Yalova, hep bekleyen, hep ertelenen bir şehir

Yalova, 1995 yılında il statüsüne kavuşan, coğrafi olarak stratejik bir noktada bulunan, doğası, termal kaynakları ve Marmara’nın parlayan yıldızı olabilecek potansiyele sahip bir kent.

Ancak ne yazık ki, Yalova’nın il oluşundan bu yana geçen yaklaşık 30 yılda birçok vaade rağmen gelişimi sürekli ertelenmiş, yatırımlar ise hep eksik kalmıştır. Halk arasında sıkça dile getirilen “Yalova’nın makus talihi” tabiri, aslında derin bir gerçeğin ve hayal kırıklığının özeti gibidir.
Yalova, hem sanayi açısından çevresindeki illere (İstanbul, Kocaeli, Bursa) göre bir çekim merkezi olabilecek nitelikte, hem de turizm ve tarım açısından önemli bir potansiyele sahip. Ancak bugüne kadar bu avantajlar yeterince değerlendirilememiştir. Ulaşımdan sağlığa, eğitimden kültürel altyapıya kadar pek çok alanda eksiklikler dikkat çekmektedir. Yeni üniversite binaları, hastane projeleri, çevre yolları, sosyal tesisler ya hiç yapılmamış ya da çok geç tamamlanmıştır.
Yalova’nın küçük yüzölçümü ve nüfusuna oranla siyasi temsil gücünün zayıf kalması, uzun yıllar boyunca merkezi idarelerin öncelik listelerinde alt sıralarda yer almasına neden olmuştur. Ayrıca sık yaşanan yönetim değişiklikleri, kalıcı planlamaların yapılmasını zorlaştırmıştır. Ne yazık ki Yalova, çevresindeki büyükşehirlerin gölgesinde kalmış; hem kaynak aktarımı hem de proje geliştirme açısından ihmal edilmiştir.
Yalova’da yaşayanlar, çevre illerdeki büyük yatırımları gördükçe kendi şehirleriyle ilgili beklentileri artmakta, fakat her defasında hayal kırıklığına uğramaktadır. Oysa Yalova halkı daha iyisini hak ediyor. Kendi doğasına, tarihine, emeğine sahip çıkan bir şehirde yaşamak isteyen insanlar; artık söz değil, somut adımlar görmek istiyor.
Bu elbette mümkün. Yalova’nın genç nüfusu, dinamik sivil toplum yapısı ve çevre bilinci yüksek insanları ile geleceğe dönük büyük bir potansiyeli var. Yeter ki bu potansiyel doğru planlama, kalıcı yatırımlar ve liyakatli kadrolarla desteklensin. Sürdürülebilir kalkınma planları, yerel-yatırımcı iş birlikleri ve kamu projeleri ile Yalova, bekleyen değil başaran bir şehir olabilir.
Yalova, yıllardır geciken hizmetlerin ve unutulan yatırımların gölgesinde yaşayan bir şehir olmaktan çıkmalı. İl statüsünün sadece tabelada kalmadığı, hizmette ve yaşam kalitesinde de hissedildiği bir Yalova için artık harekete geçilmelidir. Bu sadece bir talep değil; Yalova’da yaşayan her bireyin en doğal hakkıdır.