‘Yalova, sanayi mi, turizm mi, eğitim mi, tarım mıkenti olsun’ şeklinde yıllardan beri hep tek bir kimlik ile anılması gerektiği yazıldı çizildi.
Biz de her dafasında olduğu gibi bu günde, kente gelebilecek her yatırımın Yalova’da yaşayan her bireye katma değer sağlayacağı düşüncesindeyiz.
Bu konuda ki düşüncelerim, 22 yıl önce neyse bugün de aynıdır.
Yalova, sanayi de, tarım da, turizm de, eğtim de olmalıdır.
Bu yatırmları yapan yatırımcıya ise, Yalova insanı yardımcı olmalı olmalı, sahip çıkmalıdır.
Dünya hazla büyük bir değişim yaşıyor. Kentler modernleşip büyüyor. Şehirlere de bu hızlı büyümelerden dolayı çok ciddi ekonomik girdiler sağlanabiliniyor. Özellikle istihdam açısından Yalova’da yaşayan donanımlı genç beyinlerin göç etmemesi, doğdukları, büyüdükleri şehirlerde istihdam edilmeleri birçok Yalova’da doğmuş, büyümüş gençlerimizin isteği…
Yalova’da, ‘Küçük olsun, benim olsun’ anlayışı ile hareket edildiğini üzülerek görüyor ve duyuyoruz.
Bana göre, yukarıda gündeme getirdiğim sektörlerin hepsi Yalova için önemli bir istihtam kapısıdır. Bu sektörlerin sorun ve sıkıntıları en aza indirecek çalışmalarla Yalova, Marmara Bölgesi’nin incise olur.
Son 20 yılda Yalova’da neler yapıldı?
Altınova’da Tersanlerin hayata geçmesiyle Altınova ilçesinin çahresi değişti.
Termal ilçesinde, kaplıca suyunun otel ve pansiyorlara verilmesiyle, Dünyanın en şifalı suları arsında gösterilen Termal Kaplıcaları, adından daha çok söz ettirmeyi başarırken, yatırımcıların da gözdesi oldu. Termal ilçesine bir kalite geldi.
TİGEM arazilerinin, süs bitkisi üreticilerine kiralanmasıyla binlerce insanın istihdamı sağlandı. Yalova ekonomisine çok büyük ölçüde katma değer de sağlanıyor.
Subaşı beldesinde, kivi bahçelerinin bilinçli bir şekilde üretim yapması ve depolama alanı olarak Sibaşı belediyesi mücavir alanınları içinde tercih edilmesi, yine istihtam başta olmak üzere Subaşı belde halkına ciddi bir ekonomik kazançlar sağlamaktadır.
Yalova üniversitesi ile öğrenci sayısının 10 bini aşması Yalova esnafına, yaz kış büyük bir ekonomik girdi sağlamış, Yalova’da sosyal hayat üniversite öğrencileriyle renklenmiştir.
Yaz aylarında, Çiftlikköy, Kaytazdere, Koru, Çınarcık, Teşvikiye ve Armutlu sahilleri ve kumsalları deniz turizminde altın yıllarını Yalova’ya yaşatmıştır.
Şu an en büyük eksiklik ve hayal kırıklığı, Yalova’da OSB’lerin bir türlü hayata geçirilemesidir.
1960’lı yıllarda Taşköprü Beldesinde kurulan, AKKÖK Grubuna ait AK-KİM, AKSA ve DOWAKSA’nın içinde yer alacağı, Islah OSB’nin biran önce resmiyete kavuşmasıyla, Yalova ilk OSB’ne kavuşacağı belirtiliyor.
Kumulaştırma sorunu bulunan OSB’lerin ise ne zaman bu sorunu çözecekleri ise soru işareti..?
Yalova, uyuşturucuyla, fuğuşla, vahşice işlenen cinayetlerle değil, Yürüyen Köşkü, şifalı Termal Kaplıca suları, Hersek Lagününde kifilamingoları, seralarımızda yetiştirilen gül, karafil ve orkidelerle anılan bir kent olsun…