekte , hatta kamu ihalelerinde belirli bir orana kadar yada tümüyle yerli üretim kullanma zorunluluğu bile getirilmişken. Yerli İHA , SİHA , Roket , Savaş gemisi gibi bir çok şeyi kendi mühendislerimiz ile milli bir biçimde dışa bağımlı olmadan yapabiliyor iken. Altı üstü otomatik gazlı bir söndürme sistemini kendi mühendislerimizin yapamayacağını ima ederek illa da komple UL, FM, VDS onayı olsun diye diretmek yanlış değil mi ? Yerli milli savaş gemisi yapacağız ancak burada kullanılan gazlı söndürme sistemini illa ki komple UL, FM, VDS onaylı isteyeceğiz. Bahsettiğim ve benim daha bilmediğim bir çok yüksek teknolji ürününü kendi mühendislerimiz ve yerli sanayicimiz ile yapabiliyorken gazlı söndürme sistemi neden yapamayalım.

Tüm ürünleri ve komponentleri yerli milli olarak üretemesek de en azından yapabildiğimizi yerli bir kısmını ithal ve uygulama – tasarım – birleştirme kısmını yapamayacak kadar kötü mühendislerimiz olduğunu varsaymak ,en hafifi ülkemizdeki mühendisler ile alay etmek olur.

Ülkemizdeki dövizi boş yere yurt dışına vermekten vazgeçip  şu komple UL, FM, VDS onayı takıntısını bir kenara bırakıp mühendislerimize güvenmemiz gerekmektedir. Yerli üretimi teşvik edip  , mühendislerimize güvenip yüreklendirmemiz gerekir. İç pazarda kendi milli ürünlerimizi hakim kılmamız gereklidir. Zaten yangın sektöründe Avrupa – Amerika ölçeği ile kıyaslandığında çok geride olduğumuzu bilmeyen yoktur. Birde bu tip anlamsız algı ve takıntılar ile bu geriliği daha da arttırmaktan vazgeçmeliyiz.

Bu söylediklerimden herkes keyfine göre sistem yapsın satsın gibi bir anlamı devşirmeye çalışanlar olacaktır ki en baştan onların önünü kapamak için şöyle izah edeyim. Ülkemizde yürürlükte olan kural , kanun , yönetmelik ve yasalara uygun olarak , olabildiğince en üst standartlarda dizayn ve üretim yapılmalıdır diye üzerine basa basa söylüyorum. Benim itirazım anlamsız komple UL, FM, VDS onayı isteyerek boşu boşuna harcanan paranın önüne geçerek yerli üreticilerin – tasarımcıların da teşvik edilmesidir.

Sektör içinde anlamsız kavga eden kendilerini herkesten üstün görme çabası ile diğerlerini yok sayan zihniyeti bir kenara bırakıp. Tüm sektör için kucaklayıcı işler yapmak gerekmektedir. Sektörde yanlış algı yaratmaya harcanacak zamanı büyük sektör temsilcileri bir araya gelerek yerli üretim oranını nasıl daha yukarılara çıkartırız diye harcamalıdır. Sistem üreten  , satan  , ithal edenler bir araya gelerek gerekirse  devlet desteği de alınarak bir laboratuvar – ARGE merkezi kurulmalı. İthal edilen sistem komponentlerinin yerli-milli olarak nasıl üretilebileceğinin çalışması yapılmalıdır. Yangın danışmanları , yangın mühendisleri , yangın güvenlik uzmanları , sistem tasarımcıları , kullanıcılar da ; belgeli , kaliteli , yerli – milli ürünleri kullanmak için bir seferberlik başlatmalıdırlar.Mühendislerimize  , tasarımcılarımıza güvenin , yerli -milli olarak bir sürü şey yapabiliyoruz ve biz mühendislerimize güvendikçe onlar daha iyilerini de yapabilecek gücü bulacaklardır.

Önce ülke ölçeğinde yangın güvenlik sistemleri adına en yüksek oranda yerli -milli olmayı hedeflemeli , sadece gazlı sistemler için değil başka sistemler içinde illa ki komple UL, FM, VDS onayı  takıntısını bırakmalıyız. Eğer bu onay illa ki olmalı diye birileri varsa da bunu bize teknik olarak izah – ikna ederse yanlıştan döner onların yolunda yürümeye devam ederiz.

Bu teknik izahı yapan kişi öncelikle şunu da bilmelidir ki : Örneklendirme yapmak gerekirse Merdiven basınçlandırma fan sisteminin komple UL,FM, VDS onayı yoktur , Yangın dolaplarının UL,FM, VDS onayı yoktur , Yangın söndürme cihazlarının UL,FM, VDS onayı yoktur , sprinkler sisteminin komple sistem olarak UL,FM, VDS onayı yoktur , pompalar UL,FM, VDS onaylı  , Valf , vana Sprinklerv.b. onaylı ürünlerdir . Yine kapılar , pasif yangın durdurucu malzemeler v.b. bir çok ürün UL ,FM, VDS onaylı değildir. Bundan anlaşılacağı üzere sistemlerin kabul şartının KOMPLE UL , FM, VDS ONAYLI OLMASI GEREKLİLİĞİ YOKTUR.Olduğu konusunda ısrar edenler de iddialarımıza da cevap vermek durumundadır.