Geçtiğimiz hafta içi Vopak Yönetim Kurulu Üyesi Yann Bigot, Yalova’da yayın yapan yerel ile ulusal gazetecilerin temsilcileriyle bir tanışma toplantısı yaptı.
Bir gazeteci ordusuyla karşı karşıya gelen Vopak’ın Fransız Genel Müdürü belki de hayatının en zor basın toplantısına Yalovalı gazetecilerle yapmak mecburiyetinde kaldı.
Vopak şirketinin basın mensupları ile çok geç iletişim kurduğu bu toplantıda, basın mensupları önce Vopak Genel Müdürü’nün tercümanı aracılığıyla dinlediler.
2008 yılında eski Elyaf fabrikasını satın alarak ve sökümü ile başlayan süreçte, hiç bir şekilde kimseyi muhattap almayarak, bu işe soyunan Vopak, Yalova kamuoyu tarafından, halkın büyük tepkisiyle karşılaşınca, konu Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, hatta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a kadar gidince, işin rengi de değişmeye başladı.
Bundan üç yıl önce, Yalova Milletvekillerini takmayan, Yalova Valisi’ni tanımayan, İl Genel Meclisi’nden habersiz, Yalova’nın yerel ve ulusal gazetelerini es geçen, Yalova halkını hiçe sayan anlayış 3 Kasım 2011 tarihinde, özür dileme ve günah çıkarma ile sonuçlandı.
Yalova kamuoyu ile iletişim kurmamış olmalarını özür ile geçiştiren, “Bizim için büyük bir hata ve eksiklikti” diyebilen bu düşüncenin, bu gün bu noktaya gelmesinde, Yalova yerel ve ulusal basın mensuplarının büyük emeği, Yalova’da ki siyasi parti, meslek odaları, dernek ve diğer sivil toplum örgütlerinin duyarlılığı, Yalova halkının büyük gayreti olduğunu hepimiz iyi biliyoruz.
Vopak’ın düştüğü durum, hepimizin başarısıdır.
Gerçi, Vopak tarafından bakıldığında ÇED toplantısının sadece ertelendiği söz konusudur.
Vopak, kimyasal depolama alanından kesinlikle vazgeçmiş değildirler. Yaptıkları işin her yönüyle, Yalova’ya ve Marmara’ya neler kaybettireceğini de az da olsa hesaplamış bir görüntüde olduklarını söyleyebiliriz.
Her işin bir riski olduğu iddiasında olup, riski en aza indirmeyi hedeflediklerini, ne kadar anlatırlarsa anlatsınlar, Yalova halkını bundan sonra ikna edeceklerine inanamıyorum.
Yalova’da yayın yapan yerel ve ulusal gazetelerin temsilcilerinin de, Vopak’ın düzenlediği basın toplantısındaki söylemlerine katılmadıkları inancındayım.
Yalova kamuoyu, belki de ilk defa böylesine bir dayanışmayla hareket ederek, ne kadar büyük bir güç olduğunu tüm Türkiye’ye ve hatta Dünya’ya göstermiş oldu.
Vopak’ın, Yalova Taşköprü’ye kimyasal tank çiftliği kurma düşüncesinden caydırmak için, hukuki yollardan ve diğer yasal tepkilerden vazgeçmeyerek, Yalova’nın geleceği için bu işi sonuna kadar takipçileri olacağından hiç kuşkum olmayacaktır.