YALOVA'NIN ÇEŞME SUYU

Yalova'nın çeşme suyu içilir mi? Damacana mı sağlıklıdır çeşme suyu mu? İçilebilir suyun özellikleri ne olmalıdır? İçme suyu sağlığı ve güvenliğini bu hafta teknik bakışa konu edelim.

Yalova’mızda su içtiğimiz kaynağımız 3 adettir;

1-Çeşmeden akan ve diğer illere kıyasla daha az iletkenlik ve sertlik değeri olan klorlu su,

2-Marketlerden alınan damacana ya da plastik şişelenmiş su,

3-Evlerimize taktırdığımız arıtma sistemlerinden ürettiğimiz su,

Nadir kısım bidonlarla halk kullanımına açık alanlardan doldurur ama genel değildir.İnsanlarımız değişik kaynaklardan duydukları ile;

-Çeşme suyunu; aynı suyun diğer noktalarda da kullanıldığı, kirli ya da bulanık olduğunu varsaydığı vb sebeple,

-Şişelenmiş suyu; maliyeti, taşınma güçlüğü, plastik kabı, bekleyen sunun mikrop ürettiği vb sebeplerle,

-Ev tipi arıtma sistemlerinden akan suyu; cihaz pahalılığı, filtrenin değişme sıklık ve maliyeti, servis ve yedek parça maliyeti ya da arıtılmış suda faydalı minerallerin de arıtıldığı sebepleriyle,

Hangi tür ve nereden içeceğini karıştırmış, “SAĞLIKLI VE EKONOMİK SU” tabirini netleştirememiştir.

Sağlık Memuru kökenli bir Çevre Mühendisi olarak bu konuda yol asistanınız olmak adına ve içinde yaşadığım ilimin insanının bu sorularına bir de teknik açıdan bakabilmek adına şunlar söylenebilir;

·         Bir suya “Sağlıklı Su” denilmesi için içerisinde “mikrop” olmamalı ve faydalı mineraller içerebilmeli. (bulanık su, sert su vb mikrop içermediği ve arsenik, nitrat vb zararlı kimyasal içermediği sürece içilebilir)

·         Günde 2-3 litre içilecek suda faydalı mineraller vazgeçilmez değildir. (bir parça peynirde ya da birkaç zeytinde sudan beklenilen faydalı mineralden fazlası vardır) Sudan beklenen ise içeriğinde mikrobiyolojik olarak zararlı bulunmaması ve zararlı kimyasal içeriği olmamasıdır. 

İçtiğimiz sulara bu nazarla bakmalı, maliyet-fayda analizini bu kriterlere göre yapmalıyız. Yalova’da su kaynaklarımızı bu nazarla değerlendirdiğimizde

1-Çeşme suyunda bulunan serbest klor mevcut olduğu sürece ve 0,5 ppm değeri aşmadığı sürece (içiminde klor koku ya da tat faktörü bizim için önemli değilse) kesinlikle ve kesinlikle damacana sudan yani paketlenmiş sudan sağlıklıdır ve içilebilir. 0,5 ppm üzerinde suda bulunan serbest klor THM (Trihalomethane) oluşturabilir ve bu maddenin kanserojen olduğu bilinmektedir.

 

2-Paketlenmiş sularda klor gibi dezenfektan bulunmaz, kaynağında mikrobik bileşen olmasa da (temiz doldurulsa da) ağzı açılır açılmaz kirlenmeye başlar ve 2.gün sonunda (buzdolabında bulunmayan sütün çarçabuk bozulması gibi) mikrobik içerik artık içilemez hale getirir. Ayrıca plastiğin teması çözünebilir kirleticiler, şeffaflığa bağlı yosunlaşma gibi sorunlar oluşturabilir. Ayrıca satılıncaya kadar bekleyen suyun depolanma şartları da ayrı değerlendirilmelidir.

3-En sağlıklı su tanımına ise çeşmeden akan suyun, -ayrı bir sistem ve muslukla kirletici, mikrop ve klordan arındırılıp kullanımı ve sonrasında mineral ve tat eklendiği- arıtma sistemlerinden elde edilen sudur.

Bazı firmaların kapı kapı dolaşarak zorla arıtma satma amaçlı oyun ve kandırmacaları, bardakların içine sokulan bakır çubuklara elektrik vererek suda çözünmesini sağlayan ve  bunu suyun içinde bulunan kirlilikmiş gibi gösterip, korkutma yöntemi olarak kullanan yüksek meblağlara satılan ve altı ayda bir yüksek rakamlarla filtreleri değiştirilen cihazlar insanımızı su kaynağı olarak, bahsi geçen üç kaynaktan damacanalı paketlenmiş sulara yönlendirmiş, çeşmemizden akan daha iyi suyu içmek yerine paketlenmiş suya yönlendirmiştir.

Yalova'mızda çeşmeden akan suyun iletkenlik değeri su kıtlığı yaşadığımız geçtiğimiz yaz öncesinde 110-130µS/cm iken; dip suyunun karıştırılması,  farklı karakterli kaynaklardan su aktarımı ve daha birçok sebeple artık 330-350µS/cm değerlere yükselmiştir. (Bilinen bir Bursa şişe suyu üstünde yazan iletkenlik değeri 137,2µS/cm’dir. Arıtılmış suyun ise iletkenliği 10-20µS/cm’dir.)

Kıtlık öncesi "8 Fransız Sertliği"  derecelerinde dolaşan su sertliği ise artık "12 Fransız Sertliği" derecelerine yükselmiştir. En üzücü olanı ise bu durumun tahmine 5-10 sene devam edecek olmasıdır.

Özetle;

Günde 2-3lt'sini çerek tükettiğimiz suda en önemli kirlilik mikrobiyal kirliliktir. Suda serbest klor varsa bu anlamda temizdir. Lakin klor fazla ise de sağlıksız ve tehlikeli durum oluşturur. Klorun bulunmadığı paketlenmiş sular da açılan paket sütün çabuk bozulması gibi açılır açılmaz tüketilmezse sağlıksızlaşır.

Ben evimde sekiz senedir arıtma kullanıyorum. Damacana içmiyor, içirtmiyorum. Damacana varsa da çeşmeden içmeyi tercih ediyorum. Size de tavsiye ederim.

Sağlıklı ve Güvenli günler.

Vesselam.