Şimdi bir orkestra hayal edin ; herkes farklı bir türkü tutturmuş gidiyor , üstüne üstlük orkestra şefi de başka bir türküyü işaret ediyor , çıkan ses gerçekten çok kötü ve dayanılmaz derecede kulak tırmalayıcı olacaktır. Ne yani böyle şey olmaz mı diyeceksiniz. On yıllardır dinlediğimiz bir orkestra bu daha doğrusu orkestra da denemez ya bunun adı Yalova Bandosu dur. İsteseniz bir kez daha iyice düşünelim bakalım sözlerimde haklılık payı var mı yok mu ? Dilerseniz Yalova yerel gazetelerine bir göz atın , hatta son10 yılın tüm medyasına bir göz atın dediklerimde ne kadar haklı olduğumu göreceksiniz.
Bir kere Yalova’da herkesin ayrı bir gündemi var. Her siyasi , her atanmış , her yönetici , her yetkili her etkili farklı bir gündemi önüne koymuş gidiyor. Herkesin ayrı büyük bir projesi hayali var onun peşinde sürüklüyor Yalova ‘yı.
Kimisi Turizm istiyor , kimisi sanayi , kimileri ise özel imar ile tarlasına rant elde etmenin peşinde. Kimisi yandaşlarına iş ihale derdinde kimisi ise bir kaç siyasiye şantaj derdinde. Kimisi Yalova’ nın az olan topraklarını birilerine peşkeş çekerek bir kaç kuruş komisyon almanın projelerini yapıyor. OSB kurulsun diyorlar olsun kurulsun ancak OSB ‘ler bedava toprak alıp sonra bunları satıp kısa yoldan para kazanalım istiyorlar. Birileri yakınlarını işe sokmak için yapmadığını bırakmıyor. Hatta kendi şahsi menfaatleri için aile efradını bile satanlar Yalova da koltuklara kurulmuş şehrimizi yönetiyorlar.
Atanmışların Yalova ile ilgili dertleri projeleri ve hayalleri başka. Seçilmiş yerel yöneticilerin ise hepsinin kendine göre kocaman kocaman projeleri ve hayalleri var. STK’larımızın ise her birinin ayrı ayrı gelecek-güncel planları dolmuş taşıyor. Ticareti yönetenler başka siyaseti yönetenler başka toplumu yönlendirenler başka türküyü çalıp söylemeye devam ediyor. Yalova bandosundan kulak tırmalayıcı sesler yükseldikçe yükseliyor.
Asıl ilginç olan ise bu bandodan çıkan berbat seslerden rahatsız olan bir ben miyim diye etrafıma bakıp duruyorum. Çünkü hemen herkes memnun , alışmış ve böyle gider böyle gelmiş kıvamında umursamaz bir biçimde bandonun berbat seslerini dinliyor. Sanırım bana söylenen eleştiriler doğru bir benim yada benim gibi bir kaç çatlak ses dışında tüm Yalova hayatından memnun. Dolayısı ile çoğunluk mutlu-umutlu ve mesud olduğuna göre hatalı olan benim.
Herşeyi düzeltmek için ; Önce insan lazım yada eskilerin deyimi ile adam olmak lazım. Sadece güncel menfaatlerin peşinde koşmayı bırakıp biraz olsun insanlık onuruna uygun davranmak gerekir diye inanıyorum. Menfaatçilik her devrin adamlığı , sınırsız yalakalık bir günde oculuktanbuculuğa geçişlerin olduğu bir yerde zaten hiç bir erdemden bahsetmek mümkün değil. Hatta bu erdemlerin erdem olduğunun bile anlaşılması mümkün değil. Şairin dediği gibi aslında ‘’ Bu çömelmenin ilacı bulunur yine kendi cehverinizde’’ tabi öyle bir cehver kaldıysa.“Karakteriniz, şöhretinizden önemlidir. Karakteriniz, siz ne iseniz odur… Oysa şöhretiniz, başkaları sizi ne sanıyorsa odur.”
John Wooden