UNUTMAK …. BALIK HAFIZASI….

 
 Unutmak da diğer insani özellikler gibi bir insani özellik aslında yani her insana kodlanmış olan bir özellik bu .En zekimizden en aptalımıza , en yüksek sosyetemizden en halkımıza kadar istisnasız her insan da var.Sebep sonuç ilişkine bağlı olarak kimi zaman iyi kimi zamanda kötü diyoruz bu hasletimize.Bazen bizim için mazeret olur unutmak , bazen de bizi zor durumda bırakır.
Eşinizin doğum gününü unutmak, arkadaşınıza verdiğiniz sözü unutmak, ödenecek çeki unutmak gibi unutmalar asla bir mazeret sayılmazlar, hatta bırakın mazeret sayılmayı böyle bir durumda unuttum demek hakaret etmekle eşdeğerdir, çünkü unutmak demek umursamamak, değer vermemek ile eşanlamlı bir duruma gelir. Size gösterilmiş bir değeri saygıyı unutmak, vefasızlık addedilir . Vatana, millete karşı olana bağlılığı – aşkı –sevgiyi –saygıyı unutmak ise İHANET kabul edilir.
Ancak hayatımızdaki kötü durumları, travmaları da unutmamız gerekir, yoksa bu travmalar bizde yara halini alır ve bizim yaşamımızı negatif yönde etkiler. Deprem, sel, savaş v.b. büyük felaketlerden sonra doktorlar – uzmanlar insanlara bu travmaları unutturmayı ya da bu acılar ile beraber yaşamayı öğretmeye çalışırlar.
 
Unutma olmayınca saadet de olmaz. ( A. Maurois )
 
UNUTMAK HAYATIN DİYALEKTİĞİNDE ÇOK ÖNEMLİ BİR YER TUTUYOR VESSELAM. Tez ve antitez içinde olan birbiri içine girmiş kompleks bir diyalektik.
Peygamberler hatırlatıcıdır, insana aslını hatırlatmak için gönderilmişlerdir, ne olduğunu, nereden gelip nereye gideceğini hatırlatırlar. Unutmak ve hatırlamak bizim mayamızda var yani. Ömer Hayamın dediği gibi ;
Günahtan sarhoştum, ama dilekten ayık;
Umudumu rahmetine bağlamışım ben.
Yani işimize geldiğinde unutur, gelmediğinde hatırlarız, yani bazen unutmayı ve hatırlamayı bilinçli yaparız, ASLINDA GERÇEKTEN HAYATIMIZDA ÇOK ÖNEMLİ OLAN ŞEYLERİ ASLA UNUTMAYIZ. Ve birileri bizi unuttuğunda kendimizi de önemsiz hissederiz. Yıllar sonra bile hatırlandığımızda ise gizli bir biçimde hoşlanırız bundan.
Üç tür insan vardır hayatta, hem her şeyi unutanlar hem de hataları affedenler bunlar şeker – bazıları başka şeyde diyebilir- insanlardır, hayatın akışında eriyip giderler, hem unutmayıp hem de hiçbir şeyi affetmeyenler bunlarda taş yürekli insanlardır. Bir de unutmayıp ancak affedenler vardır, işte akıllı olanlar – bilge insanlar bunlardır. Toplumların geneli şeker insanlardan oluşur, halk hayatın dağdasında çok şeyleri hemen unutur gider, asıl derdi geçimdir çünkü, hatırladığı, hatırlamak zorunda olduğu şey evine götürmesi gereken ekmektir.
Sosyal meseleler, siyasal kirlenmişlik, ekonomi, milletin değerlerinin soyulması, rüşvet, çevremizde gelişen şaibeli olaylar toplumun büyük bir kesimi tarafından kolayca unutulur. Ancak toplumun hafızası olan birileri olmalıdır, toplumun aydınları, bilgeleri olmalıdır, toplumun kendi hatırlatıcıları olmalıdır, toplumun dertlerini dert edinmiş aydınlar, gazeteciler , siyasiler olmalıdır ki, topluma unuttukları hatırlatılabilsin.
Unutmamamız gereken şeyler var, hep hatırlamalıyız ve hatırlatmalıyız, Mesela kendi çevremiz için ;
 
-         VOPAK : Neler oluyor, neler olacak , her şey bitmiş değil , ne olacak.
-         JEEP FABRİKASI : Ne zaman tutulacak verilen sözler nelerdi ne oldu – olacak.
-         ETİBANK TESİSLERİ : Herkes bir şeyler söyledi sözler verildi ama sonuç ne.
-         YALOVA ÜNİVERSİTESİ : hala bir kampüsü bile yok.
-         OSB ler : Adları var kendileri yok.
-         BETON SANTRALLERİ : Ne yapıldı yapılıyor ,ne dendi ne oluyor
-         TERMAL OTELLERİ : verilen izinler yerli yerinde mi ? Kim nasıl denetliyor ?
-         MEŞHUR VAPUR: Akibeti ne olacak kim cereme ,ceza çekecek her şeyin üstü kapanacakmı?
-         FEVZİYE GÜREŞLERİ: Neden artık yapılmıyor, daha yapılamayacak mı ? Kim bitirdi ? Nede Bitti?
-         SİYASİLER : verdikleri sözleri tutacaklar mı ? Yoksa dün dündür mü diyecekler ? Seçim öncesi yayınladıkları vaatler kitabına bakmalarını hatırlatırım kendilerine!
-         RÜŞVET SKANDALI : Neler oluyor şu Yalova da !!! Daha neler olacak? Hiç düzelme ümidi yok mu ? Bir kez bile yapılanların cezası verilemeyecek mi?
 
İşe kendi çevremizden başlamak lazım, önce çevremizi, kendi kapımızın önünü halletmeli, sonrasında ülke içinde hatırlatacaklarımız vardır elbet.
Unutmak insani bir durum ve çok masum bir görünümü var aslında yani unuttum demek ; yapacaktım ancak unutmuşum demekse güzel bir mazeret, ancak unuttum demek – canım yapmak istemdi o yüzden sana unuttum diyorum – işte bunu mazeret olarak kabul et demekse hakaret gibi bir şey olur.
Unutmaktan çok kasıtla yapmamak – ya da kasıtla yapmak - önemli herhalde, yani aynı şeyi birden çok unutmak, ısrarla unutmak, yanlış olan budur kanımca.
Biz elimizden geldiğince , dilimiz döndüğü , aklımız erdiğince HATIRLATMAYA gayret ediyoruz ve yılmadan da devam edeceğiz.Çalışmak bizden başarı Allah’tan dır.
 
 
 
Ölür ölmez unutulmamak istiyorsanız, ya okumaya değer eserler yazın, yahut da yazılmaya değer işler başarın. ( Benjamin Franklin )
< type="adsense" data-ad-client="ca-pub-3844663626812831">